21 Şubat 2012 Salı

ATATÜRK VE ÇOK SEVDİĞİ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ

ATATÜRK ÖĞRETMENLİK VE EĞİTİM

Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir.

Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.

Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır.

Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.

Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur.

Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.

Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.

Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.

Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.

Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz… Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.

Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler.

(Atatürk)

Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.

Yukarıda büyük önder Atatürk’ün Öğretmenlik mesleği ve Eğitim üzerine her birisini bundan 70-80 yıl öncesinde değişik yer ve zamanlarda söylediği düşündüğünüzde bunlar hepsinin taşıdığı derin anlam ve önemi aradan geçen bunca yıla rağmen değişmeyen bir dahinin sözleridir.Eğitim ve Öğretime bu kadar yürekten inanan bir insanın kurduğu Cumhuriyet’ini ilallebet yaşatılması için biz öğretmenlere bıraktığı mirasının bugün geldiği noktaya bakınız her zaman ve her yerde müspet ilim ve fen bilimlerini savunan bir askeri deha olarak öğretmene verdiği değeri de şu sözlerinden anlıyoruz:

“UNUTMAYINIKİ CUMHURBAŞKANI BİLE SINIFTA ÖĞRETMENDEN SONRA GELİR” İşte bu sözün büyüklüğünü ve anlamını kafanızda canlandırmak için siz öğretmenlerimizi bu sezon vizyona giren ve halen sinemalarda oynayan senaryosunu Turgut Özakman’ın yazdığı,yönetmenliğini Hamdi Alkan’ın yaptığı “DERSİMİZ ATATÜRK” filmini izlemeye ve bu filmde canlandırılan bu sahnede bunun tam olarak ne anlama geldiğini göreceksiniz.Öğretmenlik mesleğini çok seven hatta yine bir sözünde,”Cumhurbaşkanı olmasaydım mutlaka Öğretmen olurdum” diyen böylesine büyük ve ölümsüz liderimiz Atatürk’e olan borcumuzu ödemek için biz öğretmenlere düşen görev dünya durdukça Atatürkçülük çizgisinden kopmadan aksine çok daha sıkı ve anlamlı şekilde savunmaktır.Ne Mutlu Türküm Atatürkçüyüm diyene…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder