31 Ekim 2010 Pazar

ATATÜRK HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN DOĞRULAR

ATATÜRK HAKKINDA DOĞRU OLANLAR …

Değerli okurlarım,”Mustafa” filminde halkımıza bilerek çarpık olarak anlatılan Yüce Atatürk’ün özel hayatına karşıt olarak Atatürk hakkında bilinmesi gereken değişik konularda bilgilerimi sizleri aydınlatmak için ekte sunuyorum.Film piyasasında büyük gürültüler kopartan ban göre TİCARET ATATÜRKÇÜSÜ olan yapımcısının sözde Atatürk’ün insan tarafını anlatan “MUSTAFA” filmini eğer izlediyseniz yapılan yorumları bir düşünün birde benim size yazdığım “İnsan Atatürk” hakkında yazdıklarımı iyi okuyun ve kimin haklı olduğuna kimin iftiracı olduğuna siz karar verin derim.Ayrıca “Mustafa” filminin belleklerimizde yaptığı tahribatını silmek amacıyla Şubat ayı içinde Sinemalarda gösterime giren olan Değerli Sanatçı Zülfü Livaneli’nin senaryosunu yazdığı ve çektiği “VEDA” filmi ile 19 mart tarihinde sinemalarda gösterime girecek olan yaşayan en büyük Atatürkçü Turgut Özakman’ın senaryosunu yazdığı ve Birol Güven’in Mint (Made in Turkey) yapımı tarafından çekilen “DERSİMİZ ATATÜRK” filmlerinin Lüleburgaz’da da vizyona girmelerini heyecanla bekliyoruz.

Şimdi gelelim Yüce Atatürkümüzün insan taraflarına

1."ATA" ve “MUSTAFA” LAFINI SEVMEZDİ:"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine “Ata” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.Yine Mustafa adını da sevmezdi kendisine Kemal denilmesinden yani kamile bilgiye eren insan olarak hoşlanırdı.İmzalarında M.Kemal ismini bu yüzden kullanırdı.Buna sonradan M.Kemal Atatürk eklendi.

2.EN SEVDİGI YEMEK:Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayati boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.

3.EN BUYUK HAYALI DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI: Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.

4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUSU" :Binlerce kitabı vardı.Ama bunların arasında bir tanesini hayati boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü

“Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır her gün rast gele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.

5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU: At’lardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti..

6.TAM BIR SALON ADAMI: En sevdiği dans Vals’tı. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.Ayrıca TSM hoşlanırdı

7.GÖMLEKLERININ TÜMÜ BEYAZDI:Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük

edebilmek için Beyoğlu`nda bir Rum terziye diktirilmeye başlanmıştı.

8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU:Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi.Lacivert takım giymeyi pek sevmezdi.Anıtkabir müzesinde sergilenen giysilerinin güzelliği şaşırtıcıydı.

9.ÖLÇÜLERİ: Boyu 1.74 idi yani günümüzde normal bir insan kadardı.Asla kısa değildi Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.

10.RUMELI ŞİVESI: Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri

Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi. Yakınlarına en çokta “ Çocuk ! “derdi

11.HAZİN BIR HİKAYE:Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının nerede olduğu bilinmiyor.

12.CUMHURBAŞKANLIGINDAN SIKILIYORDU:Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyordu, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.

13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE: Kılık-Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca Papanın Ankara temsilcisi Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.

14.KENDISI TIRAŞ OLMAZDI: Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanin üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi.Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.Mutlaka özel berberi tıraş ederdi.

15.DÜZEN TAKINTISI VARDI: Evinde çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.

16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER: Bir anı olarak Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış,"Alın bunu kendi içsin"diyerek Atatürk`e hakaret etmişti Mahkemeye çıkarılacaktı.Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.Buda O’nun hoşgörüsünün bir örneğiydi.

17.SİGARA PAZARLIGI:Hastalığının başlangıcın da kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuştu, Atatürk "beş" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".

18."BU NASIL HALKCILIK?":Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti.Kondüktörün

Milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.Bugünde Uçakların Trenlerin yarı fiyata ve TBMM lokantasında yenen yemeklerin neredeyse beleş olduğunu bir bilse ne derdi acaba?

19."LAİKLİK ADAM OLMAKTIR":İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye şu tarihi cevabı vermişti: "Adam olmak demektir hocam,adam olmak!"

20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI: Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara ve dökülen kana bakamaz böyle durumlarda sırtını dönerdi yada kesilmelerini engellerdi.Günümüzde ise yapılan hayvan katliamına kimse hava atmak uğurunda dur bile demiyor

21.YABANCI DİLE MERAKI:Askeri Lisede öğrenmeye başladığı o yılların en popüler yabancı dili olan Fransızca'yı sonraki yıllarda oldukça geliştirdi ve anadili gibi öğrendi Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.

22.FASULYESINE POKER:Kumardan asla hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla eğlenmek için fasulyesine poker oynardı.Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.Arkasından Fasulye Pilav üzüm hoşafı yemeği ikram ederdi.

23.KAN GORMEYE DAYANAMAZDI:Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış ve yüzlerce binlerce cesetleri görmüş biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.

24.KULAKLARI DUYAN TEK KİSİ:Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu esprili bir dille

anlatmıştı:"T.C`de bir tane kulakları duyan bir kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".demiştir.

25.BIR RİCASI BAŞ AÇTIRDI:Bir gün halk arasında dolaşırken kara çarşaflı bir kadına rastlamış "Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?" diye kibarca sormuştu.Kadın baş örtüsünü açarak Atatürk`un önünde eğildi ve ellerini öptü.

26.BİLARDO VE YÜZME: Sportmen bir kişiliği vardı. Her gün at biner yüzmeye gider ve

Geometrik desenler çizdiğinden bilardo oynardı.

27.EN BAŞARILI DERS:Eğitim hayati boyunca en başarılı dersi Matematikti. Pozitif

bilimlere ilgisi hayati boyunca sürdü.Akla dayalı Fen ve Matematik Bilimlerine hep inandı.

28.YAĞCILARA GEÇİT YOK:Yağcılara yalakalara ikiyüzlü riyakarlara çok kızardı Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit`e hemen müdahale etti.

29.SON YILBASI GECESI:1937`yi 1938’e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı

Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki kullanmadığı bazı elbiseleri Bakana hediye etmişti.

30.KÖŞKTEKI GÜVERCİNLİK:Kuşları çok severdi.Çankaya Köşkü`nde özel bir bakıcının

ilgilendigi güvercinligi vardı.Zaman zaman onlarla vakit geçirirdi.

31.YURDDIŞINA RESMİ GEZİ YAPMADI AMA DÖNEMİN DEVLET BÜYÜKLERİ HEP AYAĞINA GELDİ:Bunlardan İngiltere Kralı V Charles için verdiği akşam yemeğinde bir garsonun servis sırasında elindeki tepsiyi düşürmesiyle salonda esen buz gibi bir havada Krala dönüp”Haşmetmaap Ben bu millete her şeyi öğrettim ama UŞAKLIĞI bir türlü öğretemedim” lafı inanılmaz alkış topladı.Malum İngilizlerde Uşak olmak bir gelenekti.

32.DİNİNE SON DERECE BAĞLI İMANLI BİRİSİYDİ AMA HURAFELERE DİN BEZİRGANLARINA ÇOK KIZARDI:Atatürk’ün dindar bir kimliği vardı ama bunu asla siyasete alet etmedi ve bunu yapanlara çok kızardı.Bu yüzden din ve devlet işlerini ayırmak adına İslam ülkeleri içinde ilk kez Anayasal Laiklik kavramını getirdi.

33.ÇOK OKUYAN VE YAZAN BİR KİMSEYDİ:Hayatı boyunca hatta cephelerde bile savaş sırasında top sesleri gürlerken bile okumaktan haz duyardı.Büyük Nutuk eserinide günlerce kapandığı odasında yüzlerce olayı hafızasından süzerek yazdı ve TBMM Kürsüsünden tamamını ayakta durarak okudu.Ve sonucu Türk Gençliğine armağan etti.

34.DİKTATÖRLÜKLE HİÇ ALAKASI OLMADI: Döneminde yaşanan Dünyadaki siyasi yapıda bazı Devletler Lenin gibi kızıl Diktatör Mussolini ve Hitler gibi faşist diktatörlerle yönetilirken asla ve kata onlara özenmedi isteseydi onlar gibi halklarını gözünü kırpmadan ezmek yerine Türk Halkına her alanda sahip çıkarak genç Türkiye Cumhuriyetini kurdu ve bu uğurda ölünceye kadar çalıştı.Bir başka özelliğide isteseydi V Mustafa ismiyle Padişah bile olurdu ama asla bunu düşünmedi aklın ağabeyle getirmedi.

35.ARKADAŞLARINA KÜSMEDİ DARILMADI:Atatürk asla arkadaşlarına küsmedi darılmadı bazı dedikoducular ve yalan yanlış eksik bilgilerden dolayı şimdiki gibi Devletini korumak adına onları sürekli uyardı.

36.KENDİSİNE SUİKAST DÜZENLEYENLERİ AFFETTİ:İzmir suikastinde tutuklanan bazı yakın arkadaşlarını idamdan kurtarıp affetti.Diktatör olsaydı Bolşevik Rusya’da Lenin gibi değil onları onların tüm yedi sülalesini öldürtürdü kimsenin de sesi çıkmazdı

37.DUYGUSAL VE SERT MİZAÇLIYDI:Atatürk küçük yaşta öksüz kalınca Annesine sığındı ve duygusal bir çocukluk geçirdiyse de,büyüdüğünde oldukça sert mizaçlı birisi oldu.

38.TÜRK TARİHİNDE İLK MAREŞAL OLDU:Türk tarihinde Meydan savaşı dediğimiz göğüs göğse savaştığı için Askerlikteki son unvan olan ilk Mareşal oldu.Sonrasında kendisi gibi olan Fevzi Çakmak’a da bu unvan verildi.

39.TAM BİR ASKERDİ:Atatürk yaşamına yön veren mesleği olan Askerliği çok ama çok severdi.Yetiştiği Harbiye’yi ve asker ocağını asla unutmamıştır.Her vesileyle Mehmetçik ile şakalaşır çevresindekilere onların nasıl zeki ve kahraman olduğunu vurgulardı.Hatta bir gün bir Mehmetçik’e kendisiyle güreş tutmasını istediğinde Mehmetçiğin cevabı karşısında gözyaşlarını tutamamıştı.Mehmetçik Atatürk’e “Aman Komutanım siz dünyanın en kuvvetli ordularının sırtını yere getirmiş bir kahramansınız,ben sizi nasıl yenerim.”demişti.

40.ÇOK GENÇ ÖLDÜ:Atatürk yaşamı boyunca hep mücadele ederek bir kere bile şimdiki gibi Barış yaşanan yılları görmedi mesleğinin getirdiği stresler sonucunda çok genç yaşta 57 yaşında vefat etti.Silah arkadaşları Allah her ikisinede rahmetler etsin İnönü 101 Celal Bayar 103 yaşında öldüler.Bu millet hep Atatürk 100 yaşına kadar yaşasaydı Türkiye Cumhuriyeti Dünyaca ünlü olurdu diye boşuna söylemiyordur.Bence de Ortadoğu’nun bu karmaşık ortamını çözer bizde Ortadoğu’nun İsviçre’si olurduk

41.19 YÜZYILIN DEVRİLMEYEN YAŞAYAN TEK LİDERİ KALDI:Atatürk’ün ne kadar büyük bir deha ve ölümsüz bir lider olduğunu anlamak istiyorsanız ,O’nunla birlikte yaşamış olan dönem Liderleri içinde yıkılmadan hala milletinin kalbine taht kurmuş karizmatik bir lider olarak ilalebet yaşayacak tek Lider olmasından korkan bazı AB ve ABD yandaşları kişiler tarafından tarihten ve Türk insanının gönlünden silinmeğe çalışılsa da bunu başaramayacakları kesindir.

Ne mutlu Türküm Atatürkçüyüm Kemalist’tim diyene,günümüzde Yüce Atatürk sayesinde bu devletin havasını suyunu kirleten vatan haini işbirlikçi kuklalara ve Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeğe çalışan yerli satılmış daha doğru dürüst Türkçe konuşmasını bile bilmeyen kör cahillerin ve satın alınarak dağlara çıkartılan zavallı teröristlerin bu memlekete verdiği zararlarına ve TBMM de bizim verdiğimiz vergilerle maaşlarını alan ikiyüzlülere yuh olsun.

Bu Devlet bu Millet hep Türk’tür daima ve ilanihane Türk kalacaktır.Yeter ki Allah bu Millete Vatan şairi Mehmet Akif’in dediği gibi bir sefer daha İstiklal Marşı yazdırmasın Atatürk’ün kurduğu ve Türk Gençliğine yani sizlere bizlere emanet ettiği bu Devlet hep yaşadı hep yaşayacaktır.Çünkü Atatürk hiçbir zaman Türk Milletinin devlet yapısından uzaklaşmaması için Misakı milli sınırlarını çizdi ve “Ne Mutlu Türküm diyerek” bizi birleştirdi “Yurtta Barış,Dünyada Barış” sloganına inandı.Allah O’na ve Bu Devletin kurulmasına destek olan silah arkadaşlarına rahmetler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder