18 Şubat 2010 Perşembe

ATATÜRK HAKKINDA GERÇEK DİN GÖRÜŞLERİM

“MUSTAFA” FİLMİNE İNAT ATATÜRK HAKKINDA DOĞRU OLANLAR …
Değerli okurlarım,”Mustafa” filminde halkımıza BİLEREK çarpık olarak anlatılan Yüce Atatürk’ün özel hayatına karşıt olarak Atatürk hakkında bilinmesi gereken değişik konularda sizleri aydınlatmak için ekte sunuyorum.Ey Can Dündar denen TİCARET ATATÜRKÇÜSÜ yapımcısı olduğun sözde Atatürk’ün insan tarafını anlatan “MUSTAFA” filmindeki yalanları bir düşün birde benim size yazdığım “İnsan Atatürk” hakkında yazdıklarımı iyi okuyun ve kimin haklı olduğuna kimin iftiracı olduğuna siz karar verin derim.Ayrıca Mustafa filminin tahribatını silmek amacıyla Şubat ayı içinde Sinemalarda gösterime girecek olan Sanatçı Zülfü Livaneli’nin “VEDA” filmi ile Atatürkçü Büyük insan Turgut Özakman’ın senaryosunu yazdığı ve Mart ayında yine sinemalarda gösterime girecek olan Birol Güven’in MİNT yapımı tarafından çekilen “DERSİMİZ ATATÜRK” filmlerinide heyecanla bekliyoruz
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ:"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine “Ata” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİGI YEMEK:Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayati boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düskün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
3.EN BUYUK HAYALI DÜNYA TURUNA CIKMAKTI:Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUSU" YDU:Binlerce kıtabı vardı.Ama bunların arasında bir tanesini hayati boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü
“Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rast gele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU: Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği,Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti..
6.TAM BIR SALON ADAMI: En sevdiği dans Vals’tı. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERININ TÜMÜ BEYAZDI:Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük
edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACIVERTE YER YOKTU:Takim elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi.Lacivert takim giymeyi pek sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERI: Boyu 1.74 idi.Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının
ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.
10.RUMELI ŞIVESI: Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri
Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.En çokta “ Çocuk ! “derdi
11.HAZİN BIR HIKAYE:Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBASKANLIGINDAN SIKILIYORDU:Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyordu, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSILCISINE ELBISE:Kılık-Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDISI TIRAŞ OLMAZDI.:Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanin üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi.Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.Mutlaka Berberi Traş ederdi.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI:Evinde ,Çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LIDER:Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış,"Alın bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e hakaret etmişti.Mahkemeye çıkarılacak tı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17.SIGARA PAZARLIGI:Hastalığının başlanğıcın da kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuştu, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".
18."BU NASIL HALKCILIK?":Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti.Kondüktörün
milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmiş nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.Bugünde Uçakların Trenlerin ve TBMM lokantasında yenen yemeklerin neredeyse beleş olduğunu bir bilse ne derdi acaba?
19."LAIKLIK ADAM OLMAKTIR!":İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini
kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye şu tarihi cevabı vermişti: "Adam olmak demektir hocam,adam olmak!"
20.KURBANLARI BAGIŞLARDI:Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını dönerdi yada kesilmelerini engellerdi.
Günümüzde ise yapılan hayvan katliamına kimse hava atmak uğurunda dur bile demiyor
21.YABANCI DİILE MERAKI:Askeri lisede öğrenmeye başladığı o yılların en popüler yabancı dili olan Fransızca'yı sonraki yıllarda oldukça geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.
22.FASULYESINE POKER:Kumardan asla hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla eğlenmek için fasulyesine poker oynardı.Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GORMEYE DAYANAMAZDI:Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmis ve yüzlerce binlerce cesetleri görmüş biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dişinda kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KISI:Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu espirili bir dille
anlatmıştı:"T.C`de bir tane kulakları duyan bir kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".demiştir.
25.BIR RICASI BAŞ AÇTIRDI:Bir gün halk arasında dolaşırken kara çarşaflı bir kadına rastlamışs, "Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?" diye kibarca sormuştu.Kadın baş örtüsünü açarak , Atatürk`un önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BILARDO VE YÜZME:Sportmen bir kişiliği vardı. Her gün at biner , yüzmeye gider ve
Geometrik desenler çizdiğinden bilardo oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS.:Eğitim hayati boyunca en başarili dersi Matematikti. Pozitif
bilimlere ilgisi hayati boyunca sürdü.Akla dayalı Fen ve Matematik Bilimlerine hep inandı.
28.YAĞCILARA GEÇİT YOK:Yağcılara yalakalara çok kızardı Bir akşam sofrasinda kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.
29.SON YILBASI GECESI:1937`yi 1938`e bağlayan son yılbaşı gecesini Dişişleri Bakanı
Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki kullanmadığı bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.
30.KÖŞKTEKI GÜVERCİNLİK:Kuşları çok severdi.Çankaya Köşkü`nde özel bir bakıcının
ilgilendigi güvercinligi vardı.Zaman zaman onlarla vakit geçirirdi.
31.YURDDIŞINA RESMİ GEZİ YAPMADI AMA DÖNEMİN DEVLET BÜYÜKLERİ HEP AYAĞINA GELDİ.Bunlardan İngiltere Kralı V Charles için verdiği akşam yemeğinde bir garsonun servis sırasında elindeki tepsiyi düşürmesiyle salonda esen buz gibi bir havada Krala dönüp,”Haşmetmaap Ben bu millete her şeyi öğrettim ama uşaklığı bir türlü öğretemedim lafı”inanılmaz alkış topladı.
32.DİNİNE SON DERECE BAĞLI İMANLI BİRİSİYDİ LAKİN HURAFELERE DİN BEZİRGANLARINA ÇOK KIZARDI:Atatürk’ün dindar bir kimliği vardı ama bunu asla siyasete alet etmedi ve bunu yapanlara çok kızardı.Bu yüzden din ve devlet işlerini ayırmak adına İslam ülkeleri içinde ilk kez Laiklik kavramını getirdi.
33.ÇOK OKUYAN VE YAZAN BİR KİMSEYDİ.Hayatı boyunca hatta cephelerde bile savaş sırasında top sesleri gürlerken bile okumaktan haz duyardı.Büyük Nutuk eserinide günlerce kapandığı odasında yüzlerce olayı hafızasından süzerek yazdı ve TBMM Kürsüsünden tamamını ayakta durarak okudu.
34.DİKTATÖRLÜKLE HİÇ ALAKASI OLMADI:Döneminde yaşanan Dünyadaki siyasi yapıda Devletler Lenin gibi kızıl Diktatör,Mussolini ve Hitler gibi faşist diktatörlerle yönetilirken asla ve kata onlara özenmedi isteseydi onlar gibi halklarını gözünü kırpmadan ezmek yerine Türk Halkına her alanda sahip çıkarak genç Türkiye Cumhuriyetini kurdu ve bu uğurda ölünceye kadar çalıştı.
35.ARKADAŞLARINA KÜSMEDİ DARILMADI.Atatürk asla arkadaşlarına küsmedi darılmadı bazı dedikoducular yüzünden şimdiki gibi Devletini korumak adına onları uyardı.
36.KENDİSİNE SUİKAST DÜZENLEYENLERİ AFFETTİ.İzmir suikastinde tutuklanan bazı yakın arkadaşlarını idamdan kurtarıp affetti.Diktatör olsaydı Stalin gibi Lenin gibi değil onları onların tüm yedi sülalesini öldürtürdü.
37.DUYGUSAL VE SERT MİZAÇLIYDI:Atatürk küçük yaşta öksüz kalınca Annesine sığındı ve duygusal bir çocukluk geçirdiyse de,büyüdüğünde oldukça sert mizaçlı birisi oldu.
38.TÜRK TARİHİNDE İLK MAREŞAL OLDU:Türk tarihinde Meydan savaşı dediğimiz göğüs göğse savaştığı için Askerlikteki son unvan olan ilk Mareşal oldu.Sonrasında kendisi gibi olan Fevzi Çakmak’a da bu unvan verildi.
39.TAM BİR ASKERDİ:Atatürk yaşamına yön veren mesleği olan Askerliği çok ama çok severdi.Yetiştiği Harbiye’yi ve asker ocağını asla unutmamıştır.Her vesileyle Mehmetçik ile şakalaşır çevresindekilere onların nasıl zeki ve kahraman olduğunu vurgulardı.Hatta bir gün bir Mehmetçik’e kendisiyle güreş tutmasını istediğinde Mehmetçiğin cevabı karşısında gözyaşlarını tutamamıştı.Mehmetçik Atatürk’e “Aman Komutanım siz dünyanın en kuvvetli ordularının sırtını yere getirmiş bir kahramansınız,ben sizi nasıl yenerim.”demişti.
40.ÇOK GENÇ ÖLDÜ:Atatürk yaşamı boyunca hep mücadele ederek bir kere bile şimdiki gibi Barış yaşanan yılları görmedi mesleğinin getirdiği stresler sonucunda çok genç yaşta 57 yaşında vefat etti.Silah arkadaşları İnönü 101 Celal Bayar 103 yaşında öldüler.Bu millet hep Atatürk 100 yaşına kadar yaşasaydı Türkiye Cumhuriyeti Dünyaya bedel olurdu diye boşuna söylemiyordur.Bence de Ortadoğu’nun bu karmaşık ortamını çözer bizde İsviçre’si olurduk
41.19 YÜZYILIN DEVRİLMEYEN YAŞAYAN TEK LİDERİ KALDI:Atatürk’ün ne kadar büyük bir deha ve ölümszü bir lider olduğunu anlamak istiyorsanız,O’nunla birlikte yaşamış olan dönem Liderleri içinde yıkılmadan hala milletinin kalbine taht kurmuş karizmatik bir lider olarak ilalebet yaşayacak tek Lider olmasından korkan bazı AB ve ABD yandaşları kişiler tarafından tarihten ve Türk insanının gönlünden silinmeğe çalışılsa da bunu başaramayacakları kesindir.Ne mutlu Türküm Atatürkçüyüm,Kemalistim diyene,yuh olsun Yüce Atatürk sayesinde bu devletin havasını suyunu kirleten vatan haini işbirlikçi ermeni dönmesi kuklalara ve Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeğe çalışan işbirlikçi yerli satılmış daha doğru dürüst konuşmasını bile bilmeyen kör cahillerin ve teröristlerin Allah belalarını versin.
Bu Devlette bu Millette Türk’tür,daima ve ilanihani Türk kalacaktır.Yeterki Allah bu Millete Vatan şairi Akif’in dediği gibi bir sefer daha İstiklal Marşı yazdırmasın.Atatürk’ün kurduğu ve gençliğe yani bizlere emanet ettiği bu Devlet hep yaşadı hep yaşayacaktır.Çünkü Atatürk hiçbir zaman Türk Milletinin üniter devlet yapısından uzaklaşmaması için Misakı milli sınırlarını çizdi ve Yurtta Barış,Dünyada Barış sloganına inandı.Allah gani gani rahmet etsin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder