29 Ocak 2012 Pazar

LÜLEBURGAZSPOR İÇİN BİR ÖNERİDİR?YARARI OLACAĞI BİR GERÇEKTİR

LÜLEBURGAZSPOR, Lüleburgaz’ın ortak değeri. Lüleburgaz Adalet ve Yeşilova amatör kulüplerinin 1967 de Türkiye’de Profesyonel futbol ligleri kurulurken dönemim unutulmaz Futbol adamı rahmetli Orhan Şeref Apak sayesinde bir Bulgaristan seyahatinde uğradıkları Lüleburgaz’da kendilerine gösterilen yakın ilgi ve alaka üzerine Lüleburgazspor olarak Trabzonspor gibi Profesyonel 3.Lige alındıkları müjdelenmişti..Kırklareli amatör kümede başlayan başarılı mücadele iki takımın birleşmesiyle 3 lig kapısı otomatik olarak araladı.üç yıl sonra Türkiye’de ilk kez bir ilçe takımının İkinci lige yükselmesiyle taçlandı. Evet tam 3 kez gittik ama yıllardır 4 kez gelmeyi başaramadık.Geçen sezon Ankara’da playoff maçlarında Ünye’yi şampiyon yaptık.

Geçen zaman içinde takımın futbolu ve futbolcuları değişirken, kentimizin çehresini ve çevresini de değiştirdi.Ülke genelinde bir çok kişi “Lüleburgaz” denilince “orası da neresi” diye artık sormuyor.Tabidir ki bunda ünlü sanatçı Mehmet Ali Erbil’in ÇARKIFELEK programında söylenen aslında mors alfabesinde bir kod harf olan “Lüleburgaz’ın L’si” cümlesi de çok katkı yapmıştır.Yine Lüleburgazspor’un 1979-80 sezonunda bir ikinci lig takımı iken Türkiye Kupasında dört büyüklerden Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi takımları eleyip yarıfinale kalmasıyla bir tarih yazmıştı.İşte O günlerden bu günlere yaklaşık 45 yıllık tarihi boyunca inişli çıkışlı bir grafik çizen Lüleburgazspor son yıllarda iyice küçülmüş gönüllü bir grup insanımızın özelliklede hakikaten iyi organizatör ve yürekli bir Başkan olan Siyami Aslan’ın yönetiminde bir avuç gönüllü yöneticilerinin katkılarıyla ayakta durmaya çalışmış kazandığı başarılar maalesef son maçlarda elinden uçup gitmiştir.Takımına zaten küsmüş olan Lüleburgaz Halkı takımına daha da küsmüş birde bu sezon nedense aylardan beri süren bir türlü bitirilemeyen stadyum yenilemesi yüzünden her maçını Babaeski yada Kırklareli’de oynayan bir takım olan Lüleburgazspor neden hala başarılı olamıyor hiç düşündünüzmü?Oysa.Topun yapısı ve toplumun kriterleri değişti.Taraftarların özellikleri değişti.Futbolcuların fiziksel ve teknik kapasiteleri,Futbol, futbolun felsefesi ve en önemlisi futbolun yönetimi değişti ama yöntemi değişmedi.Tarihimizde bir kez teşebbüs edildi ama maalesef değişemedi.Hızla değişmeye devam eden Profesyonel Futbol’ un karlı bir sektör olduğunu gördüğümüz halde değiştiremedik. Oysa ki artık futbol günümüzde “sektör” diye oynanıyor. Bu değişen yapının yarattığı küresel gelirler milyar dolarlara ulaşıyor. Pasta bu kadar büyük olunca futboldaki değişim ve gelişim de hem kendisini hem de tüm paydaşlarını etkilerken birer “iş” organizasyonuna dönüşen ve milyon dolarlık bütçelere ulaşan futbol kulüplerinin yöneticileri artık, eski klasik yöntemlerle idare edilemeyeceğini görmeli…

Son genel kurul ve sonrasında yaşananlar,takımı küme düşme potasına düşürdü. Yaşanan süreç “Dernekçi” yönetim anlayışına sahip yöneticilerin yerlerini daha çağdaş ve profesyonel yöneticilere bırakmak zorunda olduğunun işaretidir.Lüleburgaz’ın birliği ve beraberliği yeniden sağlanacaksa ve rahmetli Börekçi Mustafa Çilek’in “Lüleburgazsporumuza sahip çıkın” vasiyeti yerine gelecekse bunun futboldaki ticarileşme ve şirketleşme ile mümkün olabileceğini unutmamalıyız. Kulübün yönetim keyfiyeti de mülkiyet yapısı ile birlikte borsa” ya açılmakla önlenir. Bizim gibi dernek şeklindeki kulüplerin futbolun örgütlenmesini yeniden gözden geçirmesi bir zorunluluktur. Mevcut yapının kendi kendini finanse eden bir sistem haline dönüşümünü sağlayabilmemiz için önceliğimiz şirketleşme olmalı.Şirket hisselerinin halka arz’da süreci tamamlayan önemli bir unsurdur.Lüleburgazspor’un içinde bulunduğu açmaz ancak ve ancak “şirket” ile çözülür.Tüm bunlar bir hayal değil yeter ki büyük düşünelim.Şirket olmakla her şey birden çözümlenmez.

Şimdi bu teklifimi yaparken Şirket yönetimi de önemli.Yönetim Kurulu başkanı başarılı bir işadamı olmalı.Örneğin Lüleburgaz’da önemli bir yatırım olan Sarımsaklı Çifliğini milyon dolarlara satın alan ZİYA ORGANİK TARİM ÜRÜNLERİ A.Ş.’nin sahibi, Türkiye’nin Ümraniye de “BJK Nevzat Demir Tesislerinin” yapımından tanıdığı aslen Erzincanlı ama ailesinin kurduğu FIRATPEN A.Ş. sahibi olarak tanınan Sayın Nevzat DEMİR’e gitmek ve yardımını istemek hiç aklınıza geldi mi? Aslında Beşiktaş yöneticisi olduğu söylensede sadece BJK Başkanlığına aday olmuştur ama seçilememiştir.Gelsin Lüleburgazspor Başkanlığı ona feda olsun Dünyaca ünlü Pimapen Fabrikasının bulunduğu Büyükçekmece “Tepecik Fıratpenspor kulübünde yıllarca sponsorü olan bu değerli işadamı isterse Lüleburgazspor’umuza vereceği maddi ve manevi sponsorlük desteği ile adımızı tarihe yazdırır bir değil iki Lig atlar, Bank Asya 1 Liginde bile oynarız.Yeter ki akıllı olup şirketleşelim ve Lüleburgazspor’un adına nasıl ki FB GS BJK de “ÜLKER” yazıyorsa “ZİYA ORGANİK” adını yazdıralım yetecektir.

Ekonomist dergisinin düzenlediği En zengin 100 araştırması’nda Türkiye’nin en zengin aileleri arasında gösterdiği işadamı Sayın Nevzat Demir bu memlekette var ama gören bilen yok. Öylesine ki futbol bilgisi ve ilgisi ile de çok kişiyi cebinden çıkartır. Hem işadamı kariyeri olarak hem de futbol bilgisi olarak birçok hocayı bile cebinden çıkartır, yeter ki istensin. yeter ki isteyelim.Unutmayalım zengin-fakir-fukara her ne olursak olalım.Bu kentte ki ortak değerimiz Lüleburgazspor’dur.Lüleburgazspor artık bu şehrin simgesi olmuş nerdeyse yarım asırlık bir mazisiyle mutlaka yaşatılması gerektir.İnsanlar fanidir gelip geçerler ama eserleri bakidir.Benim önerim başka Lüleburgaz,Başka Lüleburgazspor da yok.Çok sevdiğim bir söz vardır: “Çözümün parçası olmayanlar sorunun parçası olmaya devam ederler”Ben bir garip Orhan Suat’ım param yok ama aklım çok sizde bu akıldan faydalanın ve ilk önce sizlere yıllardan beri söylediğim gibi LÜLEBURGAZSPOR TARİHİNİ ölmeden önce Sayın CEM ATABEYOĞLU’nun arşivinden faydalanarak yazdırın sonrada Sayın NEVZAT DEMİR’i Lüleburgazsporlu yapın bakın nerelere çıkacaksınız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder