2 Ağustos 2013 Cuma

LÜLEBURGAZ ŞEHRİ TARİHÇESİDİR

ESKİ BURGAZ YANİ BUGÜNKÜ LÜLEBURGAZ TARİHÇESİ
Eski metinlerde Birgoz,Bergos Burgos,Çatalburgaz vb. tarzında farklı şekillerde yazılan Lüleburgaz Ergene Irmağının küçük bir kolu olan Lüleburgaz çayının ( Yukarı ki kesimde ki adı Poyrak deresi ) kenarına kurulmuş tarihi bir kasabadır. Osmanlı döneminde Belgrad-Sofya-Edirne-İstanbul kervan yolunun en önemli duraklarından biriydi. Şehir,büyük bölümü hala ayakta olan ve klasik Osmanlı mimarisini yansıtan bir külliyeye sahiptir…
Kasabanın kuruluşu Bizans döneminde ki Arkadiopolis’e kadar uzanır. Burgaz ismi Yunanca ‘kule’ anlamında k, pyrgos’tan gelir. Bizans döneminden kalan surun bir kısmı hala durmaktadır. İlk Osmanlı kaynakları bu kalenin Osmanlılar tarafından 759-761 (1358-1360) yılları arasında alındığında ve ele geçirilmeden önce terkedildiği ve hatta onlar tarafından yıkıldığı konusunda hemfikirdirler…
1433’te buradan geçen Burgondiya şovalyesi Bertrandon de la Broquiere yıkık surlu (Pirgasi denilen) şehirde Türklerden başka kimsenin oturmadığını söyler…
Yapı stilinden hareketle (Erken dönem klasik Osmanlı H.905- M.1500 yılı civarı) ifade etmek gerekirse Lüleburgaz’da ki ilk ve önemli cami ırmakta ki köprünün yanında ki Eski Cami’dir. Burada bir süre kalan Menazü’ül avaim yazarı Aşık Mehmed hamamla birlikte bu Cami’den bahseder. H.936 M 1530 yılına ait tahrir defteri Lüleburgaz’ın o dönemlerde hala çok küçük bir yerleşim yeri olduğunu gösterir. Vize sancağına bağlı bir kaza merkezi olan kasaba da iki cami,bir tekke,hamam ve bir okulla kırk haneden (tahmini 200Kişi) oluşan üç mahalle bulunmaktaydı. (Cami-i Cedid,Cami-i Köhne ve Tekke-Hızır Mahallleri). Lüleburgaz kazasında ise sadece müslüman nüfusa sahip sadece 13 köy vardı.
1555 yılında Alman seyyahı Hans Dernschwam,şehir kapısı ve eski kalenin duvarlarını görerek ırmak üzerinde ki taş köprüden söz eder. Dernschwam’ın ziyaretinden birkaç yıl sonra, Rumeli beylerbeyi olan Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa şehri tamamen yeniden inşa etti ve burayı önemli bir konaklama yeri haline getirdi. H.967-M.1560 büyük bir medreseyle yanında zarif bir caminin inşasını bitirdi. Bundan beş yıl sonra çifte kervansaray,imaret,hamam ve geniş bir Pazar caddesi yaptırdı. Kervansarayın yapılış tarihini mevcut kitabesi ebced hesabıyla H.973-M.1565-1566 olarak verir. İtalyan seyyahi Antonio Pigafetta 1567’de işçilerin hala çalıştıklarını görmüştü. Ardından şehri ziyaret eden seyyahların hepsi bu bina grubunu parlak sözlerle överler. (Bak.Sokullu Külliyesi) Evliya Çelebi’nin buraya geldiği H.1061-M.1651 yılında Lüleburgaz’da 700 hane (tahmini 3500 kişi),üç cami,iki mescid ve yedi mektep vardı….