ATATÜRK’ÜN EĞİTİM ÜZERİNE SÖYLEDİĞİ SÖZLERİNDEN BAZILARI…
Ulu Önderimiz M.K. Atatürk’ün Gençliğe ve Gençliğin eğitimine ne kadar değer verdiğini izlediğimiz ‘Veda’ ve ‘Dersimiz Atatürk’ filmlerinden anlıyoruz.Yüce Önderin yıllar öncesinden söyledikleri hala değerinden hiçbir şey bile kaybetmeden önümüzde duruyorken herkesi özelliklede öğretmenlerimizi bir kez daha yazılanları okumaya ve düşünmeye davet ediyorum.
- En önemli nokta Terbiye meselesidir!.. Terbiyedir ki, bir Millet'i ya Hür, Bağımsız, Şanlı, Yüce bir Toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti Esaret’e ve Sefalet’e terkeder!.. (22.9.1924)
İşte size Atatürk’ün dahice söylediği en büyük sözlerinden birisidir.Gerçekten de Afrika’da Asya’da buna örnek olan yüzlerce devlet sayabiliriz.
-Eğitim her anlamıyla Milli olmalıdır!.. Türk Milleti'ne gideceği yolu gösterirken, dünyanın her türlü ilminden, buluşlarından, ilerlemelerinden yararlanılacaktır... Ancak temel kendi içimizden çıkarılmalıdır!..
Evet ABD’den Avrupa Birliğinden devşirme eğitim projeleriyle bir milletin geleceği nasıl çalınır ispatı ülkemizde ki eğitimdir.
- Bir Milli Terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsaf-ı fıtriyemizle hiç de münasebeti olmayan Yabancı fikirlerden, Şark'tan ve Garp'tan gelebilen bilcümle tesirlerden tamamen Uzak, Milli Seciye ve Tarihi'mizle mütenasip bir Kültür kastediyorum!..
İşte Atatürk’ün bu kadar güzel bir sözü daha düşününki günümüzde katledilen güzel dilimiz Türkçemiz ile Batıdan Doğudan içimize sokulmaya çalışılan yabancı ideoloji fikirleri ile Ülkemiz üzerine oynanan Amerikan Emperyalizminin dayattığı Yabancı dilde özellikle İngilizce dili ile Üniversite eğitimi yapma sevdası sonrasında unutulan güzel Türkçemiz ile beraber ortaya çıkarılan başka dillerde eğitim yapılması fikrinin getirdiği bölücülük örnekleri
-Çünkü Milli Deha'mızın tam inkişafı ancak böyle bir Kültür ile temin olunabilir!.. Lalettayin bir Ecnebi Kültürü, şimdiye kadar takip olunan Yabancı Kültürlerin muhrip neticelerini tekrar ettirebilir!... Kültür, zeminle mütenasiptir... O zemin Millet'in Seciyesidir!..
Şimdi ODTÜ BOĞAZİÇİ BİLKENT Vs gibi Üniversitelerde sözüm ona yapılan ABD patentli eğitimler sayesinde yabancı patentli kültürler içimize kadar girmiş bu okullardan mezun olan Türk gençleri maalesef zehirlenmekte ve kendi toplumunu inkar etmektedirler
-Milli Terbiye esas olduktan sonra onun lisanını, usülünü, vasıtalarını da Milli yapmak zarureti münakaşa götürmez!.. (22.9.1824)
Aslında ne kadar doğru bir söz anlayana
-Dini terbiye... Milli terbiye... Beynelminel Terbiye!.. Bütün bu terbiyelerin Hedef ve Gaye'leri başka başkadır. (22.9.1924)
Yorumsuz bir söz Evet hepsinin yeri ayrı ve gerçektende amaç ve erekleri değişiktir.
-Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara bilhassa mevcudiyeti ile, hakkı ile, birliği ile tearuz eden bilumum Yabancı Unsurlar'la mücadele lüzumunu ve Milli Fikirler'i kemal-i istiğrak ile şiddetle ve fedakarane Müdafaa zarureti telkin edilmelidir!.. Yeni neslin bütün kuvayı ruhiyesine bu evsaf ve kaabiliyetin zerki mühimdir... Daimi ve müthiş bir Cidal şeklinde tebarüz eden hayat-ı akvamın felsefesi Müstakil ve Mesut kalmak isteyen her Millet için bu Evsaf-ı Kemal'i şiddetle talep etmektedir. (16.7.1921)
İşte size bundan 90 sene önce söylenmiş geçerliliği bugün bile açık olan bir sözü daha o kadar anlamlı ki bence akıllarda kalsın diye duvarlara yazılmalı,demektir ki biz yetiştirdiğimiz gençlere ve çocuklara geleceğimizi öğretememişiz.
- Bilim ve Teknoloji ve Uzmanlık nerede varsa, Sanat nerede varsa, gidip öğrenmeye mecburuz. Bilim ve Teknik nerede ise oradan alacağız ve herkesin kafasına koyacağız!.. Bilim ve Teknik için kayıt ve şart yoktur.
Gerçektende bugün dünya devleti olan ÇİN devletinin yaptığı gibi adamlar ülkesine gidip her şeyi öğrenip yine yaptıklarını onlara satıyorlar
- Milletimizin memleketimizin irfan yuvaları bir olmalıdır!.. Bütün memleket evladı, kadın ve erkek, aynı surette oradan çıkmalıdır!..Eğitim ve Öğretim'de Birlik sağlanmadıkça aynı fikirde, aynı zihniyette fertlerden kurulu bir Millet yapmaya imkan aramak, abesle uğraşmak olmaz mıydı?..(1924)
İşte gerçekten tam anlamıyla doğru bir söz daha ülkemizin doğusu ve batısında eğitim eşitmidir diye sorsak ne diyeceksiniz?İstanbul’da ve Kars’ta eğitim eşitmidir ki onları ayni sınava sokuyorsunuz.
- Eğitim ve Öğretim yöntemlerinin iş'e ve uygulama’ya dayanması şarttır!..
Bu sözün gereği galiba bugün meslek liselerinde denenmektedir.
-Eğitim ve Öğretim'de uygulanacak yöntem, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir baskı aracı ya da bir uygarlık zevkinden çok, hayatta başarıya ulaşmayı sağlayan, pratik ve kullanılabilen bir araç haline getirmektir.
Şimdi İstanbul Ankara ve İzmir Bursa ve diğer büyük şehirlerimizde ki okullarımızda ki eğitim ile Kars’ın Susuz ilçesinin Dereköy’de uygulanan eğitimi düşünüyorum da doğruluğunu anlıyorum.
- Toplumumuzu hakikat hedefine, Mutluluk hedefine ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır... Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu... Öteki milletin geleceğini yoğuran irfan ordusu!.. Bir millet savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçları ancak irfan ordusu ile ayakta durabilir. (24.3.1923)
Öğretmene verilen değere bakınız ve omuzlarımıza yüklediği sorumluk ne kadar büyük bir düşünün.
-Öğretmenler!.. Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz!.. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!.. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır!..
Gerçekten de Askeri Orduların kazandığı zaferleri anlatan yazan ve okutan öğretmenler olduğuna göre bu söze ne demek lazım sizin takdirinize bırakıyorum.
-Öğretmen 'den, Eğitici’den mahrum bir millet, henüz millet namını almak yeteneğini kazanamamıştır!.. Ona alalade bir kitle denir... Millet denemez!... (14.10.1925)
Evet bugün bu sözün bir örneğini Afganistan denen devletin yaşamında görüyoruz.
-İlk İLHAM ana baba kucağından sonra, mektepteki mürebbi'nin lisanından, vicdanından, terbiyesinden alınır.(22.9.1924)
Ne kadar doğru olan bir sözdür.
- Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız... Çocuklar geleceğindir... Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek Analar, Babalar, Kardeşler, hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu Millet'e ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı olabilecek şekilde yetiştirsinler!.. Hiç olmazsa yetiştirmenin lüzumuna inansınlar!..
Lütfen düşünün Doğu’da özellikle üç evli dokuz on çocuklu bir ailenin ebeveyn dedikleri anne ve babalarıyla kardeşlerinin yaşadığı hayatın zorluklarını sonuçta ne kadar doğru bir söz olduğunu takdir edersiniz.
-Muallimler her vesileden istifade ederek Halk'a koşmalı, Halk ile beraber olmalı ve Halk, muallimin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır!.
İşte Atatürk’ün en anlamlı sözlerinden birisi daha Öğretmenlere verdiği ödevi görün ama şimdiki öğretmenler maalesef Öğretmen evlerinde boş oturmakta veya oyunlar oynamakta toplumdan kopuk hiçbir sosyal etkilikte olmamaktadırlar.
-Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında sıkı disiplin başarının şartıdır... Yöneticiler ve öğretim kadroları disiplin'i sağlamaya, öğrenci ise disiplin'e uymaya mecburdur.
Nerde Atatürk’ün sözleri laçkalık almış başını gidiyor Ulus kan ağlıyor bazı satılık Uşaklar ANDIMIZI kaldırtmak istiyor.
- Bozuk zihniyetli milletlerde çoğunluk başka hedefe, münevver denilen sınıf başka zihniyete maliktir... Aydın sınıfla halkın zihniyeti ve hedefi arasında tabii bir intibak lazımdır!.. Aydın sınıfının halka telkin edeceği ülküler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı!.. Halbuki bizde böyle mi olmuştur?.. O münevverlerin telkinleri milletimizin ruhundan alınmış ülküler midir?..
İşte günümüzdeki aydınların durumu meydanda bu söze başka bir şey eklemek gereksiz siz Ey Türk Milletini tanımamış sahte aydınlar bakın bu söz sizi nasılda anlatıyor.
-Tetkikat ve tetebbatımıza zemin olarak çoğunlukla kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi ananelerimizi, kendi hususiyetlerimizi ve ihtiyaçlarımızdan almalıyız!.. Aydınlarımızın belki bütün dünya'yı, diğer bütün milletleri tanıyıp, kendimizi bilmemeleri üzücüdür!.. (20.3.23)
Evet gerçektende günümüzde ABD aşığı olduk nedense halada öyleyiz Değerli Bilim adamı Ord Prof Dr Oktay Sinanoğlu Hocamız kitaplarında bunu yıllardan beri anlatıyor dinleyen varmıdır alın okuyun bari…
-Millet'in Tarihini okumamış veya Milli duygu'dan yoksun kalmış oldukları anlaşılan bazı şahıslar, yabancıların aleyhimizdeki haksız suçlama ve iftiraları reddetmeyerek, bunlara alet olmaktadırlar!..
Süper bir söz daha bundan 80 90 yıl öncesi bugün için söylenmiştir alın ve tabela yapıp bazı köşe yazarlarının boyunlarına asın derim.
-Öğretmenler milletimizin geçirdiği felaket günlerini, bunun gerçek sebeplerini açık şekilde ortaya koymalıdırlar!..
Nerde Atam Milli eğitim denen sistem Atatürkçü öğretmenlerinin yerine Fetoşçu öğretmenlerle doldu taştı TC Eğitim ve Öğretimi ABD yaşayan Gülen Cemaatinin Fetullah Hocasının elinde kaldı kılını kıpırdatan yok bu nasıl iştir biz bunuda mı görecektik
-Türk Kaabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, Türk çocukları kendileri için gerekli hamle kaynağını o tarih'te bulabilecektir!..
Hangi Türk Çoçukları taş atanları koruyan Kanunlar çıktığı sürece Ulus Kürt Türk diye bölünmektedir ve Türk evlatları maalesef bölünmektedirler.Yuh olsun bunlara
-İstikbal için hazırlanan evlad-ı vatana, hiçbir müşgül karşısında serfüru etmiyerek kemal-i sabr ve metanetle çalışmalarını ve tahsildeki çocuklarımızın ebeveynine de yavrularının tahsillerini tamamlamak için her fedakarlığı ihtiyardan çekinmemelerini tavsiye ederim.
Benim Babam dediğiniz yapmış onca fakirlikle üç çoçuğunu okutmuş ikisini Mühendis birinide Öğretmen yapmış ve Atatürkçü olduğunu ispat etmiştir.
-Silahıyla olduğu gibi, Dimağıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur!.. Milletimizin saf seciyesi istidat ile malidir!.. Ancak bu tabii istidadı inkişaf ettirebilecek usüllerle mücehhez vatandaşlar lazımdır.
Ulu Önder her zaman ve her yerde Milletine güvenmiş onun yükselmesi ve yaşatılması için daima uyarılarda bulunmuştur.
- Münevverler'in vazifeleri gayet büyüktür!.. Münevverlerimizin Vatan ve Millet fikirlerini vermekle beraber, rakip milletlere karşı muhafaza-ı mevcudiyet için lazım olan hususatı temin ederlerse, vazifelerini daha vasi suretle ifa etmiş olurlar... Hiç bir millet yoktur ki, ahlak esasatına istinad etmeden tefeyyüz etsin!.. (30.8.1936)
Dikkat bugün gaflet ve delalet içinde olan bazı aydınların ne mal olduğunu yıllar öncesinden gören Atatürk bakınız sahte ve alçak aydınlara neler demiştir.
-Basın milletin müşterek sesidir!.. Bir milleti aydınlatma, ve irşatta muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, hülasa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir!..
Basına bu kadar güvenen Atatürk bugünkü satılmış ve riyakar ikiyüzlü Fetullah Cemaatinin milyarlarca lira ile destek verdiği Basını görmüş olsaydı herhalde kahrından ölürdü oysa Basına çok büyük değer veren Atatürk’e bugünkü Basın hakkında acaba ne derdi.tek kelime ile “Kahrolsun satılmış Basın ve Kalemler”
-Türkiyede Basın milletin hakiki seda ve iradesinin tecelligahı olan Cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale vücuda getirecektir!.. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi... Erbab-ı matbuattan bunu talep Cumhuriyet'in hakkıdır... Bugün milletin samimi olarak birlik ve beraberlik içinde bulunması zaruridir!.. Umumun selameti ve saadeti bundadır... Bu hakikati milletin kulağına, milletin vicdanına gereği gibi duyurmakta Basın'ın vazifesi çok mühimdir!.. (5.2.1924)
Basını para ile satın alanlar Yandaş ve Karşıt Basın yaratarak memlekette ikilik çıkartıp bölücülerin ekmeklerine yağ sürmekte devam etmektedirler ama keser döner sap döner elbet bir gün hesap vereceklerdir.
- Ordunun ve devletin yöneltilmesiyle ilgili emirler verebilirim... Ama Bilim alanında emir veremem. Bilim adamlarının beni aydınlatmalarını isterim... Bana İlmin doğru yolunu gösterin ki, onu izleyebileyim!...
- İşte size Atatürk’ün ne kadar büyük olduğunu anlatan veciz sözlerinden biri daha
Atatürk’ün Söylev Ve Demeçleri –TTK yayınları Ankara