30 Ağustos 2012 Perşembe

SİGARA İLE BÜTÇENİZE VERİLEN ZARAR HAKKINDA DOĞRULARR


Tüm Dünyada İnsan vucudun en büyük düşmanı olan Sigara vucudun organlarına yaptığı tahribat ve kanserin yanında cilt sağlığınada zararları vardır.

Sigaranın zararları anlatmak bitmez tabiki bir çok medya kuruluşu ve gazeteler Sigaranın zararları hakkında bir sürü yayın yapmaktadır.

Hükümetin Sigara kutularına zararları hakkında bir çok resim konulmasına rağmen kullanımda azda olsa bir düşüş yaşanmıştır.

3.50 X 2 = 7.00 Tl Günlük sigaraya ayrılan bütçe 7.00 x 30 = 210 Tl Aylık sigaraya ayrılan bütçe 210.00 x 12 = 2350.00 Tl. yıllık bütçe ve bu alile fertleri 40 yıl boyunca sigara içtiğini varsayarsak 94000.00 Tl değerinde bi bütçeyi ömürleri boyunca sigaraya ayırmış olacaklar. Üstelik bu işin çıplak hesabı, yapmış olduğu hastalılar için sağlık harcamaları sigara elde uyurken verilen maddi hasarlar(yangın) dahil edilmemiş halidir.

Burunda koku alma duyusu azdır.

Sinüzit, Larenjit, farenjit ve ortakulak iltihap gibi üst solunum yolu hastalıklarına neden olur.

Damar sert iğini hızlandırır beyin ve kalpte damar tıkanıklarına sebep olur.Kalp krizi tansiyon yükselmesi görülebilir.

Erkeklerde iktidarsızlığa sebep olur ayrıca mesane kanserinin başlıca sebeplerindendir.

Akciğerlerde çeşitli hasarlara, atım ve kronik bronşit gibi hastalıklara neden olur.

Gastrit Ülser Reflü gibi hastalıkların başlıca sebepleri arasında yer alır. Mide ve yemek borusu kanserlerine yol açar.

Gebelikte tüketilen tütün ve tütün ürünleri düşük , ölü doğum, erken doğum ve bebekte gelişim geriliğine neden olur.

Erken menopoz ve rahim kanserlerinin sebeplerindendir.

Kemik erimesine neden olur.

Ağız kokusu yapar diş ve diş eti hastalıklarına neden olur.

Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Hafıza zayıflığı, öğrenme güçlüğü ve erken bunama görülür.

Dilde tat alma duyusunda bozulmalar olur.

Göz merceğinin saydamlığının yitirilmesine yani Katarakta neden olur.

Cildin yapısının bozulmasına leke ve kırışıklarla birlikte selülite neden olur.

Parmaklarda sararmaya ve tırnak zayıflığına neden olur.

Burger hastalığına sebep olur. Bu hastalık el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklara sebep olur ve uzuvların kesilmesi gerekir.

Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali stres gerilim ve performansta düşme, reflekslerde azalma görülür.

Pankreas kanseri riski artar.

Hastalık yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.

Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.

Farkında olmadan bütçenize yük olur, çevre kirliliğine neden olur. ÖRN: Bir ailede 2 kişinin sigara içtiğini düşünün. Bir paket en ucuz sigara =3.50 Tl.

Çocuğunuzun sigaraya başlama oranını yükseltirsiniz

SİGARA VE KALP HASTALIĞI RİSKİ NEDİR?


Sigara, ateroskleroz için primer risk faktörü oluşturmaktadır. Koroner kalp hastalıklarının önemli sebeplerinden birinin, ateroskleroz olduğu bilinmektedir. Sigaranın ateroskleroz ve aterosklerotik kalp hastalığına etkisi nikotine bağlanmıştır. Ayrıca nikotin, sürrenallere etki ederek adrenalin salgısını artırır. Bunun sonucu kalp hızı ve kan basıncı geçici olarak hafif yükselir. Buna bağlı olarak kalp debisi ve atım hacmi artar. Öte yandan nikotinin serumdaki serbest yağ asitlerini artırdığı bilinmektedir. Artan serbest yağ asitleri, damar duvarındaki metabolik faaliyeti etkilemekte ve aritmilere yol açmaktadır.
Ayrıca nikotin, trombositlerin agregasyon ve yapışkanlığını da artırarak tromboz oluşumunu teşvik eder. Son yıllarda sigaranın ateroskleroz üzerine kötü etkisinin nikotin yanında karbonmonoksite bağlı olduğu üzerinde durulmuştur. Karbonmonoksit hücre içinde mitokondrilerin fonksiyonunu ozar. Sonuçta, daha çok yağ asidi oluşur, ATP sentezi bozulur. Miyokardda repolarizasyon anomalileri görülür. igara bir taraftan serum lipitleri üzerine, diğer taraftan damar endoteli ve trombositler üzerine etki ederek, aterosklerozun sürecini hızlandırmaktadır. Aynı zamanda anoksi ve iletim bozukluklarına yol açmakta ve kalp hastalıklarının oluşmasında etkili olmaktadır. Sigara içen kişiler, içmeyenlere göre iki kat fazla oranda miyokard enfarktüs geçirme veya koroner kalp hastalığından ölüm riskine sahiptirler. Kalp hastalıklarından ani ölümlerde görülen farklı risk, genç yaşlarda çok daha yüksektir. Sigara içmenin yarattığı koroner kalp hastalığındaki büyük risk, aynı hastalığa neden olan yüksek kan basıncı veya yüksek kolesterolün yarattığı riskle eşit orandadır. Sigara içme alışkanlığı ile birlikte diğer risk faktörlerinin de varlığı, sigara kullanmayan sağlıklı kişilere göre risk faktörünü değişik oranlarda arttırmaktadır. Hipertansiyon ve sigara ilişkisinde kardiyovasküler morbidite ve mortaliteye atfedilen risk (%), Framingham Çalışması ile saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, sigara ve hipertansiyon, kardiyovasküler mortaliteye erkeklerde %20, kadınlarda daha az olmak üzere %13 risk luşturmaktadır. Sigara içen bir kişide, eğer ikinci bir risk faktörü mevcutsa, bu durum hastalık riskini sadece tek risk faktörü mevcut olan kişiye göre binde 49 daha fazla artırmaktadır. Eğer üç risk faktörü bir arada ise, o zaman risk, binde 86’dan fazla olmaktadır. Üç faktör (sigara içme alışkanlığı, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol) bir arada oldukları zaman, birbirlerini sinerjistik biçimde etkileyerek hastalığın oluşumunu hızlandırmaktadır. Sigara kullanımına bağlı koroner kalp hastalığı riski, 30’dan sonraki her yaş için mevcuttur. Fakat sigara içimi, genç yaşlardaki koroner ölümlerinde, ileri yaşlardaki ölümlere göre çok daha fazla rol oynamaktadır. Bu risk sigaranın bırakılması ile birdenbire azalır. Günde yaklaşık bir paket sigaradan az içmiş kişilerdeki risk, sigarayı bıraktıktan sonra, hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye düşer. Ancak günde bir paketten fazla sigara içenlerde, sigara bırakıldıktan 5 yıl sonra az da olsa koroner kalp hastalığı olasılığı vardır.

SİGARA İÇME NEDENLERİ VE SONUCU


Sigara İçme Nedenleri
 
Tütün ve sigaranın, güçlü bağımlılık yapma özelliği vardır. Bu özellik, nikotinle ilgilidir. Nikotin, morfin ve kokain ölçüsünde bağımlılık yapan bir maddedir.  İçerdiği nikotin nedeniyle, sigara dünyadaki en yaygın ve en kolay yakalanılabilen ilaç bağımlılığıdır.
Sigara içmeyi bir kez deneyen her dört kişiden üçünün sigara tiryakisi olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) kriterlerine göre tiryakilik tanımları şöyledir:
Günlük tiryaki: Her gün en az bir sigara içen,
Ara sıra içen tiryaki: Günde birden az sigara içen,
Eski tiryaki: Geçmişte en az 6 ay günde bir adet sigara içmiş, ancak şu anda bırakmış olan,
Hafif tiryaki: Günde 10′un altında sigara içen,
Sigara içmeyen: Hiç sigara içmemiş olan bireylerdir.
Bağımlılık tanısı: Birey en az bir aydır ve düzenli biçimde sigara kullanmakta ve buna ek olarak aşağıdaki üç özellikten biri geçerli ise bağımlı tanısı alır:
• Birey, sigarayı azaltmak ya da tümüyle bırakmak için ciddi girişimlerde bulunmuş, ancak başarısız olmuştur.
• Sigarayı bırakma çabaları yoksunluk belirtilerine yol açmıştır. Bu belirtiler;  şiddetli sigara içme isteği, irritabilite (kolay uyarılma),  anksiyete (kaygı), konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, baş ağrısı, sersemlik, gastrointestinal bozukluklar (kabızlık), öfke, kalp atım hızı azalması, uyku bozuklukları, iştah artması ve kilo almadır.
• Kişi, ciddi fiziksel hastalığına (örneğin, solunum ya da dolaşım sistemi yetersizliği) ve artan yakınmalarına karşın sigara içmeyi sürdürmektedir.
Bağımlı tiryakiliğin belirtileri: Bağımlı sigara tiryakisi, tipik olarak, sabah uyandıktan sonraki ilk 30 dakika içinde sigara yakar ve dumanı içine çeker. Bağımlı tiryaki, en çok günün ilk sigarasından hoşlanır ve ilk iki saat içinde daha çok sigara içer.

26 Ağustos 2012 Pazar

MOTORSİKLET ÖLÜM ÜSTÜVANESİ NEDİR?HİÇ GÖRDÜNÜMÜZ BEN GÖRDÜM


MOTORSİKLET ÖLÜM ÜSTÜVANESİ
   Yani motorsiklet ile yapılan akrobasi gösterisi ama bahsettiğimiz 23 tane yanan arabanın üzerinden zıplamak  değil yaklaşık 7-8 metre çapında bir silindir 5-6 metre yüksekliğin içinde fırıl fırıl dönen motorcular yani herkesin eğlenmek için gittiği panayırlar, lunaparklar bu adamların ölüme meydan okuduğu yerlerdir üstüvane gösterileridir belgeselin Yönetmeni: Serdar Güven / 2008 yapımı / 56' dakikalık güzel bir yapım.. edinin ve izleyin diyorum
     Bu platformun üst tarafında ki balkonda insanlar büyük bir merak ile emek harcayan adamları izlemektedir. Çünkü adamcağızlar müthiş bir hızla bir kol mesafesi uzaklıkta dönmektedirler. İlkokul fizik bilgisi ile söyleyebilirim ki merkezkaç kuvvetinin yapmış olduğu yardımlarla olay bir şova dönüşmüştür. Tabii ne olursa olsun büyük bir risk içermekte ve bu bağlamda bu gösteriyi yapan Bekir Akça ve oğlu Tahir Akça hiç bir önlem almayarak ciddi anlamda delilik yapmaktadır.
   Bekir Akça ve oğlu Tahir Bafra`da yaşamakta ve motorsiklet tamiri ile uğraşmaktadır. Ve sezonluk olarak panayırlarda lunaparklarda bu gösteriyi yapmaktadır. Anadolu insanının tipik özelliklerini sergileyen Akça ailesi, müthiş sıcak ve kendilerini geliştirmiş insanlar izlenimi edindim belgeselde. yüzlerinde senelerin izlerinin kırışıklıklarının arasında gülümsemelerini görmek gayet keyifliydi. Oğlu , babasına göre daha utangaç ve sessiz ama işini gayet ciddiyetle yapan bir insan.. Sezonluk yaptıkları işlerinde Anadolu`nun çeşitli yerlerinde ki panayırlarda lunaparklarda kuruyorlar platformu kurulması meşakatli fakat geliri nispeten iyi bir iş olarak değerlendirilebilir.
    Mesele bu işin ne veya nasıl olduğu değil eğlence kültürünün ne kadar değişime uğradığı, ideoloji ve kültürün nasıl bir değişim , entegrasyon geçirdiği önemli olan.. insanlar eskiden lunaparklara, panayırlara giderdi, artık herkes TV dediğimiz aptal kutusunun başına kitlenmiş ve bireyselliğin dibine vurmuş durumda. Artık kollektif kültür ve orta sınıfın eğlence anlayışı sistemin dayatması ve insanlarında işine gelmesi ile standart bir meta haline dönüşüyor Eskiden lunapark`ta penaltı atardık, çarpışan arabaya binerdik, aptal aptal bir dönme dolapta dönerdik ama güzeldi işte. Eğlenmek sosyolojik bir ihtiyaç, bir çeşit tatmin ve mutluluk aracı ama yine de özünde samimiyetini kaybediyor.
    Baba oğul Akça`lar enteresan bir ikilemi gayet güzel dile getiriyor. Yüzleri az gülüyor ama bu işi yaparken insanların yüzünde ki ifadenin onlara güç ve cesaret verdiğini söylüyorlar motorda düz yolda elleri bırakamayız adamlar orada elleri iki yana açıp öyle dönüyorlar Seviyorum eski zaman eğlencelerini. Efsane 55’şe sevgilerimle
Not: Efsane 55. baba oğul Akça`ların ekiplerinin ismidir..

23 Ağustos 2012 Perşembe

LÜLEBURGAZ ŞHT HV PLT ÜTGM İBRAHİM GERÇEK İÖO AÇILDI


LÜLEBURGAZ ŞHT PLT ÜTGM İBRAHİM GERÇEK İ.Ö.O. HAYIRLI OLSUN…
    Geçtiğimiz 19.09.2011 pazartesi günü İlçemiz Lüleburgaz’da İlköğretim Haftası başlangıcı vesilesiyle yapılan törenler çok anlamlı bir ismi olan okulun bahçesinde yapıldı ve 2011-2012 Eğitim ve Öğretim yılı başlamış oldu. Sözlerime başlarken öncelikle İlköğretim haftasını ve Lüleburgaz tarihine iz bırakan “Şht Plt Ütgm İbrahim Gerçek İlköğretim Okulumuzun” açılışını  bir kez daha tebrik eder biraz gecikmelide olsa hayırlı uğurlu olmasını dilerim.
   Her şeyden önce İstanbul Hava Harp Okulu Müzesinde Hava Şehitleri tarihçesinde kayıtlı Lüleburgaz doğumlu üç merhum şehidimiz isimleri daha vardır. Hamitabat köylü şht hv plt ütgm Mustafa ÖZDİLEK, Ayvalı Köylü şht hv plt ütgm Salih SEYHAN ve Ahmetbey’li şht plt hv tgm Samet DEMİR isimli şehitlerimize de Allah’tan gani gani rahmetler dilerken bir dördüncü olan Erzincan’lı İbrahim Gerçek’in gerçek olan hikayesine gelince son on yıldan beri her zaman her yerde  anlattığım bu elim olayı  bir kez daha bilmeyenlere okumayanlara unutanlara anlatalım ki bir kahramanın ruhu şad olsun.
    Bunan yaklaşık elli yıl öncesi 21.02.1963 tarihinde Bandırma 6 Hava Jet üssünden görev uçuşu için havalanan iki askeri uçağın bir tanesinin pilotu  aslen Erzincanlı olupta 1939 büyük Erzincan depreminde tüm ailesini kaybeden öksüz ve yetim kalan  devlet tarafından okutulan 1959 Hava harp okulunu 1.likle bitiren  Üsteğmen İbrahim Gerçek isimli eğer yaşasaydı geleceğin Hava Kuvvetleri komutanı olacak bir pilottu. Ancak acı kaderinin O’nu getirdiği bu noktada Lüleburgaz’da eskiden var olan günümüzde  kaldırılarak Yıldız Dağlarına taşınan eski “Hava Radar Mevzii Komutanlığı” üstündeyken acımasız kaderin oyunumu ne derseniz deyiniz birden bire sözde dost ve müttefikimiz ABD’nin Hava Kuvvetlerine verdiği II Dünya  savaşında kalma halk arsında uçan tabutta denilen “F.84 G” uçağının yağ filtresi patlamıştır. O zamanki nüfusu yaklaşık yirmi bin olan  Lüleburgazlılar havada uçarken duydukları patlama sesi ve arkasından siyah dumanlar çıkaran bu uçağı gördüklerinde düşeceğini anlayarak sağa sola koşuşturmaya başlamışlarken her şey bir iki dakika içinde olup bitmiş ve hızla irtifa kaybeden bu uçağın bugünkü Lüleburgaz’ın Yılmaz ve Özerler mahalleri evlerinin üstüne düşmesi ihtimali varken her nasılsa kahraman ve aziz pilotumuzun son bir manevrasıyla günümüzde Atatürk mahallesinde şimdi evler arasında kalan boş bir tarlanın ortasına çakılarak merhum pilotun Lüleburgaz’ı kurtarmak adına kendi canını vermesiyle sonuçlanmıştı.
    Yaşanan bu olay Lüleburgaz’da büyük üzüntü yaratmış ve hele Lüleburgaz’ı kurtarmak için kendi canını gözünü kırpmadan feda eden pilotunun soyadı gibi gerçek olan hayat hikayesi öğrenildiğinde böylesine bir kahramanlık örneği veren merhumun adının ebediyen yaşatılması için dönemin “Belediye Reisi merhum İrfan Oruç” tarafından İlçe çapında açılan bir kampanya ile şimdiki Gençlik Parkı içindeki havuzun olduğu yerde merhum “Şht. Hv. Plt. Ütgm. İbrahim Gerçek “adına görkemli bir Hava Şehitliği anıtı yaptırılmış ve açılmıştı, her yıl Hava şehitleri anma gününde okullardan gruplar burada uzun seneler yapılan törenlere katılmıştı.Ancak aradan geçen uzun yıllar sonrası 1980 yıllarda nasıl olduğu bilinen bir davranışla tıpkı yıllar önce Tavil Mehmet Paşa (Sokollu) Menzil Külliyesinin Kervansarayını ve Çifte Hamamını yıktıran Belediye Reisi misali Gençlik parkındaki bu özel anlamlı “Hava Şehitliği anıtı” bir başka Belediye Reisi zamanında kitabına uydurulup yıktırılmış maalesef Lüleburgaz halkımın canını kurtaranı unuttuğu bir işlem olmuştur. Bendenizin kitap yazma çalışmaları sırasında ortaya çıkan bu gerçeği ve yapılan bu haksızlığı medyaya haber olarak taşımakla birlikte bu olay duyulmuş büyümüş; merhum Şehidimizin anısına karşı yapılan bu haksızlığın telafisi ve bir başka yerde yeniden mütevazi bir büst anıt yapılması için şimdiki Belediye Reisine bu konuda yapılan başvuralar maalesef cevapsız kalmış ve Lüleburgaz’ı kurtaran bu kahramanın ismini yaşatılması için gösterdiğimiz çabalar sonucunda Ünlü Televizyoncu gazeteci Uğur Dündar bu konuyu TV de Arena programına taşımış dolaysıyla tüm Türkiye ve Dünya bizim vefasızlığımızı öğrenmiş oldu.
   Buna karşılık olarak İlçemizde yeni yerleşim alanlarından olan çağdaş ve modern Burgazkent TOKİ Evlerinin sahasında yeni yapılan okula 20.04.2008 tarihli resmi başvurumuz üzerine Emlak Konut Gayrimenkul Ortaklığı A.Ş. tarafından 08.09.2008 tarih ve PMD.134.001.1395 sayılı yazılarıyla TOKİ idaresince “Şht.Plt.Ütgm. İbrahim Gerçek İÖO” adı verildiği büyük bir sevinçle karşılanmıştır. Ancak sonradan bir hata sonucu sehven bu isim kaldırılıp TOKİ Evleri “Burgazkent İÖO” denmesi kısa sürede fark edilip adının eskisi gibi olması onaylanmış ve işte geçtiğimiz Pazartesi günü resmi açılış yapılan bu okulumuzun adı 48 yıl sonra şehidimizin adının yaşatılacağı “MEB Lüleburgaz Şht.Plt.Ütgm.İbrahim Gerçek İÖO” adını almıştır.
    Uzun yıllar sonrada olsada mütevazi uğraşılarım karşılığı hak yerini bulmuş ve Lüleburgaz için gözünü kırpmadan canını veren bir kahramana karşı olan “VEFA” borcumuz ödenmiştir. Bu konuda emeği geçen “Emlak Konut TOKİ İdaresi Yönetimine” ve Lüleburgaz İlçe ME Md Hayrettin İNCE’nin şahsında tüm ilgililere teşekkür eder ismi biraz uzun ama çok büyük anlamı olan bu okulun Türk ve Lüleburgaz Milli Eğitim Camiasına hayırlı uğurlu olması temennilerimle inşallah mezunları arasından daha nice kahraman ve aziz pilotların çıkması dileklerimle gelecekte yaşanacak günlerde her öğretim yılının başarılı olmasını dilerim.

LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI DERNEĞİ KURULSUN İŞTE TÜZÜK


 LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI KULÜBÜ DERNEĞİ TÜZÜĞÜ
A-KULÜBÜN ADI ve MERKEZİ
Madde 1:Kulübün adı , Lüleburgaz  Doğa Sporları  Kulübü olup, kısaltması ( LÜDOS ) tur.
Madde 2:Kulübün merkezi, Lüleburgaz  ’dır. Geçici adresi Kocasinan Mahallesi Uluğ Pasajı Dükkan no 45 Lüleburgaz dır.
B-KULÜBÜN AMACI ve  FAALİYETLERİ
Madde 3: LÜDOS ; Öncelikle gençlerin ve diğer üyelerin başta sporcu yürüyüşleri trekking bisiklet dağcılık olmak üzere kayak, kano-rafting, dağ bisikleti, sualtı- dalış vs gibi doğa sporlarına olan ilgisini arttırmak, içinde yaşanılan doğanın korunmasına öncülük etmek,
-Gençlerin  boş zamanlarını ilgi ve yetenekleri doğrultusunda değerlendirmelerini sağlamak için eğitsel, sanatsal, kültürel ve bilimsel çalışmalar yapmak,
-Doğa  sporlarının tanıtımı ve gelişimi için çalışmalar yapmak, bu amaçla;  teorik, pratik eğitimler, gezi, kongre panel sempozyum vb. etkinlikler düzenlemek. Kitap, broşür, el ilanı, video, slayt gösterimi vb. yapmak (bastırmak), dağıtmak.
-Çevre bilincini aşılamak ve herkesin yaşadığı çevresine doğasına sahip çıkmasını sağlamaktır
-Dernek siyasetle uğraşmaz.
C-KULÜBÜN ÇALIŞMA ŞEKLİ
Madde 4: Derneğimiz, 5253 sayılı Dernekler Yasası, Medeni Yasanın derneklerle ilgili hükümleri ve Gençlik ve Spor kulüpleri Yönetmeliği hükümleri  çerçevesinde faaliyet gösterir. Dernek amaç ve çalışma konularını gerçekleştirmek için ; İkametgahı ile amaç ve hizmet konuları için gerekli taşınır ve taşınmaz mallar satın alır, kiralar ve satar. Taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde her türlü hakları koydurabilir, işletebilir ve her türlü inşaatı  yaptırabilir.
Amaç ve hizmet konularıyla ilgili her türlü kurs, toplantı, gezi, temsil, seminer, konferans, festival, fuar ve diğer gösteriler düzenleyebilir. Gelir temin etmek amacıyla iktisadi işletmeler, ortaklıklar ve yardımlaşma sandıkları kurabilir. Yardım toplama kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri ile bu tüzük hükümlerine uygun olarak yardım ve bağış alır ve verir; şartlı ve şartsız vasiyetleri kabul edebilir. Lokal açabilir. Gerekli diğer çalışmaları yapar.
D-DERNEĞE ÜYE OLMAK DERNEKTEN ÇIKMAK-ÇIKARTILMAK ŞARTLARI ve ŞEKİLLERİ:
Madde 5:Fiil ehliyetine sahip bulunan her gerçek ve tüzel kişiler demeğe Üye olabilir.
-Siyasi partilerden kesin olarak çıkartılan veya çıkartılmayıp  ta bir siyasi partinin kapatılmasına sebep olan parti üyeleri, çıkartılma kararının veya Anayasa Mahkemesinin kapatma kararının kendilerine yazı ile  bildirilmesinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde, ağır hapis ve 5 yıldan fazla hapis cezasına mahkum olanlar ile  yüz kızartıcı suçlardan birinden kesin olarak hüküm giymiş olanlar derneğe üye olamazlar.
 -Hiç kimse derneğe üye olmaya ya da dernekte üye kalmaya zorlanamayacağı gibi,  Dernekte üye kabule zorlanamaz. 
 -Derneğin gayesinin gerçekleşmesi için bağış faaliyetlerde bulunanlar derneğin fahri üyeleridir. Fahri üyelerin oy hakkı yoktur.
 -Derneğin gayesini gerçekleştirmek adına derneğin çeşitli birimlerinde en az 3 yıl süreyle çalışan üyeler yada 3 yıl çalışmamış olmakla beraber gerek derneğe yaptığı katkılar ve gerekse bulunduğu mevkii itibariyle dernek üyesiymiş gibi kabul edilenler Yönetim Kurulunun teklifi ve Genel Kurulun uygun bulması ile derneğin onursal üyesi olurlar. Onursal üyelerin de oy hakkı yoktur.
 -Derneğe Üye olacaklar dernekçe verilecek üye kayıt formu dolduracak,tüzüğü aynen okumuş ve kabul etmiş olduklarını belirterek yönetim kurulu başkanlığına verirler.
  -Üyelik, için yapılan müracaatlar. Yönetim kurulunca 30 gün içinde karara bağlanır.
Üyelikten Çıkma
Madde 6- Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.
Üyenin istifa dilekçesi yönetim kuruluna ulaştığı anda çıkış işlemleri sonuçlanmış sayılır. Üyelikten ayrılma, üyenin derneğe olan birikmiş borçlarını sona erdirmez.
Üyelikten Çıkarılma
Madde 7-Dernek üyeliğinden çıkarılmayı gerektiren haller.
 1-Dernek tüzüğüne aykırı davranışlarda bulunmak,
 2-Verilen görevlerden sürekli kaçınmak,
 3-Yazılı ikazlara veya üyelik başvuru formunda belirttiği g.s.m telefon numarası, e-posta adresine gönderilen mesajlara, www.ludos.org web sayfasındaki yapılan uyarılara rağmen üyelik aidatını altı ay içinde (Bulunduğu yılın 6.ay sonuna kadar)ödememek,(Üye değişen g.s.m telefon, telefon veya e-posta adresini derneğedeğişikliğin olduğu bir hafta içerisinde bildirmekle sorumludur.)
 4-Dernek organlarınca verilen kararlara uymamak.
5-Üye olma şartlarını kaybetmiş olmak,
Yukarıda sayılan durumlardan birinin tespiti halinde yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılır.
Dernekten çıkan veya çıkarılanlar, üye kayıt defterinden silinir ve dernek malvarlığında hak iddia edemez.
Dernek  Organları
Madde 8-Derneğin organları aşağıda gösterilmiştir.
 1-Genel kurul,
 2-Yönetim kurulu,
 3-Denetim kurulu,
Dernek Genel Kurulunun Kuruluş Şekli, Toplanma Zamanı ve Çağrı ve Toplantı Usulü
Madde 9-Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur.
 Genel kurul;
1-Bu tüzükte belli edilen zamanda olağan,
 2-Yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde olağanüstü toplanır.
 Olağan genel kurul, 2 ( iki ) yılda bir, Mart  ayı içerisinde, yönetim kurulunca belirlenecek gün yer ve saatte toplanır.
Genel kurul toplantıya Yönetim kurulunca çağrılır.
Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine Sulh Hukuk hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.
Çağrı Usulü*
Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az on beş gün önceden, günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya  yazılı yada elektronik posta ile bildirilmek suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.
Toplantı, çoğunluk sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci toplantıya, birinci fıkrada belirtilen esaslara göre yeniden çağrılır.
Genel kurul toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz.
Toplantı Usulü*
Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde ise üçte ikisinin katılımıyla toplanır; çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda salt çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler.
Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve  toplantı  yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından  açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir.
Açılıştan sonra, toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile bir yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur.
Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazır listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur.
Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir.
Genel kurulda, yalnızca gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak toplantıda hazır bulunan üyelerin onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların gündeme alınması zorunludur.
Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır. Onursal üyeler genel kurul toplantılarına katılabilir ancak oy kullanamazlar. Tüzel kişinin üye olması halinde, tüzel kişinin yönetim kurulu başkanı veya temsille görevlendireceği kişi oy kullanır
Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile yazmanlar tarafından birlikte imzalanır.  Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur.
Genel Kurulun Oy kullanma ve Karar Alma Usul ve Şekilleri
Madde 10-Genel kurulda, aksine karar alınmamışsa, yönetim ve denetim kurulu üyelerin seçimleri gizli oylama ile diğer konulardaki kararlar ise açık olarak oylanır. Gizli oylar, toplantı başkanı tarafından mühürlenmiş kağıtların veya oy pusulalarının üyeler tarafından gereği yapıldıktan sonra içi boş bir kaba atılması ile toplanan ve oy vermenin bitiminden sonra açık dökümü yapılarak belirlenen oylardır.
Açık oylamada,  genel kurul başkanının belirteceği yöntem uygulanır.
Genel kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Şu kadar ki, tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları, ancak toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir.
Genel Kurulun Görev ve Yetkileri
Madde 11-Aşağıda yazılı hususlar genel kurulca görüşülüp karara bağlanır.   
 1-Dernek organlarının seçilmesi,
 2-Dernek tüzüğünün değiştirilmesi,
 3-Yönetim ve denetim kurulları raporlarının görüşülmesi ve yönetim kurulunun ibrası,
 4-Yönetim kurulunca hazırlanan bütçenin görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabul edilmesi,
 5-Dernek için gerekli olan taşınmaz malların satın alınması veya mevcut taşınmaz malların satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi,
 6-Yönetim kurulunca dernek çalışmaları ile ilgili olarak hazırlanacak yöneltmelikleri inceleyip aynen veya değiştirilerek onaylanması,
 7-Dernek yönetim ve denetim kurullarının kamu görevlisi olmayan başkan ve üyelerine verilecek ücret ile her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar ile dernek hizmetleri için görevlendirilecek üyelere verilecek gündelik ve yolluk miktarlarının tespit edilmesi,
 8-Derneğin federasyona katılması ve ayrılmasının kararlaştırılması ve bu hususta yönetim kuruluna yetki verilmesi,
 9-Derneğin uluslar arası faaliyette bulunması, yurt dışındaki dernek ve kuruluşlara üye olarak katılması veya ayrılması,
 10-Derneğin vakıf kurması,
 11-Derneğin fesih edilmesi,
 12-Yönetim kurulunun diğer önerilerinin incelenip  karara bağlanması,
13-Mevzuatta genel kurulca yapılması belirtilen diğer görevlerin yerine getirilmesi,
Genel kurul,  derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.
Genel kurul, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir. Derneğin en yetkili organı olarak derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür ve yetkileri kullanır.
Yönetim Kurulunun Teşkili, Görev  ve Yetkileri
Madde 12- Yönetim kurulu, 7 (yedi) asıl ve 7 (yedi) yedek üye olarak genel kurulca 2 (iki)  yıl süre ile seçilir.
Yönetim kurulu, seçimden sonraki ilk toplantısında bir kararla görev bölüşümü yaparak başkan, başkan yardımcısı, sekreter, sayman ve üye’yi belirler. 
 Yönetim kurulu, tüm üyelerin haber edilmesi şartıyla her zaman toplantıya çağrılabilir. Üye tamsayısının yarısından bir fazlasının hazır bulunması ile toplanır. Kararlar, toplantıya katılan üye tam sayısının salt çoğunluğu ile alınır.
 Yönetim kurulu asıl üyeliğinde istifa veya başka sebeplerden dolayı boşalma olduğu taktirde genel kurulda aldığı oy çokluğu sırasına göre yedek üyelerin göreve çağrılması mecburidir.
Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri
 Yönetim kurulu aşağıdaki hususları yerine getirir.
 1-Derneği temsil etmek veya bu hususta kendi üyelerinden bir veya birkaçına yetki vermek,
 2-Gelir ve gider hesaplarına ilişkin  işlemleri yapmak ve gelecek döneme ait bütçeyi hazırlayarak genel kurula sunmak,
 3-Derneğin çalışmaları ile ilgili yönetmelikleri hazırlayarak genel kurul onayına sunmak
 4-Genel kurulun verdiği yetki ile taşınmaz mal satın almak, derneğe ait taşınır ve taşınmaz malları satmak, bina veya tesis inşa ettirmek, kira sözleşmesi yapmak, dernek lehine rehin ipotek veya ayni haklar tesis ettirmek,
 5-Gerekli görülen yerlerde temsilcilik açılmasını sağlamak
 6-Genel kurulda alınan kararları uygulamak,
 7-Her faaliyet yılı sonunda derneğin işletme hesabı tablosu veya bilanço ve gelir tablosu ile yönetim kurulu çalışmalarını açıklayan raporunu düzenlemek,  toplandığında genel kurula sunmak,
 8- Bütçenin uygulanmasını sağlamak,
 9-Derneğe üye alınması veya üyelikten çıkarılma hususlarında karar vermek.
 10-Derneğin amacını gerçekleştirmek için her çeşit kararı almak ve uygulamak,
11-Mevzuatın kendisine verdiği diğer görevleri  yapmak ve yetkileri kullanmak,
Denetim Kurulunun Teşkili, Görev ve Yetkileri
Madde 13-Denetim kurulu, üç asıl ve üç yedek üye olarak genel kurulca  2 (iki) Yıl süre ile seçilir.
 Denetim kurulu asıl üyeliğinde istifa veya başka sebeplerden dolayı boşalma olduğu taktirde genel kurulda aldığı oy çokluğu sırasına göre yedek üyelerin göreve çağrılması mecburidir.
Denetim Kurulunun Görev ve Yetkileri
Denetim kurulu; derneğin, tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.
Denetim kurulu; gerektiğinde genel kurulu toplantıya çağırır.
Derneğin Gelir Kaynakları
Madde 14-Derneğin gelir kaynakları aşağıda sayılmıştır.
 1-Üye Aidatı: Üyelerden giriş ödentisi olarak  50( elli  ) TL, aylık olarak ta 4 ( dört ) TL aidat alınır. Bir yıl için 48 (kırksekiz) TL aidat alınır. Öğrenci üyelerden giriş ödentisi olarak 20  (yirmi ) TL, aylık olarak ta 2 (iki) TL aidat alınır. Bu miktarları artırmaya veya eksiltmeye genel kurul yetkilidir. 
 2-Gerçek ve tüzel kişilerin kendi isteği ile derneğe yaptıkları bağış ve yardımlar.
3-Dernek tarafından tertiplenen çay ve yemekli toplantı, gezi ve eğlence, temsil, konser, spor yarışması ve konferans gibi faaliyetlerden sağlanan gelirler,
4-Derneğin mal varlığından elde edilen gelirler,
5-Yardım toplama hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun olarak toplanacak bağış ve yardımlar.
6-Derneğin, amacını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu geliri temin etmek amacıyla giriştiği ticari faaliyetlerden elde edilen kazançlar.
 7-Diğer gelirler.
Derneğin Defter Tutma Esas ve Usulleri ve Tutulacak Defterler *
Madde 15-Defter tutma esasları;
Dernekte, işletme hesabı esasına göre defter tutulur. Ancak, yıllık brüt gelirin  yıllık 100 Bin YTL’yi aşması durumunda takip eden hesap döneminden başlayarak bilanço esasına göre defter tutulur.
Bilanço esasına geçilmesi durumunda, üst üste iki hesap döneminde yukarıda belirtilen haddin altına düşülürse, takip eden yıldan itibaren işletme hesabı esasına dönülebilir.
Yukarıda belirtilen hadde bağlı kalmaksızın yönetim kurulu kararı ile bilanço esasına göre defter tutulabilir.
Derneğin ticari işletmesi açılması durumunda, bu ticari işletme için, ayrıca Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutulur.
Kayıt Usulü
Derneğin defter ve kayıtları Dernekler Yönetmeliğinde belirtilen usul ve esasa uygun olarak tutulur.
Tutulacak Defterler
Dernekte, aşağıda yazılı defterler tutulur.
a)İşletme hesabı esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:
1-Karar Defteri: Yönetim kurulu kararları tarih ve numara sırasıyla bu deftere yazılır ve kararların altı toplantıya katılan üyelerce imzalanır.
2-Üye Kayıt Defteri: Derneğe üye olarak girenlerin kimlik bilgileri, derneğe giriş ve çıkış tarihleri bu deftere işlenir. Üyelerin ödedikleri giriş ve yıllık aidat miktarları bu deftere işlenebilir.
3-Evrak Kayıt Defteri: Gelen ve  giden evraklar, tarih ve sıra numarası ile bu deftere kaydedilir. Gelen evrakın asılları ve giden evrakın kopyaları dosyalanır. Elektronik posta yoluyla gelen veya giden evraklar çıktısı alınmak suretiyle saklanır.
4-Demirbaş Defteri: Derneğe ait demirbaşların edinme tarihi ve şekli ile kullanıldıkları veya verildikleri yerler ve kullanım sürelerini dolduranların kayıttan düşürülmesi bu deftere işlenir.
5-İşletme Hesabı Defteri: Dernek adına alınan gelirler ve yapılan giderler açık ve düzenli olarak bu deftere işlenir.
6-Alındı Belgesi Kayıt Defteri: Alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları, bu belgeleri alan ve iade edelerin adı, soyadı ve imzaları ile aldıkları ve iade ettikleri tarihler bu deftere işlenir.
b)Bilanço esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:
1-(a) bendinin 1, 2, 3 ve 6 ncı alt bentlerinde kayıtlı defterler bilanço esasında defter tutulması durumunda da  tutulur.
2-Yevmiye Defteri, Büyük Defter ve Envanter Defteri: Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli Vergi Usul Kanunu ile bu Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.
Defterlerin Tasdiki
Dernekte, tutulması zorunlu olan defterler kullanmaya başlamadan önce il dernekler müdürlüğüne veya notere tasdik ettirilir. Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre tutulan defterler ile form veya sürekli form yapraklı defterlerin, kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.
Gelir Tablosu ve Bilanço Düzenlenmesi
İşletme hesabı esasına göre kayıt tutulması durumunda yıl sonlarında ( 31 Aralık ) (Dernekler Yönetmeliği EK-16’da belirtilen) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlenir. Bilanço esasına göre defter tutulması durumunda ise, yıl sonlarında (31 Aralık), Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas alarak bilanço ve gelir tablosu düzenlenir.
Derneğin Gelir ve Gider İşlemleri*
Madde 16-Gelir ve gider belgeleri;
Dernek gelirleri, (Dernekler Yönetmeliği EK- 17’de örneği bulunan) “Alındı Belgesi” ile tahsil edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.
Dernek giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak derneğin, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için (Dernekler Yönetmeliği EK-13’te örneği bulunan) “Gider Makbuzu” düzenlenir.
Dernek tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri (Dernekler Yönetmeliği EK-14’te örneği bulunan) “Ayni Yardım Teslim Belgesi” ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derneğe yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise (Dernekler Yönetmeliği EK-15’te örneği bulunan) “Ayni Bağış Alındı Belgesi” ile kabul edilir.
Alındı Belgeleri Dernek gelirlerinin tahsilinde kullanılacak “Alındı Belgeleri” (Dernekler Yönetmeliği EK- 17’de gösterilen biçim ve ebatta) yönetim kurulu kararıyla, matbaaya bastırılır.
Alındı belgelerinin bastırılması ve kontrolü, matbaadan teslim alınması, deftere kaydedilmesi, eski ve yeni saymanlar arasında devir teslimi ve alındı belgesi ile dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler tarafından bu alındı belgelerinin kullanımına ve toplanılan gelirlerin teslimine ilişkin hususlarda Dernekler Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre hareket edilir.
Yetki Belgesi
Dernek adına gelir tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, yönetim kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği, imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği EK- 19’da örneği bulunan) “Yetki Belgesi “ dernek tarafından üç nüsha olarak düzenlenerek, dernek yönetim kurulu başkanınca onaylanır. Yetki belgelerinin birer sureti dernekler birimlerine verilir. Yetki belgesi ile ilgili değişiklikler yönetim kurulu başkanınca, on beş gün içerisinde dernekler birimine bildirilir.
Dernek adına gelir tahsil edecek kişiler, ancak adlarına düzenlenen yetki belgelerinin bir suretinin dernekler birimine verilmesinden itibaren gelir tahsil etmeye başlayabilirler.
Yetki belgesinin kullanımı, yenilenmesi, iadesi ve sair hususlarda Dernekler Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre hareket edilir.
Gelir ve Gider Belgelerinin Saklama Süresi;
Defterler hariç olmak üzere, dernek tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle saklanır.
Beyanname Verilmesi*
Madde 17-Derneğin, bir önceki yıla ait faaliyetleri ile gelir ve gider işlemlerinin yıl sonu itibarıyla sonuçlarına ilişkin (Dernekler Yönetmeliği EK-21’de sunulan) “Dernek Beyannamesi” dernek yönetim kurulu tarafından doldurarak, her takvim yılının -ilk dört ayı içinde- dernek başkanı tarafından mahallin mülki idare amirliğine verilir.
Bildirim Yükümlülüğü *
Madde 18-Mülki amirliğe yapılacak bildirimler;
Genel Kurul Sonuç Bildirimi
Olağan veya olağanüstü genel kurul toplantılarını izleyen -otuz gün- içinde, yönetim ve denetim kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren (Dernekler Yönetmeliği EK-3’ te sunulan)  “Genel Kurul Sonuç Bildirimi” ve ekleri yönetim kurulu başkanı tarafından mülki idare amirliğine bildirilir:
 Genel kurul sonuç bildirimine;
1-Divan başkanı, başkan yardımcıları ve yazman tarafından imzalanmış genel kurul toplantı tutanağı örneği,
2-Tüzük değişikliği yapılmışsa, tüzüğün değişen maddelerinin yeni ve eski şekli ile dernek tüzüğünün son şeklinin her sayfası yönetim kurulunca imzalanmış örneği.
Eklenir.
Taşınmazların Bildirilmesi
Derneğin edindiği taşınmazlar tapuya tescilinden itibaren otuz gün içinde (Dernekler Yönetmeliği EK-26’da sunulan) “Taşınmaz Mal Bildirimi”ni doldurmak suretiyle mülki idare amirliğine bildirilir.
Yurtdışından Yardım Alma Bildirimi
Dernek tarafından, yurtdışından yardım alınacak olması durumunda yardım alınmadan önce (Dernekler Yönetmeliği EK-4’te belirtilen) “Yurtdışından Yardım Alma Bildirimi” iki nüsha olarak doldurup mülki idare amirliğine bildirimde bulunurlar.
Bildirim formuna, yurt dışından yardım alınması hususunda alınmış yönetim kurulu kararı örneği, varsa bu konuda düzenlenen protokol, sözleşme ve benzeri belgeler ile yardımın aktarıldığı hesaba ilişkin dekont, ekstra ve benzeri belgenin bir örneği de eklenir.
Nakdi yardımların bankalar aracılığıyla alınması ve kullanılmadan önce bildirim şartının yerine getirilmesi zorunludur.
Kamu Kurum ve Kuruluşları İle Birlikte Yürütülen Ortak Projelerle ilgili Bildirim
Derneğin görev alanına ilişkin konularda kamu kurum ve kuruluşları ile yürüttüğü ortak projelerle ilgili olarak yapılan protokol ve projenin örneği (Dernekler Yönetmeliği EK- 23’de gösterilen) “Proje Bildirimi”ne eklenerek, protokol tarihini izleyen bir ay içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin valiliğine verilir.
Değişikliklerin Bildirilmesi
Derneğin yerleşim yerinde meydana gelen değişiklik (Dernekler Yönetmeliği EK-24’te belirtilen) “Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimi”; genel kurul toplantısı dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikler (Dernekler Yönetmeliği EK-25’te belirtilen) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimi” doldurulmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirilir.
Dernek tüzüğünde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, genel kurul sonuç bildirimi ekinde mülki idare amirliğine bildirilir.
Derneğin İç Denetimi
Madde 19-Dernekte genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir. Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Denetim kurulu tarafından en geç yılda bir defa derneğin denetimi gerçekleştirilir. Genel kurul veya yönetim kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir.
Derneğin Borçlanma Usulleri
Madde 20-Dernek amacını gerçekleştirmek ve faaliyetlerini yürütebilmek için ihtiyaç duyulması halinde yönetim kurulu kararı ile borçlanma yapabilir. Bu borçlanma kredili mal ve hizmet alımı konularında olabileceği gibi nakit olarak ta yapılabilir. Ancak bu borçlanma, derneğin gelir kaynakları ile karşılanamayacak miktarlarda ve derneği  ödeme güçlüğüne düşürecek nitelikte yapılamaz.
 Tüzüğün Ne Şekilde Değiştirileceği
 Madde 21-Tüzük değişikliği genel kurul kararı ile yapılabilir.
Genel kurulda tüzük değişikliği yapılabilmesi için genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3 çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
 Tüzük değişikliği için gerekli olan karar çoğunluğu toplantıya katılan ve oy kullanma hakkı bulunan üyelerin oylarının 2/3’ü’dür. Genel kurulda  tüzük değişikliği oylaması açık olarak yapılır.
 Derneğin  Feshi ve  Mal Varlığının  Tasfiye   Şekli
 Madde 22-Genel kurul, her zaman derneğin feshine karar verebilir.
Genel kurulda fesih konusunun görüşülebilmesi için genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3 çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
Fesih kararının alınabilmesi için gerekli olan karar çoğunluğu toplantıya katılan ve oy kullanma hakkı bulunan üyelerin oylarının 2/3’ü’dür. Genel kurulda  fesih kararı oylaması açık olarak yapılır.
Tasfiye İşlemleri
Genel kurulca fesih kararı verildiğinde, derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi son yönetim kurulu üyelerinden oluşan tasfiye kurulunca yapılır. Bu işlemlere, feshe ilişkin genel kurul kararının alındığı veya kendiliğinden sona erme halinin kesinleştiği tarihten itibaren başlanır. Tasfiye süresi içinde bütün işlemlerde dernek adında “LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI KULÜBÜ  DERNEĞİ” ibaresi kullanılır.
Tasfiye kurulu, mevzuata uygun olarak derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi işlemlerini baştan sonuna kadar tamamlamakla görevli ve yetkilidir. Bu kurul, önce derneğin hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında derneğin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan tüm  para,  mal ve hakları, genel kurulda belirlenen yere devredilir. Genel kurulda, devredilecek yer belirlenmemişse derneğin bulunduğu ildeki amacına en yakın ve fesih edildiği tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.
Tasfiyeye ilişkin tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay içinde tamamlanır.
Derneğin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye kurulu tarafından durumun -yedi gün -içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur.
Derneğin defter ve belgelerini tasfiye kurulu sıfatıyla son yönetim kurulu üyeleri saklamakla görevlidir. Bu görev, bir yönetim kurulu üyesine de verilebilir. Bu defter ve belgelerin saklanma süresi beş yıldır.
 Hüküm Eksikliği
 Madde 23-Bu tüzükte belirtilmemiş hususlarda  Dernekler Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve bu Kanunlara atfen çıkartılmış olan Dernekler Yönetmeliği ve ilgili diğer mevzuatın dernekler hakkındaki hükümleri uygulanır.
 Bu tüzük  ( 23 )  maddeden ibarettir.
MAYIS 2012
KURUCU ÜYELER
FERAH ŞİRİN BAŞKAN
AHMET GÜDÜCÜOĞLU
SALİH YILMAZ
ORHAN SUAT
VE DİĞERLERİDİR



ATATÜRK’Ü ANLAMAK VE DÜŞÜNMEK NEDİR?
      Değerli okurlarım yarın 29 ekim 2012 TC Devletinin kuruluşunun 89.yılını anacağız. Bu vesileyle bugün İlke ve İnkılaplarından uzaklaştırılmak istenilen Ulu Önder Atatürk kimdir bir kez daha anlatalım ki O’nu gönüllerden silmek için çalışanlar utansın, Atatürk, gerek etkileyici kişiliği, gerekse ahlaki meziyetleri ile tüm dünyanın kalbinde taht kurmuş, eşsiz bir liderdir. Çöküş arifesinde olan, Avrupa’nın hasta adam dediği enkaz haline gelmiş bir Osmanlı İmparatorluğunun, kölelik tehdidi ile karşı karşıya kaldığını sezinlemiş, milletimizi esaretten kurtarmak için büyük bir milli kurtuluş hareketi başlatmıştır. Cumhuriyet tarihimiz süresince, kritik dönemler atlatan milletimiz, bir çok problemin üstesinden, yalnızca Atatürkçü düşünceye ve milliyetçi-laik kimliğe sahip çıkmakla gelinebileceğini artık kavramış durumdadır.
    Türkiye'nin 21. yüzyılda, büyük önderin hedef gösterdiği "muasır medeniyetler" arasında yer alması ve ülkemizin "Lider ülke Türkiye" olması için Atatürk'ün açtığı bu yolda emin adımlarla ilerlenmesi gerekmektedir. Atatürk, bir konuşmasında "Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir" diyerek, Cumhuriyetin kurulması ve bekası için "insanca" yaşamanın önemine dikkat çekmiştir. Atatürk, Müslüman-Türk Milleti'nin insanlık onuruna yakışır şekilde yaşaması için bu sorumluğu kendi omuzlarında hissetmiş, ülkeyi sahiplenmiş, artık misyonunu tamamladığına inandığı bir imparatorluğun üzerine yeni temellere dayanan bir devlet kurmuştur.
    Şüphesiz, Atatürk dünyada benzerine az rastlanan bir liderdir. Kendisi Türk Devleti'ni bizlere, özellikle de tüm kalbiyle güvendiği gençlere emanet etmiştir. Gelecekte Türk Milleti'nin bağrından, onun izini süren yüzlerce, hatta binlerce Atatürk çıkaracaktır. Nitekim Ulu Önder Atatürk de bu temennisini şu şekilde ifade etmiştir: "İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, fani Mustafa Kemal; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemaller idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha nice Mustafa Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyz milletindir, benim değildir."  Bizlerin yapması gereken ise Atatürk'ün ilkelerini daima ayakta tutmak, milletçe bu konuda bilinçlenmek ve onun gösterdiği güzel ahlakı örnek almaktır. Bunun için ise, öncelikle Atatürk'ün ahlakını yakından tanımakla başlamalıyız. Atatürk'ü iyi anlamak; sadece onun şahsına yönelik övücü konuşmalar yapmak, sözlü olarak takdir etmekle değil, kendisinin milletinden ne istediğini anlamak, fikir yapısını ve ilkelerini hayata geçirmek demektir. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk, kendisini anlamanın, onun yolunda ilerlemenin nasıl mümkün olacağını yol olarak bizlere şu şekilde belirtmiştir: "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir.)"
     İşte 29 Ekim 2012 de Cumhuriyet Bayramı haftasında bu yazımızın yazılmasındaki amaç; insanı insan yapan ahlaki değerleri Atatürk'ün sözlerinden alıntılarla anlatmak, bayrağımızın göklerde özgürce dalgalanması, Devletimizin ve milletimizin bekası için "güzel ahlakın" şart olduğu konusunda genç nesilleri bilinçlendirmektir. Ulu Önder Atatürk'ün dediği gibi yalnızca "kılıçla fetih yapanlar mağlup olmaya (yenilmeye) ve netice itibariyle mevkilerini onlara bırakmaya mecburdurlar." Bu sebeple milletin ve devletin bekası için toplumu oluşturan her bireyin güzel ahlaklı olması lazımdır. Ne mutlu Türküm Atatürkçüyüm diyenlere…

KEPİRTEPE TÜMÜLÜSÜ


LÜLEBURGAZ-KEPİRTEPE TÜMÜLÜSÜ ÖZDİRENÇ ARAŞTIRMASI-1992
RESISTIVITY RESEARCH ON THE LÜLEBURGAZ-KEPİRTEPETUMUU IN 1992
Mahmut G. DRAHOR*
1. ÇALIŞMA ALANI VE ARAŞTIRMANIN AMACI
    Trakya tümülüsler açısından oldukça zengin bir bölgedir. Bölgedeki tümülüsler üzerinde ilk sistemli kazılar 1936 yılında Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından başlatılmış ve dört yıl süreyle yapılan kazılar sonucunda; Kırklareli, Vize ve Lüleburgaz yöresinde birçok mezar ortaya çıkarılmıştır. "Antik adı önceleri Bergule, daha sonra Arkadiapolis olan Lüleburgaz'ın aşağı yukarı 4 km doğusunda yer alan Umurca köyü yakınındakitümülüsler,1937 yılında araştmlmış ve A-D harfleri ile gösterilen dört tümülüsten üçü açıldığı halde bunlardan yalnız B tümülüsü buluntu vermiştir" (S. Orıurkan, 1988). Umurca-B tümülüsü 66 m çapında, 11 m yüksekliğindedir. Kazılar sonucunda; tümülüste iki aynı mezar bulunmuştur. Ana mezar tümülüsün ortasındadır ve iki kadın iskeleti ve birçok zengin hediye içermektedir. Diğeri ise, tümülüsün eteğinde ve sonraki çağlarda yapılmış bir mezardır. Prof. Dr. A. Müfid Mansel 4 yıl boyunca yaptığı çalışmalar, Kubbeli Mezarlar, Trakya Hafriyatı ve Trakya'nın Kültür ve Tarihi adlı kitaplarda toplamıştır. Bu yayınlarda Kepirtepe tümülüsü ile ilgili araştırmalara rastlanmamaktadır. Kepirtepe  tümülüsü yükseklik ve çap açısından bölgenin bilinen en büyük tümülüsüdür,
   Böylece, içinde önemli bir mezar barındırabileceği düşünülebilir. Tümülüs Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Yenibedir köyünün yaklaşık 1 km doğusundadır. Tepe, 21 m yüksekliğinde ve 100 m çapında bir büyüklüğe sahiptir. Büyüklüğü göz önüne alındığında, bir kral tümülüsü olma olasılığı çok yüksektir. Ayrıca ES karayoluna olan yakınlığı (yaklaşık olarak 1350-60 m) tümülüsün korunmasım sağlamaktadır. Kuzey bölümünde bazı fıziksel girişimlerin etkisi görülmesine karşın, genelde yüzeyi oldukça düzgündür.Büyüklüğü ve karayoluna olan yakınlığı turizme açılabileceği düşüncesini doğurmuştur. Bu amaçla, Edirne ve Kırklareli Kültür Müdürlükleri tarafından sağlanan izinlerle mezar odasının yeri ile tümülüsün konumunu belirlemek için Ekim-1992 tarihinde jeofizik özdirenç çalışmaları yapılmıştır.
2. ÇALIŞMA PLANI Kepirtepe tümülüsü dış görünüş açısından oldukça düzgündür. 21 m lik yüksekliği ve 100 m lik çapı gözönüne alındığında; araştırmanın zor1uğu ortadadır ve araştırma zamanı da buna bağlı olarak artmaktadır. Bu etkilerin göz önüne alınmasıyla, tümülüs üzerinde ışınsal bir örnekleme kullanmanın en doğru yöntem olacağı düşünülmüştür. Örnekleme; tümülüsün tepe noktasından başlamak üzere birbiriyle 3001ik açı yapan 3 m nokta aralıklı profıllerden oluşmaktadır (Şekil: 1). Trakya tümülüslerinin önemli özelliklerinden biri de, genellikle mezar odalarının tümülüsUn merkezine yerleştirilmesidir. Eğer Kepirtepe tümülüsünde de böyle bir olay varsa, mezarın tepe noktasından yaklaşık 15-20 m derinlikte olması gerekir. B~. derece büyük bir tümülüste dizilim seçiminde çok dikkatli olunmalıdır. Orneğin; böyle bir tümülüsün Wenner gibi bakışık bir dizilimle araştırılması olanaksızdır. çünkü; elektrod aralığının 25 m seçildiği düşünülürse, akım elektrodlan arası uzaklık 75 m gibi 'çok büyük bir değere sahip olacaktır (tümülüs çapının 100 m olduğu gözönüne alınmalıdır). Böylece topografyadan dolayı büyük yanılgılar ortaya çıkacaktır. Bu sorunu en aza indirmek amacıyla, iki elektrod dizilimi kullanmak en yararlısıdır. Bu sorunlar gözönüne alınarak araştırmada en az işçilik ve açılım uzaklığı gerektiren twin dizilimi seçilmiştir. Bu dizilirnde bir akım ve bir gerilim elektrodu sonsuza atılmakta, diğer gerilim ve akım elektrodu ise alan üzerinde gezdirilerek ölçü alınmaktadır (Şekil: 2). Ayrıca, en büyük inceleme derinliğine bu dizilimin sahip olması da araştırma açısından önemlidir. Topografya etkisini en aza indirmek için; açılım doğrultulan topografik konturlara koşut seçilmiştir. Tümülüsün doğal yapısı ve topografya sorunu, açılımların ancak 12 m yedeğin uzanabilmesine olanak tanımıştır. Böylece; ölçümler 2, 5, 8 ve 12 m araştırma derinliklerinde yapılabilmiştir.
3. ÖLÇÜMLER VE DEGERLENDİRME Ölçümler METZ SAS-203 tipi sinyal ortalama sistemli (signal average system) bir özdirenç aletiyle yapılmıştır. Akım, ölçüm derinliklerine 14bağlı olarak sabit 10 ve 20 mA düzeylerinde tutulmuştur. Böylece; ortamdan aynı düzeyde akım geçişi sağlanarak buna karşı oluşan tepkiler ölçülmüştür. Veriler, birbirleriyle 30° lik açı yapan profillerin 2, 5, 8 ve 12 m araştırma derinliklerinde ölçülmesiyle toplanmıştır. Toplanan veriler, değişik derinliklerde konturlanarak görünür özdirenç haritaları elde edilmiştir.'Haritalara bakıldığında, tüm derinlik düzeylerinde, tümülüsün ilginç bir karakteri ortaya çıkmaktadır. Tümülüsün doğu ve güney bölümleri arası yüksek özdirençli konturlanmalar gösterirken, batı bölümü oldukça düşük özdirenç değerlerine sahiptir (Şekil: 3, 4). Bu da tepenin iki farklı birimden oluştuğunu ortaya koymaktadır. Nitekim, tepenin batı bölümündeki toprak birimlerinin çok ince taneli, doğu ve güneydoğu bölümlerindeki birimlerin ise daha kalın taneli ve ufak mıcırlarla karışık olduğu gözlenmektedir. Ayrıca, derine doğru gidildikçe özdirenç korunlanmalarının döngüsel bir özellik kazandığı da gözlenmektedir. Yine ok işareti ile görülen bölümdeki düşük özdirençli alanın da önemli bir özelliği simgelediği düşünülebilir (Şekil: 4). Elde edilen veriler; yüzey düzensizliği ve değme sorunundan oluşan gürültüleri yoketmek için alçak geçişli süzgeçlerden geçirilmiş ve derinlik düzeylerine göre haritalanmıştır(Şekil: 4). Haritalardan da görüldüğü gibi; tümülüsün güneyi ile doğusu arasında kalan bölüm diğer bölümlere göre daha yüksek özdirenç değerlerine sahiptir. Aynca; araştırma derinliği arttıkça tümülüs belirgin bir döngüsellik kazanmıştır. Ok işaretiyle gösterilen 2, 5 ve 8 m haritalannda görünen kuzeyde ve kuzeydoğudaki belirtiler, 12 m haritasında yokolmaktadırlar. Böylece bu belirtilerin yüzeye yakın düzensizliklerden oluştuğu sanılmaktadır. Aynca, bu düzensizliklerin sığ kültürel katmanlardan oluşabileceği de gözönünde tutulmalıdır. Tümülüsün batı bölümü, diğer bölümlere göre düşük özdirençli değerlerden oluşan bir görünüm sergilemektedir. Bu sonuçlara dayanarak bu bölümün farklı bir fiziksel karaktere sahip olduğu söylenebilir. Tepeye çok yakın ve kuzeydoğuda gözlenen düşük özdirençli belirtilerin ise, kültürel bir yapının etkisinden olabileceği sanılmaktadır. Tümülüs içerisinde varlığı düşünülen mezarın belirlenebilmesi ve tümülüsün uzanımlarının bulunabilmesi için, verilere sinyal/gürültü oranını arttırıcı işlemler uygulanmıştır. Bu amaçla veriler öncelikle sinyal belirleme (signal detection) süzgeçlemesinden geçirilmiştir. Buradan elde edilen yorumları güçlendirmek amacıyla da çapraz ilişki (cross-correlation) ve ters evrişim (deconvolution) işlemlerinden geçirilerek, daha iyi bir sinyal/gürültü oranı elde edilmeye çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmalardan sonra, tümülüsün tepesine yakın ve kuzeydoğuda görülen belirtinin iyi bir ayrımlılığa sahip olduğu görülmüştür. Aynca, belirti tüm derinlik haritalannda görülmesiyle de ilginç bir özelliğe sahiptir. Sinyal/gürültü ora-15.nım arttırıcı işlemlerden sonra, tepenin güneyi ile doğusu arasında kalan alanlardaki yüksek özdirençli belirtiler daha iyi bir ayrımlığa sahip olmuşlardır. Tepede görülen önemli diğer bir özellik de derine doğru inildikçe özdirenç değerlerinin döngüsel bir konturlanma özelliğine sahip olmasıdır. Uygulanan farklı sinyal analiz işlemleri, bu sonucu daha da 00- ilirginleştirmiştir (Şekil: 3, 4). Veriler 4 ayrı derinlik düzeyinde toplandığından; aynı zamanda bir sondaj niteliği de taşımaktadır. Bunların derinlik kesitlerinin çıkarılarak, profiller boyunca düşey özdirenç değişimlerindeki değişimler araştırılmıştır (Şekil: 7, 8, 9, 10). Şekillerden de görüldüğü gibi, tepenin güneyi ile doğusu arasında kalan. bölgedeki kesitlerin. özdirenç değişimleri, önemli farklara sahiptir. Bu özellik aranılan kültürel nesnelerin tümülüsün bu bölümünde olabileceğini düşündürmektedir. .
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Ekim-1992'de Lüleburgaz-Kepirtepe tümülüsü üzerinde yapılan jeofizik özdirenç çalışma1anndanşu sonuçlar elde edilmiştir:
ı. tümülüsün batı bölümü düşük özdirençli değerler göstermesine karşın, diğer bölümleri (özellikle doğu ve güney) yüksek özdirençli değerlere sahiptir. Bu özellik tepenin iki farklı toprak birimine sahip olduğunu ve yüksek özdirençli bölgenin mezar yerleşimi açısından uygun olabileceğini göstermiştir.
2. tepenin orta noktasına yakın olan kuzeydoğudaki belirtinin düşük özdirençli karaktere sahip olması ve genişliği düşünüldüğünde büyük bir boşluğa karşılık gelebileceği düşünülebilir. Ayrıca, tepenin güneyi ile doğusu arasında bulunan ve tepenin eteğine yakın yüksek özdirençli değerlerin bir kreps duyannın etkisinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Bu ikisonuç birleştirildiğinde, tepenin bu bölümünde bir mezann varlığını gösteren işaretler ortaya çıkmaktadır. Ancak araştırmalar, çalışma dönemindeki iklimsel olumsuzluklardan dolayı tümüyle bitirilememiştir. Bu nedenle bu süre içerisinde elde edilen verilere dayanarak kesin sonuçlar vermek yanıltıcı olabilir. Mezar odasının belirlenmesi amacıyla özellikle tepenin doğu ve güney bölümleri arasında kısa süreli araştırmalar ve özdirenç sondajlamasına yönelik çalışmalar yapılması önerilmektedir. Haritalardan da görüldüğü gibi ilginç özellikler gösteren. belirtiler üzerinde yapılacak ayrıntılı özdirenç çalışmaları, mezarın yeri ve konumu konusunda daha ayrıntılı sonuçlar vererek, yapılacak kazıya büyük oranda yol gösterecektir.
TEŞEKKÜR
 Bu araştırma; Edirne ile Kırklareli il Kültür Müdürlükleri ve Trakya Universitesi Arkeoloji Bölümüyle yapılan uyumlu işbirliği ile başanlmıştır. Bu konuda Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Müdürü, Sayın Ömer Yörükoğlu'na, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ozkan Ertuğrul'a, araştırmalar sırasında gerekli desteği sağlayan Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Sayın Prof, Dr. A. Güngör Taktak'a çalışmalara ilgi gösteren Yenibedir köyü halkı ve muhtarlığına, öğrencilerim A. Levent Akyol, Ozkan Bayrı, Engin Deniz, Emine Dilaver ve Tarkan Tarakçı'ya çalışmalar sırasında yeni bir araştırma dalına karşı sıcak ilgi duyup, yardım eden Trakya Universitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerine sonsuz teşekkürler.
YARARLANILAN KAYNAKLAR AITKEN, M.I., 1974, Physics and archaeology, 2nd ed: Olarendon Press, Oxford.
BERNABINI, M., BRIZZOLARI, E.. MONNA, D., PADULA, G., PIRO, S., E VERSINO, L. 1985, Indlvlduazione di cavita 'sepolte medlante prospezione geoeleurica. Esempio di appllcazione: ricerca di tombe nella necropoli sabina di Colle del Forno nei pressi Montelibretti
(Roma): Bollettino del Servizio Geologico D'italia, Vol: 23, pp: 67-80.
BERNABINI, M., BRIZZ0LARI, E. and PIRO, S. 1988, Improvement of signal-to-noise ratio in resistivity profiles: Geophysical Prospecting, 36,559-570.
CLARK, A. 1975. Archaeological Prospecting: A progress report: Journal of Archaeological Science, 2, 297-314.
DRAHOR, M.G. 1991. Arkeolojik alanlarda jeofiziksel prospeksiyonun önemi: IX. Araştırma Sonuçları Toplantısı, s: 235-250.
DRAHOR, M.G. 1992, Ahmetli Çiftlikkırı tümülüsü özdirenç araştırma raporu: DEÜ, 43 sayfa.
DRAHOR,M.G. 1992, Ahmetli Çiftlikkırı tümülüsü özdlrenç araşıınnası-1991: XIV. Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu özet kitapçığı.
RJLLER,B.D., 1967, Two dimensional frequency arıalysis and design of grid operators: Mining Geophys., 2, 658-708.
HESSE, A., JOLlVET, A. and TABBAGH, A., 1986, New prospecıs in shallow depth electrical surveying for archaeological and pedological applicaticns: Geophysics, vol: 51, no: 3, p: 585-594.
MANSEL, A.M. 1943, Trakya-Kırklareli kubbeli mezarlar ve sahte kubbe ve kemer problemi: Türk Tarih Kurumu Yayınları, VI. seri,No: 2, 34 sayfa.
17ONURKAN, S., 1988, Doğu Trakya tümülüsleri maden eserleri, Türk Tarih Kurumu Yayınları VI. Dizi, s. 26, 118 sayfa.
PATTANTYUS-A., M. 1986, Geophysica1 results in archaeology in Hungary: Geophysics, Vol: 51, No: 3, p: 561-567.
PRESS, W.H., FLANNERY, B.P., TEUKOLSKY, S.A. and VETTERLING, W.T. 1987, Numerical Recipes: Theart of scientific computing: Cambridge University Press.818 p.
TSOKAS, G.N. and ROCCA, A. Ch. 1986, Geophysica1prospecting at archaeologica1 sites with scme examples from Northem Greece: First Break, Vol: 4, No: 8, p: 31-39.
• Dr. Mahmut G. DRAHOR. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mü-
hendisliği Bölümü 35100 Bornova-İZMİR.