30 Ağustos 2012 Perşembe
SİGARA İLE BÜTÇENİZE VERİLEN ZARAR HAKKINDA DOĞRULARR
Tüm Dünyada İnsan vucudun en büyük düşmanı olan Sigara vucudun organlarına yaptığı tahribat ve kanserin yanında cilt sağlığınada zararları vardır.
Sigaranın zararları anlatmak bitmez tabiki bir çok medya kuruluşu ve gazeteler Sigaranın zararları hakkında bir sürü yayın yapmaktadır.
Hükümetin Sigara kutularına zararları hakkında bir çok resim konulmasına rağmen kullanımda azda olsa bir düşüş yaşanmıştır.
3.50 X 2 = 7.00 Tl Günlük sigaraya ayrılan bütçe 7.00 x 30 = 210 Tl Aylık sigaraya ayrılan bütçe 210.00 x 12 = 2350.00 Tl. yıllık bütçe ve bu alile fertleri 40 yıl boyunca sigara içtiğini varsayarsak 94000.00 Tl değerinde bi bütçeyi ömürleri boyunca sigaraya ayırmış olacaklar. Üstelik bu işin çıplak hesabı, yapmış olduğu hastalılar için sağlık harcamaları sigara elde uyurken verilen maddi hasarlar(yangın) dahil edilmemiş halidir.
Burunda koku alma duyusu azdır.
Sinüzit, Larenjit, farenjit ve ortakulak iltihap gibi üst solunum yolu hastalıklarına neden olur.
Damar sert iğini hızlandırır beyin ve kalpte damar tıkanıklarına sebep olur.Kalp krizi tansiyon yükselmesi görülebilir.
Erkeklerde iktidarsızlığa sebep olur ayrıca mesane kanserinin başlıca sebeplerindendir.
Akciğerlerde çeşitli hasarlara, atım ve kronik bronşit gibi hastalıklara neden olur.
Gastrit Ülser Reflü gibi hastalıkların başlıca sebepleri arasında yer alır. Mide ve yemek borusu kanserlerine yol açar.
Gebelikte tüketilen tütün ve tütün ürünleri düşük , ölü doğum, erken doğum ve bebekte gelişim geriliğine neden olur.
Erken menopoz ve rahim kanserlerinin sebeplerindendir.
Kemik erimesine neden olur.
Ağız kokusu yapar diş ve diş eti hastalıklarına neden olur.
Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Hafıza zayıflığı, öğrenme güçlüğü ve erken bunama görülür.
Dilde tat alma duyusunda bozulmalar olur.
Göz merceğinin saydamlığının yitirilmesine yani Katarakta neden olur.
Cildin yapısının bozulmasına leke ve kırışıklarla birlikte selülite neden olur.
Parmaklarda sararmaya ve tırnak zayıflığına neden olur.
Burger hastalığına sebep olur. Bu hastalık el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklara sebep olur ve uzuvların kesilmesi gerekir.
Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali stres gerilim ve performansta düşme, reflekslerde azalma görülür.
Pankreas kanseri riski artar.
Hastalık yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.
Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.
Farkında olmadan bütçenize yük olur, çevre kirliliğine neden olur. ÖRN: Bir ailede 2 kişinin sigara içtiğini düşünün. Bir paket en ucuz sigara =3.50 Tl.
Çocuğunuzun sigaraya başlama oranını yükseltirsiniz
SİGARA VE KALP HASTALIĞI RİSKİ NEDİR?
Sigara, ateroskleroz için primer risk faktörü oluşturmaktadır. Koroner kalp hastalıklarının önemli sebeplerinden birinin, ateroskleroz olduğu bilinmektedir. Sigaranın ateroskleroz ve aterosklerotik kalp hastalığına etkisi nikotine bağlanmıştır. Ayrıca nikotin, sürrenallere etki ederek adrenalin salgısını artırır. Bunun sonucu kalp hızı ve kan basıncı geçici olarak hafif yükselir. Buna bağlı olarak kalp debisi ve atım hacmi artar. Öte yandan nikotinin serumdaki serbest yağ asitlerini artırdığı bilinmektedir. Artan serbest yağ asitleri, damar duvarındaki metabolik faaliyeti etkilemekte ve aritmilere yol açmaktadır.
Ayrıca nikotin, trombositlerin agregasyon ve yapışkanlığını da artırarak tromboz oluşumunu teşvik eder. Son yıllarda sigaranın ateroskleroz üzerine kötü etkisinin nikotin yanında karbonmonoksite bağlı olduğu üzerinde durulmuştur. Karbonmonoksit hücre içinde mitokondrilerin fonksiyonunu ozar. Sonuçta, daha çok yağ asidi oluşur, ATP sentezi bozulur. Miyokardda repolarizasyon anomalileri görülür. igara bir taraftan serum lipitleri üzerine, diğer taraftan damar endoteli ve trombositler üzerine etki ederek, aterosklerozun sürecini hızlandırmaktadır. Aynı zamanda anoksi ve iletim bozukluklarına yol açmakta ve kalp hastalıklarının oluşmasında etkili olmaktadır. Sigara içen kişiler, içmeyenlere göre iki kat fazla oranda miyokard enfarktüs geçirme veya koroner kalp hastalığından ölüm riskine sahiptirler. Kalp hastalıklarından ani ölümlerde görülen farklı risk, genç yaşlarda çok daha yüksektir. Sigara içmenin yarattığı koroner kalp hastalığındaki büyük risk, aynı hastalığa neden olan yüksek kan basıncı veya yüksek kolesterolün yarattığı riskle eşit orandadır. Sigara içme alışkanlığı ile birlikte diğer risk faktörlerinin de varlığı, sigara kullanmayan sağlıklı kişilere göre risk faktörünü değişik oranlarda arttırmaktadır. Hipertansiyon ve sigara ilişkisinde kardiyovasküler morbidite ve mortaliteye atfedilen risk (%), Framingham Çalışması ile saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, sigara ve hipertansiyon, kardiyovasküler mortaliteye erkeklerde %20, kadınlarda daha az olmak üzere %13 risk luşturmaktadır. Sigara içen bir kişide, eğer ikinci bir risk faktörü mevcutsa, bu durum hastalık riskini sadece tek risk faktörü mevcut olan kişiye göre binde 49 daha fazla artırmaktadır. Eğer üç risk faktörü bir arada ise, o zaman risk, binde 86’dan fazla olmaktadır. Üç faktör (sigara içme alışkanlığı, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol) bir arada oldukları zaman, birbirlerini sinerjistik biçimde etkileyerek hastalığın oluşumunu hızlandırmaktadır. Sigara kullanımına bağlı koroner kalp hastalığı riski, 30’dan sonraki her yaş için mevcuttur. Fakat sigara içimi, genç yaşlardaki koroner ölümlerinde, ileri yaşlardaki ölümlere göre çok daha fazla rol oynamaktadır. Bu risk sigaranın bırakılması ile birdenbire azalır. Günde yaklaşık bir paket sigaradan az içmiş kişilerdeki risk, sigarayı bıraktıktan sonra, hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye düşer. Ancak günde bir paketten fazla sigara içenlerde, sigara bırakıldıktan 5 yıl sonra az da olsa koroner kalp hastalığı olasılığı vardır.
SİGARA İÇME NEDENLERİ VE SONUCU
Sigara İçme Nedenleri
Tütün ve sigaranın, güçlü bağımlılık yapma özelliği vardır. Bu özellik,
nikotinle ilgilidir. Nikotin, morfin ve kokain ölçüsünde bağımlılık yapan bir
maddedir. İçerdiği nikotin nedeniyle, sigara dünyadaki en yaygın ve en kolay
yakalanılabilen ilaç bağımlılığıdır.
Sigara içmeyi bir kez deneyen her dört kişiden üçünün sigara tiryakisi olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) kriterlerine göre tiryakilik tanımları şöyledir:
Günlük tiryaki: Her gün en az bir sigara içen,
Ara sıra içen tiryaki: Günde birden az sigara içen,
Eski tiryaki: Geçmişte en az 6 ay günde bir adet sigara içmiş, ancak şu anda bırakmış olan,
Hafif tiryaki: Günde 10′un altında sigara içen,
Sigara içmeyen: Hiç sigara içmemiş olan bireylerdir.
Bağımlılık tanısı: Birey en az bir aydır ve düzenli biçimde sigara kullanmakta ve buna ek olarak aşağıdaki üç özellikten biri geçerli ise bağımlı tanısı alır:
• Birey, sigarayı azaltmak ya da tümüyle bırakmak için ciddi girişimlerde bulunmuş, ancak başarısız olmuştur.
• Sigarayı bırakma çabaları yoksunluk belirtilerine yol açmıştır. Bu belirtiler; şiddetli sigara içme isteği, irritabilite (kolay uyarılma), anksiyete (kaygı), konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, baş ağrısı, sersemlik, gastrointestinal bozukluklar (kabızlık), öfke, kalp atım hızı azalması, uyku bozuklukları, iştah artması ve kilo almadır.
• Kişi, ciddi fiziksel hastalığına (örneğin, solunum ya da dolaşım sistemi yetersizliği) ve artan yakınmalarına karşın sigara içmeyi sürdürmektedir.
Bağımlı tiryakiliğin belirtileri: Bağımlı sigara tiryakisi, tipik olarak, sabah uyandıktan sonraki ilk 30 dakika içinde sigara yakar ve dumanı içine çeker. Bağımlı tiryaki, en çok günün ilk sigarasından hoşlanır ve ilk iki saat içinde daha çok sigara içer.
Sigara içmeyi bir kez deneyen her dört kişiden üçünün sigara tiryakisi olması, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) kriterlerine göre tiryakilik tanımları şöyledir:
Günlük tiryaki: Her gün en az bir sigara içen,
Ara sıra içen tiryaki: Günde birden az sigara içen,
Eski tiryaki: Geçmişte en az 6 ay günde bir adet sigara içmiş, ancak şu anda bırakmış olan,
Hafif tiryaki: Günde 10′un altında sigara içen,
Sigara içmeyen: Hiç sigara içmemiş olan bireylerdir.
Bağımlılık tanısı: Birey en az bir aydır ve düzenli biçimde sigara kullanmakta ve buna ek olarak aşağıdaki üç özellikten biri geçerli ise bağımlı tanısı alır:
• Birey, sigarayı azaltmak ya da tümüyle bırakmak için ciddi girişimlerde bulunmuş, ancak başarısız olmuştur.
• Sigarayı bırakma çabaları yoksunluk belirtilerine yol açmıştır. Bu belirtiler; şiddetli sigara içme isteği, irritabilite (kolay uyarılma), anksiyete (kaygı), konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, baş ağrısı, sersemlik, gastrointestinal bozukluklar (kabızlık), öfke, kalp atım hızı azalması, uyku bozuklukları, iştah artması ve kilo almadır.
• Kişi, ciddi fiziksel hastalığına (örneğin, solunum ya da dolaşım sistemi yetersizliği) ve artan yakınmalarına karşın sigara içmeyi sürdürmektedir.
Bağımlı tiryakiliğin belirtileri: Bağımlı sigara tiryakisi, tipik olarak, sabah uyandıktan sonraki ilk 30 dakika içinde sigara yakar ve dumanı içine çeker. Bağımlı tiryaki, en çok günün ilk sigarasından hoşlanır ve ilk iki saat içinde daha çok sigara içer.
26 Ağustos 2012 Pazar
MOTORSİKLET ÖLÜM ÜSTÜVANESİ NEDİR?HİÇ GÖRDÜNÜMÜZ BEN GÖRDÜM
MOTORSİKLET ÖLÜM
ÜSTÜVANESİ
Yani motorsiklet ile yapılan akrobasi
gösterisi ama bahsettiğimiz 23 tane yanan arabanın üzerinden zıplamak değil yaklaşık 7-8 metre çapında bir silindir
5-6 metre yüksekliğin içinde fırıl fırıl dönen motorcular yani herkesin
eğlenmek için gittiği panayırlar, lunaparklar bu adamların ölüme meydan okuduğu
yerlerdir üstüvane gösterileridir belgeselin Yönetmeni: Serdar Güven / 2008
yapımı / 56' dakikalık güzel bir yapım.. edinin ve izleyin diyorum
Bu platformun üst tarafında ki balkonda
insanlar büyük bir merak ile emek harcayan adamları izlemektedir. Çünkü
adamcağızlar müthiş bir hızla bir kol mesafesi uzaklıkta dönmektedirler.
İlkokul fizik bilgisi ile söyleyebilirim ki merkezkaç kuvvetinin yapmış olduğu
yardımlarla olay bir şova dönüşmüştür. Tabii ne olursa olsun büyük bir risk
içermekte ve bu bağlamda bu gösteriyi yapan Bekir Akça ve oğlu Tahir Akça hiç
bir önlem almayarak ciddi anlamda delilik yapmaktadır.
Bekir Akça ve oğlu Tahir Bafra`da yaşamakta
ve motorsiklet tamiri ile uğraşmaktadır. Ve sezonluk olarak panayırlarda lunaparklarda
bu gösteriyi yapmaktadır. Anadolu insanının tipik özelliklerini sergileyen Akça
ailesi, müthiş sıcak ve kendilerini geliştirmiş insanlar izlenimi edindim
belgeselde. yüzlerinde senelerin izlerinin kırışıklıklarının arasında
gülümsemelerini görmek gayet keyifliydi. Oğlu , babasına göre daha utangaç ve
sessiz ama işini gayet ciddiyetle yapan bir insan.. Sezonluk yaptıkları
işlerinde Anadolu`nun çeşitli yerlerinde ki panayırlarda lunaparklarda
kuruyorlar platformu kurulması meşakatli fakat geliri nispeten iyi bir iş
olarak değerlendirilebilir.
Mesele bu işin ne veya nasıl olduğu değil
eğlence kültürünün ne kadar değişime uğradığı, ideoloji ve kültürün nasıl bir
değişim , entegrasyon geçirdiği önemli olan.. insanlar eskiden lunaparklara,
panayırlara giderdi, artık herkes TV dediğimiz aptal kutusunun başına kitlenmiş
ve bireyselliğin dibine vurmuş durumda. Artık kollektif kültür ve orta sınıfın
eğlence anlayışı sistemin dayatması ve insanlarında işine gelmesi ile standart
bir meta haline dönüşüyor Eskiden lunapark`ta penaltı atardık, çarpışan arabaya
binerdik, aptal aptal bir dönme dolapta dönerdik ama güzeldi işte. Eğlenmek
sosyolojik bir ihtiyaç, bir çeşit tatmin ve mutluluk aracı ama yine de özünde
samimiyetini kaybediyor.
Baba oğul Akça`lar enteresan bir ikilemi
gayet güzel dile getiriyor. Yüzleri az gülüyor ama bu işi yaparken insanların
yüzünde ki ifadenin onlara güç ve cesaret verdiğini söylüyorlar motorda düz
yolda elleri bırakamayız adamlar orada elleri iki yana açıp öyle dönüyorlar Seviyorum
eski zaman eğlencelerini. Efsane 55’şe sevgilerimle
Not: Efsane 55. baba
oğul Akça`ların ekiplerinin ismidir..
23 Ağustos 2012 Perşembe
LÜLEBURGAZ ŞHT HV PLT ÜTGM İBRAHİM GERÇEK İÖO AÇILDI
LÜLEBURGAZ ŞHT PLT ÜTGM
İBRAHİM GERÇEK İ.Ö.O. HAYIRLI OLSUN…
Geçtiğimiz 19.09.2011 pazartesi günü
İlçemiz Lüleburgaz’da İlköğretim Haftası başlangıcı vesilesiyle yapılan
törenler çok anlamlı bir ismi olan okulun bahçesinde yapıldı ve 2011-2012
Eğitim ve Öğretim yılı başlamış oldu. Sözlerime başlarken öncelikle İlköğretim
haftasını ve Lüleburgaz tarihine iz bırakan “Şht Plt Ütgm İbrahim Gerçek
İlköğretim Okulumuzun” açılışını bir kez
daha tebrik eder biraz gecikmelide olsa hayırlı uğurlu olmasını dilerim.
Her şeyden önce İstanbul Hava Harp Okulu
Müzesinde Hava Şehitleri tarihçesinde kayıtlı Lüleburgaz doğumlu üç merhum
şehidimiz isimleri daha vardır. Hamitabat köylü şht hv plt ütgm Mustafa
ÖZDİLEK, Ayvalı Köylü şht hv plt ütgm Salih SEYHAN ve Ahmetbey’li şht plt hv
tgm Samet DEMİR isimli şehitlerimize de Allah’tan gani gani rahmetler dilerken bir
dördüncü olan Erzincan’lı İbrahim Gerçek’in gerçek olan hikayesine gelince son
on yıldan beri her zaman her yerde
anlattığım bu elim olayı bir kez
daha bilmeyenlere okumayanlara unutanlara anlatalım ki bir kahramanın ruhu şad
olsun.
Bunan yaklaşık elli yıl öncesi 21.02.1963
tarihinde Bandırma 6 Hava Jet üssünden görev uçuşu için havalanan iki askeri
uçağın bir tanesinin pilotu aslen
Erzincanlı olupta 1939 büyük Erzincan depreminde tüm ailesini kaybeden öksüz ve
yetim kalan devlet tarafından okutulan
1959 Hava harp okulunu 1.likle bitiren Üsteğmen İbrahim Gerçek isimli eğer yaşasaydı
geleceğin Hava Kuvvetleri komutanı olacak bir pilottu. Ancak acı kaderinin O’nu
getirdiği bu noktada Lüleburgaz’da eskiden var olan günümüzde kaldırılarak Yıldız Dağlarına taşınan eski “Hava
Radar Mevzii Komutanlığı” üstündeyken acımasız kaderin oyunumu ne derseniz
deyiniz birden bire sözde dost ve müttefikimiz ABD’nin Hava Kuvvetlerine
verdiği II Dünya savaşında kalma halk
arsında uçan tabutta denilen “F.84 G” uçağının yağ filtresi patlamıştır. O
zamanki nüfusu yaklaşık yirmi bin olan
Lüleburgazlılar havada uçarken duydukları patlama sesi ve arkasından
siyah dumanlar çıkaran bu uçağı gördüklerinde düşeceğini anlayarak sağa sola
koşuşturmaya başlamışlarken her şey bir iki dakika içinde olup bitmiş ve hızla
irtifa kaybeden bu uçağın bugünkü Lüleburgaz’ın Yılmaz ve Özerler mahalleri
evlerinin üstüne düşmesi ihtimali varken her nasılsa kahraman ve aziz pilotumuzun
son bir manevrasıyla günümüzde Atatürk mahallesinde şimdi evler arasında kalan
boş bir tarlanın ortasına çakılarak merhum pilotun Lüleburgaz’ı kurtarmak adına
kendi canını vermesiyle sonuçlanmıştı.
Yaşanan bu olay Lüleburgaz’da büyük üzüntü
yaratmış ve hele Lüleburgaz’ı kurtarmak için kendi canını gözünü kırpmadan feda
eden pilotunun soyadı gibi gerçek olan hayat hikayesi öğrenildiğinde böylesine
bir kahramanlık örneği veren merhumun adının ebediyen yaşatılması için dönemin “Belediye
Reisi merhum İrfan Oruç” tarafından İlçe çapında açılan bir kampanya ile
şimdiki Gençlik Parkı içindeki havuzun olduğu yerde merhum “Şht. Hv. Plt. Ütgm.
İbrahim Gerçek “adına görkemli bir Hava Şehitliği anıtı yaptırılmış ve
açılmıştı, her yıl Hava şehitleri anma gününde okullardan gruplar burada uzun
seneler yapılan törenlere katılmıştı.Ancak aradan geçen uzun yıllar sonrası
1980 yıllarda nasıl olduğu bilinen bir davranışla tıpkı yıllar önce Tavil
Mehmet Paşa (Sokollu) Menzil Külliyesinin Kervansarayını ve Çifte Hamamını
yıktıran Belediye Reisi misali Gençlik parkındaki bu özel anlamlı “Hava
Şehitliği anıtı” bir başka Belediye Reisi zamanında kitabına uydurulup yıktırılmış
maalesef Lüleburgaz halkımın canını kurtaranı unuttuğu bir işlem olmuştur.
Bendenizin kitap yazma çalışmaları sırasında ortaya çıkan bu gerçeği ve yapılan
bu haksızlığı medyaya haber olarak taşımakla birlikte bu olay duyulmuş büyümüş;
merhum Şehidimizin anısına karşı yapılan bu haksızlığın telafisi ve bir başka
yerde yeniden mütevazi bir büst anıt yapılması için şimdiki Belediye Reisine bu
konuda yapılan başvuralar maalesef cevapsız kalmış ve Lüleburgaz’ı kurtaran bu
kahramanın ismini yaşatılması için gösterdiğimiz çabalar sonucunda Ünlü
Televizyoncu gazeteci Uğur Dündar bu konuyu TV de Arena programına taşımış
dolaysıyla tüm Türkiye ve Dünya bizim vefasızlığımızı öğrenmiş oldu.
Buna karşılık olarak İlçemizde yeni yerleşim
alanlarından olan çağdaş ve modern Burgazkent TOKİ Evlerinin sahasında yeni yapılan
okula 20.04.2008 tarihli resmi başvurumuz üzerine Emlak Konut Gayrimenkul
Ortaklığı A.Ş. tarafından 08.09.2008 tarih ve PMD.134.001.1395 sayılı
yazılarıyla TOKİ idaresince “Şht.Plt.Ütgm. İbrahim Gerçek İÖO” adı verildiği
büyük bir sevinçle karşılanmıştır. Ancak sonradan bir hata sonucu sehven bu
isim kaldırılıp TOKİ Evleri “Burgazkent İÖO” denmesi kısa sürede fark edilip
adının eskisi gibi olması onaylanmış ve işte geçtiğimiz Pazartesi günü resmi
açılış yapılan bu okulumuzun adı 48 yıl sonra şehidimizin adının yaşatılacağı
“MEB Lüleburgaz Şht.Plt.Ütgm.İbrahim Gerçek İÖO” adını almıştır.
Uzun yıllar sonrada olsada mütevazi
uğraşılarım karşılığı hak yerini bulmuş ve Lüleburgaz için gözünü kırpmadan
canını veren bir kahramana karşı olan “VEFA” borcumuz ödenmiştir. Bu konuda
emeği geçen “Emlak Konut TOKİ İdaresi Yönetimine” ve Lüleburgaz İlçe ME Md
Hayrettin İNCE’nin şahsında tüm ilgililere teşekkür eder ismi biraz uzun ama
çok büyük anlamı olan bu okulun Türk ve Lüleburgaz Milli Eğitim Camiasına hayırlı
uğurlu olması temennilerimle inşallah mezunları arasından daha nice kahraman ve
aziz pilotların çıkması dileklerimle gelecekte yaşanacak günlerde her öğretim
yılının başarılı olmasını dilerim.
LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI DERNEĞİ KURULSUN İŞTE TÜZÜK
LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI KULÜBÜ DERNEĞİ TÜZÜĞÜ
A-KULÜBÜN ADI ve
MERKEZİ
Madde 1:Kulübün
adı , Lüleburgaz Doğa Sporları
Kulübü olup, kısaltması ( LÜDOS ) tur.
Madde 2:Kulübün
merkezi, Lüleburgaz ’dır. Geçici adresi Kocasinan Mahallesi Uluğ
Pasajı Dükkan no 45 Lüleburgaz dır.
B-KULÜBÜN AMACI
ve FAALİYETLERİ
Madde 3: LÜDOS
; Öncelikle gençlerin ve diğer üyelerin başta sporcu yürüyüşleri trekking
bisiklet dağcılık olmak üzere kayak, kano-rafting, dağ bisikleti, sualtı- dalış
vs gibi doğa sporlarına olan ilgisini arttırmak, içinde yaşanılan doğanın
korunmasına öncülük etmek,
-Gençlerin boş zamanlarını ilgi ve yetenekleri
doğrultusunda değerlendirmelerini sağlamak için eğitsel, sanatsal, kültürel ve
bilimsel çalışmalar yapmak,
-Doğa sporlarının tanıtımı ve gelişimi için
çalışmalar yapmak, bu amaçla; teorik,
pratik eğitimler, gezi, kongre panel sempozyum vb. etkinlikler düzenlemek.
Kitap, broşür, el ilanı, video, slayt gösterimi vb. yapmak (bastırmak),
dağıtmak.
-Çevre bilincini
aşılamak ve herkesin yaşadığı çevresine doğasına sahip çıkmasını sağlamaktır
-Dernek siyasetle
uğraşmaz.
C-KULÜBÜN ÇALIŞMA
ŞEKLİ
Madde 4:
Derneğimiz, 5253 sayılı Dernekler Yasası, Medeni Yasanın derneklerle ilgili
hükümleri ve Gençlik ve Spor kulüpleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde faaliyet gösterir. Dernek amaç
ve çalışma konularını gerçekleştirmek için ; İkametgahı ile amaç ve hizmet
konuları için gerekli taşınır ve taşınmaz mallar satın alır, kiralar ve satar.
Taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde her türlü hakları koydurabilir, işletebilir
ve her türlü inşaatı yaptırabilir.
Amaç ve hizmet
konularıyla ilgili her türlü kurs, toplantı, gezi, temsil, seminer, konferans,
festival, fuar ve diğer gösteriler düzenleyebilir. Gelir temin etmek amacıyla
iktisadi işletmeler, ortaklıklar ve yardımlaşma sandıkları kurabilir. Yardım
toplama kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri ile bu tüzük hükümlerine uygun
olarak yardım ve bağış alır ve verir; şartlı ve şartsız vasiyetleri kabul
edebilir. Lokal açabilir. Gerekli diğer çalışmaları yapar.
D-DERNEĞE ÜYE OLMAK
DERNEKTEN ÇIKMAK-ÇIKARTILMAK ŞARTLARI ve ŞEKİLLERİ:
Madde 5:Fiil
ehliyetine sahip bulunan her gerçek ve tüzel kişiler demeğe Üye olabilir.
-Siyasi partilerden
kesin olarak çıkartılan veya çıkartılmayıp
ta bir siyasi partinin kapatılmasına sebep olan parti üyeleri,
çıkartılma kararının veya Anayasa Mahkemesinin kapatma kararının kendilerine
yazı ile bildirilmesinden itibaren 5
yıllık süre içerisinde, ağır hapis ve 5 yıldan fazla hapis cezasına mahkum
olanlar ile yüz kızartıcı suçlardan
birinden kesin olarak hüküm giymiş olanlar derneğe üye olamazlar.
-Hiç kimse derneğe üye olmaya ya da dernekte
üye kalmaya zorlanamayacağı gibi,
Dernekte üye kabule zorlanamaz.
-Derneğin gayesinin gerçekleşmesi için bağış
faaliyetlerde bulunanlar derneğin fahri üyeleridir. Fahri üyelerin oy hakkı
yoktur.
-Derneğin gayesini gerçekleştirmek adına
derneğin çeşitli birimlerinde en az 3 yıl süreyle çalışan üyeler yada 3 yıl
çalışmamış olmakla beraber gerek derneğe yaptığı katkılar ve gerekse bulunduğu
mevkii itibariyle dernek üyesiymiş gibi kabul edilenler Yönetim Kurulunun
teklifi ve Genel Kurulun uygun bulması ile derneğin onursal üyesi olurlar.
Onursal üyelerin de oy hakkı yoktur.
-Derneğe Üye olacaklar dernekçe verilecek üye
kayıt formu dolduracak,tüzüğü aynen okumuş ve kabul etmiş olduklarını
belirterek yönetim kurulu başkanlığına verirler.
-Üyelik, için yapılan müracaatlar. Yönetim
kurulunca 30 gün içinde karara bağlanır.
Üyelikten Çıkma
Madde 6-
Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.
Üyenin istifa
dilekçesi yönetim kuruluna ulaştığı anda çıkış işlemleri sonuçlanmış sayılır.
Üyelikten ayrılma, üyenin derneğe olan birikmiş borçlarını sona erdirmez.
Üyelikten Çıkarılma
Madde 7-Dernek
üyeliğinden çıkarılmayı gerektiren haller.
1-Dernek tüzüğüne aykırı davranışlarda
bulunmak,
2-Verilen görevlerden sürekli kaçınmak,
3-Yazılı ikazlara veya üyelik başvuru formunda
belirttiği g.s.m telefon numarası, e-posta adresine gönderilen mesajlara,
www.ludos.org web sayfasındaki yapılan uyarılara rağmen üyelik aidatını altı ay
içinde (Bulunduğu yılın 6.ay sonuna kadar)ödememek,(Üye değişen g.s.m telefon,
telefon veya e-posta adresini derneğedeğişikliğin olduğu bir hafta içerisinde
bildirmekle sorumludur.)
4-Dernek organlarınca verilen kararlara
uymamak.
5-Üye olma
şartlarını kaybetmiş olmak,
Yukarıda sayılan
durumlardan birinin tespiti halinde yönetim kurulu kararı ile üyelikten
çıkarılır.
Dernekten çıkan
veya çıkarılanlar, üye kayıt defterinden silinir ve dernek malvarlığında hak
iddia edemez.
Dernek Organları
Madde 8-Derneğin
organları aşağıda gösterilmiştir.
1-Genel kurul,
2-Yönetim kurulu,
3-Denetim kurulu,
Dernek Genel
Kurulunun Kuruluş Şekli, Toplanma Zamanı ve Çağrı ve Toplantı Usulü
Madde 9-Genel
kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur.
Genel kurul;
1-Bu tüzükte belli
edilen zamanda olağan,
2-Yönetim veya denetim kurulunun gerekli
gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine
otuz gün içinde olağanüstü toplanır.
Olağan genel kurul, 2 ( iki ) yılda bir,
Mart ayı içerisinde, yönetim kurulunca
belirlenecek gün yer ve saatte toplanır.
Genel kurul
toplantıya Yönetim kurulunca çağrılır.
Yönetim kurulu,
genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine Sulh
Hukuk hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.
Çağrı Usulü*
Yönetim kurulu,
dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini
düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az on beş gün önceden,
günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya yazılı yada elektronik posta ile bildirilmek
suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle
toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da
belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az,
altmış günden fazla olamaz.
Toplantı, çoğunluk
sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum
geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan
çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma
tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci
toplantıya, birinci fıkrada belirtilen esaslara göre yeniden çağrılır.
Genel kurul
toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz.
Toplantı Usulü*
Genel kurul,
katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin
feshi hallerinde ise üçte ikisinin katılımıyla toplanır; çoğunluğun
sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda
salt çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve
denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
Genel kurula
katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur.
Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri,
yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından
kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına
imza koyarak toplantı yerine girerler.
Toplantı yeter
sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir ve toplantı
yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden
biri tarafından açılır. Toplantı yeter
sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir.
Açılıştan sonra,
toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile bir
yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur.
Dernek organlarının
seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine
kimliklerini göstermeleri ve hazır listesindeki isimlerinin karşılarını
imzalamaları zorunludur.
Toplantının
yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir.
Genel kurulda,
yalnızca gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak toplantıda hazır bulunan
üyelerin onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların
gündeme alınması zorunludur.
Genel kurulda her
üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır. Onursal
üyeler genel kurul toplantılarına katılabilir ancak oy kullanamazlar. Tüzel
kişinin üye olması halinde, tüzel kişinin yönetim kurulu başkanı veya temsille
görevlendireceği kişi oy kullanır
Toplantıda
görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır ve divan başkanı ile
yazmanlar tarafından birlikte imzalanır.
Toplantı sonunda, tutanak ve diğer belgeler yönetim kurulu başkanına
teslim edilir. Yönetim kurulu başkanı bu belgelerin korunmasından ve yeni
seçilen yönetim kuruluna yedi gün içinde teslim etmekten sorumludur.
Genel Kurulun Oy
kullanma ve Karar Alma Usul ve Şekilleri
Madde 10-Genel
kurulda, aksine karar alınmamışsa, yönetim ve denetim kurulu üyelerin seçimleri
gizli oylama ile diğer konulardaki kararlar ise açık olarak oylanır. Gizli
oylar, toplantı başkanı tarafından mühürlenmiş kağıtların veya oy pusulalarının
üyeler tarafından gereği yapıldıktan sonra içi boş bir kaba atılması ile toplanan
ve oy vermenin bitiminden sonra açık dökümü yapılarak belirlenen oylardır.
Açık oylamada, genel kurul başkanının belirteceği yöntem
uygulanır.
Genel kurul
kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Şu kadar ki,
tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları, ancak toplantıya katılan
üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir.
Genel Kurulun Görev
ve Yetkileri
Madde 11-Aşağıda
yazılı hususlar genel kurulca görüşülüp karara bağlanır.
1-Dernek organlarının seçilmesi,
2-Dernek tüzüğünün değiştirilmesi,
3-Yönetim ve denetim kurulları raporlarının
görüşülmesi ve yönetim kurulunun ibrası,
4-Yönetim kurulunca hazırlanan bütçenin
görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabul edilmesi,
5-Dernek için gerekli olan taşınmaz malların
satın alınması veya mevcut taşınmaz malların satılması hususunda yönetim
kuruluna yetki verilmesi,
6-Yönetim kurulunca dernek çalışmaları ile
ilgili olarak hazırlanacak yöneltmelikleri inceleyip aynen veya değiştirilerek
onaylanması,
7-Dernek yönetim ve denetim kurullarının kamu
görevlisi olmayan başkan ve üyelerine verilecek ücret ile her türlü ödenek,
yolluk ve tazminatlar ile dernek hizmetleri için görevlendirilecek üyelere
verilecek gündelik ve yolluk miktarlarının tespit edilmesi,
8-Derneğin federasyona katılması ve
ayrılmasının kararlaştırılması ve bu hususta yönetim kuruluna yetki verilmesi,
9-Derneğin uluslar arası faaliyette bulunması,
yurt dışındaki dernek ve kuruluşlara üye olarak katılması veya ayrılması,
10-Derneğin vakıf kurması,
11-Derneğin fesih edilmesi,
12-Yönetim kurulunun diğer önerilerinin
incelenip karara bağlanması,
13-Mevzuatta genel
kurulca yapılması belirtilen diğer görevlerin yerine getirilmesi,
Genel kurul, derneğin diğer organlarını denetler ve onları
haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir.
Genel kurul,
üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir. Derneğin en
yetkili organı olarak derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür
ve yetkileri kullanır.
Yönetim Kurulunun
Teşkili, Görev ve Yetkileri
Madde 12- Yönetim
kurulu, 7 (yedi) asıl ve 7 (yedi) yedek üye olarak genel kurulca 2 (iki) yıl süre ile seçilir.
Yönetim kurulu,
seçimden sonraki ilk toplantısında bir kararla görev bölüşümü yaparak başkan,
başkan yardımcısı, sekreter, sayman ve üye’yi belirler.
Yönetim kurulu, tüm üyelerin haber edilmesi
şartıyla her zaman toplantıya çağrılabilir. Üye tamsayısının yarısından bir
fazlasının hazır bulunması ile toplanır. Kararlar, toplantıya katılan üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile alınır.
Yönetim kurulu asıl üyeliğinde istifa veya
başka sebeplerden dolayı boşalma olduğu taktirde genel kurulda aldığı oy
çokluğu sırasına göre yedek üyelerin göreve çağrılması mecburidir.
Yönetim Kurulunun
Görev ve Yetkileri
Yönetim kurulu aşağıdaki hususları yerine
getirir.
1-Derneği temsil etmek veya bu hususta kendi
üyelerinden bir veya birkaçına yetki vermek,
2-Gelir ve gider hesaplarına ilişkin işlemleri yapmak ve gelecek döneme ait
bütçeyi hazırlayarak genel kurula sunmak,
3-Derneğin çalışmaları ile ilgili
yönetmelikleri hazırlayarak genel kurul onayına sunmak
4-Genel kurulun verdiği yetki ile taşınmaz mal
satın almak, derneğe ait taşınır ve taşınmaz malları satmak, bina veya tesis
inşa ettirmek, kira sözleşmesi yapmak, dernek lehine rehin ipotek veya ayni
haklar tesis ettirmek,
5-Gerekli görülen yerlerde temsilcilik
açılmasını sağlamak
6-Genel kurulda alınan kararları uygulamak,
7-Her faaliyet yılı sonunda derneğin işletme
hesabı tablosu veya bilanço ve gelir tablosu ile yönetim kurulu çalışmalarını
açıklayan raporunu düzenlemek,
toplandığında genel kurula sunmak,
8- Bütçenin uygulanmasını sağlamak,
9-Derneğe üye alınması veya üyelikten
çıkarılma hususlarında karar vermek.
10-Derneğin amacını gerçekleştirmek için her
çeşit kararı almak ve uygulamak,
11-Mevzuatın
kendisine verdiği diğer görevleri yapmak
ve yetkileri kullanmak,
Denetim Kurulunun
Teşkili, Görev ve Yetkileri
Madde 13-Denetim
kurulu, üç asıl ve üç yedek üye olarak genel kurulca 2 (iki) Yıl süre ile seçilir.
Denetim kurulu asıl üyeliğinde istifa veya
başka sebeplerden dolayı boşalma olduğu taktirde genel kurulda aldığı oy
çokluğu sırasına göre yedek üyelerin göreve çağrılması mecburidir.
Denetim Kurulunun
Görev ve Yetkileri
Denetim kurulu;
derneğin, tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için
sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip
göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun
olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere
göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor
halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.
Denetim kurulu;
gerektiğinde genel kurulu toplantıya çağırır.
Derneğin Gelir
Kaynakları
Madde 14-Derneğin
gelir kaynakları aşağıda sayılmıştır.
1-Üye Aidatı: Üyelerden giriş ödentisi
olarak 50( elli ) TL, aylık olarak ta 4 ( dört ) TL aidat
alınır. Bir yıl için 48 (kırksekiz) TL aidat alınır. Öğrenci üyelerden giriş
ödentisi olarak 20 (yirmi ) TL, aylık
olarak ta 2 (iki) TL aidat alınır. Bu miktarları artırmaya veya eksiltmeye
genel kurul yetkilidir.
2-Gerçek ve tüzel kişilerin kendi isteği ile
derneğe yaptıkları bağış ve yardımlar.
3-Dernek tarafından
tertiplenen çay ve yemekli toplantı, gezi ve eğlence, temsil, konser, spor
yarışması ve konferans gibi faaliyetlerden sağlanan gelirler,
4-Derneğin mal
varlığından elde edilen gelirler,
5-Yardım toplama
hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun olarak toplanacak bağış ve yardımlar.
6-Derneğin, amacını
gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu geliri temin etmek amacıyla giriştiği
ticari faaliyetlerden elde edilen kazançlar.
7-Diğer gelirler.
Derneğin Defter
Tutma Esas ve Usulleri ve Tutulacak Defterler *
Madde 15-Defter
tutma esasları;
Dernekte, işletme
hesabı esasına göre defter tutulur. Ancak, yıllık brüt gelirin yıllık 100 Bin YTL’yi aşması durumunda takip
eden hesap döneminden başlayarak bilanço esasına göre defter tutulur.
Bilanço esasına
geçilmesi durumunda, üst üste iki hesap döneminde yukarıda belirtilen haddin
altına düşülürse, takip eden yıldan itibaren işletme hesabı esasına
dönülebilir.
Yukarıda belirtilen
hadde bağlı kalmaksızın yönetim kurulu kararı ile bilanço esasına göre defter
tutulabilir.
Derneğin ticari
işletmesi açılması durumunda, bu ticari işletme için, ayrıca Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre defter tutulur.
Kayıt Usulü
Derneğin defter ve
kayıtları Dernekler Yönetmeliğinde belirtilen usul ve esasa uygun olarak
tutulur.
Tutulacak Defterler
Dernekte, aşağıda
yazılı defterler tutulur.
a)İşletme hesabı
esasında tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:
1-Karar Defteri:
Yönetim kurulu kararları tarih ve numara sırasıyla bu deftere yazılır ve
kararların altı toplantıya katılan üyelerce imzalanır.
2-Üye Kayıt
Defteri: Derneğe üye olarak girenlerin kimlik bilgileri, derneğe giriş ve çıkış
tarihleri bu deftere işlenir. Üyelerin ödedikleri giriş ve yıllık aidat
miktarları bu deftere işlenebilir.
3-Evrak Kayıt
Defteri: Gelen ve giden evraklar, tarih
ve sıra numarası ile bu deftere kaydedilir. Gelen evrakın asılları ve giden
evrakın kopyaları dosyalanır. Elektronik posta yoluyla gelen veya giden
evraklar çıktısı alınmak suretiyle saklanır.
4-Demirbaş Defteri:
Derneğe ait demirbaşların edinme tarihi ve şekli ile kullanıldıkları veya
verildikleri yerler ve kullanım sürelerini dolduranların kayıttan düşürülmesi
bu deftere işlenir.
5-İşletme Hesabı
Defteri: Dernek adına alınan gelirler ve yapılan giderler açık ve düzenli
olarak bu deftere işlenir.
6-Alındı Belgesi
Kayıt Defteri: Alındı belgelerinin seri ve sıra numaraları, bu belgeleri alan
ve iade edelerin adı, soyadı ve imzaları ile aldıkları ve iade ettikleri
tarihler bu deftere işlenir.
b)Bilanço esasında
tutulacak defterler ve uyulacak esaslar aşağıdaki gibidir:
1-(a) bendinin 1,
2, 3 ve 6 ncı alt bentlerinde kayıtlı defterler bilanço esasında defter
tutulması durumunda da tutulur.
2-Yevmiye Defteri,
Büyük Defter ve Envanter Defteri: Bu defterlerin tutulma usulü ile kayıt şekli
Vergi Usul Kanunu ile bu Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden
yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre yapılır.
Defterlerin Tasdiki
Dernekte, tutulması
zorunlu olan defterler kullanmaya başlamadan önce il dernekler müdürlüğüne veya
notere tasdik ettirilir. Bu defterlerin kullanılmasına sayfaları bitene kadar
devam edilir ve defterlerin ara tasdiki yapılmaz. Ancak, bilanço esasına göre
tutulan defterler ile form veya sürekli form yapraklı defterlerin, kullanılacağı
yıldan önce gelen son ayda, her yıl yeniden tasdik ettirilmesi zorunludur.
Gelir Tablosu ve
Bilanço Düzenlenmesi
İşletme hesabı
esasına göre kayıt tutulması durumunda yıl sonlarında ( 31 Aralık ) (Dernekler
Yönetmeliği EK-16’da belirtilen) “İşletme Hesabı Tablosu” düzenlenir. Bilanço
esasına göre defter tutulması durumunda ise, yıl sonlarında (31 Aralık), Maliye
Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas
alarak bilanço ve gelir tablosu düzenlenir.
Derneğin Gelir ve
Gider İşlemleri*
Madde 16-Gelir
ve gider belgeleri;
Dernek gelirleri,
(Dernekler Yönetmeliği EK- 17’de örneği bulunan) “Alındı Belgesi” ile tahsil
edilir. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka
tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi
yerine geçer.
Dernek giderleri
ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri
ile yapılır. Ancak derneğin, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi kapsamında
bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu
kapsamda da bulunmayan ödemeleri için (Dernekler Yönetmeliği EK-13’te örneği
bulunan) “Gider Makbuzu” düzenlenir.
Dernek tarafından
kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri
(Dernekler Yönetmeliği EK-14’te örneği bulunan) “Ayni Yardım Teslim Belgesi”
ile yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derneğe yapılacak bedelsiz
mal ve hizmet teslimleri ise (Dernekler Yönetmeliği EK-15’te örneği bulunan)
“Ayni Bağış Alındı Belgesi” ile kabul edilir.
Alındı Belgeleri Dernek
gelirlerinin tahsilinde kullanılacak “Alındı Belgeleri” (Dernekler Yönetmeliği
EK- 17’de gösterilen biçim ve ebatta) yönetim kurulu kararıyla, matbaaya
bastırılır.
Alındı belgelerinin
bastırılması ve kontrolü, matbaadan teslim alınması, deftere kaydedilmesi, eski
ve yeni saymanlar arasında devir teslimi ve alındı belgesi ile dernek adına
gelir tahsil edecek kişi veya kişiler tarafından bu alındı belgelerinin
kullanımına ve toplanılan gelirlerin teslimine ilişkin hususlarda Dernekler
Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre hareket edilir.
Yetki Belgesi
Dernek adına gelir
tahsil edecek kişi veya kişiler, yetki süresi de belirtilmek suretiyle, yönetim
kurulu kararı ile tespit edilir. Gelir tahsil edecek kişilerin açık kimliği,
imzası ve fotoğraflarını ihtiva eden (Dernekler Yönetmeliği EK- 19’da örneği
bulunan) “Yetki Belgesi “ dernek tarafından üç nüsha olarak düzenlenerek,
dernek yönetim kurulu başkanınca onaylanır. Yetki belgelerinin birer sureti
dernekler birimlerine verilir. Yetki belgesi ile ilgili değişiklikler yönetim
kurulu başkanınca, on beş gün içerisinde dernekler birimine bildirilir.
Dernek adına gelir
tahsil edecek kişiler, ancak adlarına düzenlenen yetki belgelerinin bir
suretinin dernekler birimine verilmesinden itibaren gelir tahsil etmeye
başlayabilirler.
Yetki belgesinin
kullanımı, yenilenmesi, iadesi ve sair hususlarda Dernekler Yönetmeliğinin
ilgili hükümlerine göre hareket edilir.
Gelir ve Gider
Belgelerinin Saklama Süresi;
Defterler hariç
olmak üzere, dernek tarafından kullanılan alındı belgeleri, harcama belgeleri
ve diğer belgeler özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere,
kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak 5 yıl süreyle
saklanır.
Beyanname Verilmesi*
Madde 17-Derneğin,
bir önceki yıla ait faaliyetleri ile gelir ve gider işlemlerinin yıl sonu
itibarıyla sonuçlarına ilişkin (Dernekler Yönetmeliği EK-21’de sunulan) “Dernek
Beyannamesi” dernek yönetim kurulu tarafından doldurarak, her takvim yılının -ilk
dört ayı içinde- dernek başkanı tarafından mahallin mülki idare amirliğine
verilir.
Bildirim
Yükümlülüğü *
Madde 18-Mülki
amirliğe yapılacak bildirimler;
Genel Kurul Sonuç
Bildirimi
Olağan veya
olağanüstü genel kurul toplantılarını izleyen -otuz gün- içinde, yönetim ve
denetim kurulları ile diğer organlara seçilen asıl ve yedek üyeleri içeren
(Dernekler Yönetmeliği EK-3’ te sunulan)
“Genel Kurul Sonuç Bildirimi” ve ekleri yönetim kurulu başkanı
tarafından mülki idare amirliğine bildirilir:
Genel kurul sonuç bildirimine;
1-Divan başkanı,
başkan yardımcıları ve yazman tarafından imzalanmış genel kurul toplantı
tutanağı örneği,
2-Tüzük değişikliği
yapılmışsa, tüzüğün değişen maddelerinin yeni ve eski şekli ile dernek
tüzüğünün son şeklinin her sayfası yönetim kurulunca imzalanmış örneği.
Eklenir.
Taşınmazların
Bildirilmesi
Derneğin edindiği
taşınmazlar tapuya tescilinden itibaren otuz gün içinde (Dernekler Yönetmeliği
EK-26’da sunulan) “Taşınmaz Mal Bildirimi”ni doldurmak suretiyle mülki idare
amirliğine bildirilir.
Yurtdışından Yardım
Alma Bildirimi
Dernek tarafından,
yurtdışından yardım alınacak olması durumunda yardım alınmadan önce (Dernekler
Yönetmeliği EK-4’te belirtilen) “Yurtdışından Yardım Alma Bildirimi” iki nüsha
olarak doldurup mülki idare amirliğine bildirimde bulunurlar.
Bildirim formuna,
yurt dışından yardım alınması hususunda alınmış yönetim kurulu kararı örneği,
varsa bu konuda düzenlenen protokol, sözleşme ve benzeri belgeler ile yardımın
aktarıldığı hesaba ilişkin dekont, ekstra ve benzeri belgenin bir örneği de
eklenir.
Nakdi yardımların
bankalar aracılığıyla alınması ve kullanılmadan önce bildirim şartının yerine
getirilmesi zorunludur.
Kamu Kurum ve
Kuruluşları İle Birlikte Yürütülen Ortak Projelerle ilgili Bildirim
Derneğin görev
alanına ilişkin konularda kamu kurum ve kuruluşları ile yürüttüğü ortak
projelerle ilgili olarak yapılan protokol ve projenin örneği (Dernekler
Yönetmeliği EK- 23’de gösterilen) “Proje Bildirimi”ne eklenerek, protokol
tarihini izleyen bir ay içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin valiliğine
verilir.
Değişikliklerin
Bildirilmesi
Derneğin yerleşim
yerinde meydana gelen değişiklik (Dernekler Yönetmeliği EK-24’te belirtilen)
“Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimi”; genel kurul toplantısı dışında dernek
organlarında meydana gelen değişiklikler (Dernekler Yönetmeliği EK-25’te
belirtilen) “Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimi” doldurulmak suretiyle,
değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirilir.
Dernek tüzüğünde
yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul
toplantısını izleyen otuz gün içinde, genel kurul sonuç bildirimi ekinde mülki
idare amirliğine bildirilir.
Derneğin İç
Denetimi
Madde 19-Dernekte
genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim
yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir.
Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim
yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Denetim kurulu tarafından
en geç yılda bir defa derneğin denetimi gerçekleştirilir. Genel kurul veya
yönetim kurulu, gerek görülen hallerde denetim yapabilir veya bağımsız denetim
kuruluşlarına denetim yaptırabilir.
Derneğin Borçlanma
Usulleri
Madde 20-Dernek
amacını gerçekleştirmek ve faaliyetlerini yürütebilmek için ihtiyaç duyulması
halinde yönetim kurulu kararı ile borçlanma yapabilir. Bu borçlanma kredili mal
ve hizmet alımı konularında olabileceği gibi nakit olarak ta yapılabilir. Ancak
bu borçlanma, derneğin gelir kaynakları ile karşılanamayacak miktarlarda ve
derneği ödeme güçlüğüne düşürecek
nitelikte yapılamaz.
Tüzüğün Ne Şekilde Değiştirileceği
Madde 21-Tüzük değişikliği genel kurul
kararı ile yapılabilir.
Genel kurulda tüzük
değişikliği yapılabilmesi için genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3
çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi
durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye
sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
Tüzük değişikliği için gerekli olan karar
çoğunluğu toplantıya katılan ve oy kullanma hakkı bulunan üyelerin oylarının
2/3’ü’dür. Genel kurulda tüzük
değişikliği oylaması açık olarak yapılır.
Derneğin
Feshi ve Mal Varlığının Tasfiye
Şekli
Madde 22-Genel kurul, her zaman
derneğin feshine karar verebilir.
Genel kurulda fesih
konusunun görüşülebilmesi için genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin 2/3
çoğunluğu aranır. Çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi
durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye
sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.
Fesih kararının
alınabilmesi için gerekli olan karar çoğunluğu toplantıya katılan ve oy kullanma
hakkı bulunan üyelerin oylarının 2/3’ü’dür. Genel kurulda fesih kararı oylaması açık olarak yapılır.
Tasfiye İşlemleri
Genel kurulca fesih
kararı verildiğinde, derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi son yönetim
kurulu üyelerinden oluşan tasfiye kurulunca yapılır. Bu işlemlere, feshe
ilişkin genel kurul kararının alındığı veya kendiliğinden sona erme halinin
kesinleştiği tarihten itibaren başlanır. Tasfiye süresi içinde bütün işlemlerde
dernek adında “LÜLEBURGAZ DOĞA SPORLARI KULÜBÜ
DERNEĞİ” ibaresi kullanılır.
Tasfiye kurulu,
mevzuata uygun olarak derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi işlemlerini
baştan sonuna kadar tamamlamakla görevli ve yetkilidir. Bu kurul, önce derneğin
hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı
belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin
tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye
işlemeleri sırasında derneğin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları
paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda
alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden
sonra kalan tüm para, mal ve hakları, genel kurulda belirlenen yere
devredilir. Genel kurulda, devredilecek yer belirlenmemişse derneğin bulunduğu
ildeki amacına en yakın ve fesih edildiği tarihte en fazla üyeye sahip derneğe
devredilir.
Tasfiyeye ilişkin
tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare
amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay
içinde tamamlanır.
Derneğin para, mal
ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye
kurulu tarafından durumun -yedi gün -içinde bir yazı ile dernek merkezinin
bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye
tutanağının da eklenmesi zorunludur.
Derneğin defter ve
belgelerini tasfiye kurulu sıfatıyla son yönetim kurulu üyeleri saklamakla
görevlidir. Bu görev, bir yönetim kurulu üyesine de verilebilir. Bu defter ve
belgelerin saklanma süresi beş yıldır.
Hüküm Eksikliği
Madde 23-Bu tüzükte belirtilmemiş
hususlarda Dernekler Kanunu, Türk Medeni
Kanunu ve bu Kanunlara atfen çıkartılmış olan Dernekler Yönetmeliği ve ilgili
diğer mevzuatın dernekler hakkındaki hükümleri uygulanır.
Bu tüzük
( 23 ) maddeden ibarettir.
MAYIS 2012
KURUCU ÜYELER
FERAH ŞİRİN BAŞKAN
AHMET GÜDÜCÜOĞLU
SALİH YILMAZ
ORHAN SUAT
VE DİĞERLERİDİR
ATATÜRK’Ü ANLAMAK VE
DÜŞÜNMEK NEDİR?
Değerli okurlarım yarın 29 ekim 2012 TC
Devletinin kuruluşunun 89.yılını anacağız. Bu vesileyle bugün İlke ve
İnkılaplarından uzaklaştırılmak istenilen Ulu Önder Atatürk kimdir bir kez daha
anlatalım ki O’nu gönüllerden silmek için çalışanlar utansın, Atatürk, gerek
etkileyici kişiliği, gerekse ahlaki meziyetleri ile tüm dünyanın kalbinde taht
kurmuş, eşsiz bir liderdir. Çöküş arifesinde olan, Avrupa’nın hasta adam dediği
enkaz haline gelmiş bir Osmanlı İmparatorluğunun, kölelik tehdidi ile karşı
karşıya kaldığını sezinlemiş, milletimizi esaretten kurtarmak için büyük bir
milli kurtuluş hareketi başlatmıştır. Cumhuriyet tarihimiz süresince, kritik
dönemler atlatan milletimiz, bir çok problemin üstesinden, yalnızca Atatürkçü
düşünceye ve milliyetçi-laik kimliğe sahip çıkmakla gelinebileceğini artık
kavramış durumdadır.
Türkiye'nin 21. yüzyılda, büyük önderin
hedef gösterdiği "muasır medeniyetler" arasında yer alması ve
ülkemizin "Lider ülke Türkiye" olması için Atatürk'ün açtığı bu yolda
emin adımlarla ilerlenmesi gerekmektedir. Atatürk, bir konuşmasında "Çağdaş bir cumhuriyet kurmak
demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu
öğrenmesi demektir" diyerek, Cumhuriyetin kurulması ve bekası için
"insanca" yaşamanın önemine dikkat çekmiştir. Atatürk, Müslüman-Türk
Milleti'nin insanlık onuruna yakışır şekilde yaşaması için bu sorumluğu kendi
omuzlarında hissetmiş, ülkeyi sahiplenmiş, artık misyonunu tamamladığına
inandığı bir imparatorluğun üzerine yeni temellere dayanan bir devlet
kurmuştur.
Şüphesiz, Atatürk dünyada benzerine az
rastlanan bir liderdir. Kendisi Türk Devleti'ni bizlere, özellikle de tüm
kalbiyle güvendiği gençlere emanet etmiştir. Gelecekte Türk Milleti'nin
bağrından, onun izini süren yüzlerce, hatta binlerce Atatürk çıkaracaktır.
Nitekim Ulu Önder Atatürk de bu temennisini şu şekilde ifade etmiştir: "İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben,
fani Mustafa Kemal; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemaller
idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya
çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha nice Mustafa
Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyz milletindir, benim değildir." Bizlerin
yapması gereken ise Atatürk'ün ilkelerini daima ayakta tutmak, milletçe bu
konuda bilinçlenmek ve onun gösterdiği güzel ahlakı örnek almaktır. Bunun için
ise, öncelikle Atatürk'ün ahlakını yakından tanımakla başlamalıyız. Atatürk'ü
iyi anlamak; sadece onun şahsına yönelik övücü konuşmalar yapmak, sözlü olarak
takdir etmekle değil, kendisinin milletinden ne istediğini anlamak, fikir
yapısını ve ilkelerini hayata geçirmek demektir. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk,
kendisini anlamanın, onun yolunda ilerlemenin nasıl mümkün olacağını yol olarak
bizlere şu şekilde belirtmiştir: "Beni
görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim
duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir.)"
İşte 29 Ekim 2012 de Cumhuriyet Bayramı
haftasında bu yazımızın yazılmasındaki amaç; insanı insan yapan ahlaki
değerleri Atatürk'ün sözlerinden alıntılarla anlatmak, bayrağımızın göklerde
özgürce dalgalanması, Devletimizin ve milletimizin bekası için "güzel
ahlakın" şart olduğu konusunda genç nesilleri bilinçlendirmektir. Ulu
Önder Atatürk'ün dediği gibi yalnızca "kılıçla
fetih yapanlar mağlup olmaya (yenilmeye) ve netice itibariyle mevkilerini
onlara bırakmaya mecburdurlar." Bu sebeple milletin ve devletin
bekası için toplumu oluşturan her bireyin güzel ahlaklı olması lazımdır. Ne
mutlu Türküm Atatürkçüyüm diyenlere…
KEPİRTEPE TÜMÜLÜSÜ
LÜLEBURGAZ-KEPİRTEPE
TÜMÜLÜSÜ ÖZDİRENÇ ARAŞTIRMASI-1992
RESISTIVITY RESEARCH ON
THE LÜLEBURGAZ-KEPİRTEPETUMUU IN 1992
Mahmut G. DRAHOR*
1. ÇALIŞMA ALANI VE
ARAŞTIRMANIN AMACI
Trakya tümülüsler açısından oldukça zengin
bir bölgedir. Bölgedeki tümülüsler üzerinde ilk sistemli kazılar 1936 yılında
Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından başlatılmış ve dört yıl süreyle yapılan
kazılar sonucunda; Kırklareli, Vize ve Lüleburgaz yöresinde birçok mezar ortaya
çıkarılmıştır. "Antik adı önceleri Bergule, daha sonra Arkadiapolis olan
Lüleburgaz'ın aşağı yukarı 4 km doğusunda yer alan Umurca köyü yakınındakitümülüsler,1937
yılında araştmlmış ve A-D harfleri ile gösterilen dört tümülüsten üçü açıldığı
halde bunlardan yalnız B tümülüsü buluntu vermiştir" (S. Orıurkan, 1988).
Umurca-B tümülüsü 66 m çapında, 11 m yüksekliğindedir. Kazılar sonucunda;
tümülüste iki aynı mezar bulunmuştur. Ana mezar tümülüsün ortasındadır ve iki
kadın iskeleti ve birçok zengin hediye içermektedir. Diğeri ise, tümülüsün
eteğinde ve sonraki çağlarda yapılmış bir mezardır. Prof. Dr. A. Müfid Mansel 4
yıl boyunca yaptığı çalışmalar, Kubbeli Mezarlar, Trakya Hafriyatı ve
Trakya'nın Kültür ve Tarihi adlı kitaplarda toplamıştır. Bu yayınlarda
Kepirtepe tümülüsü ile ilgili araştırmalara rastlanmamaktadır. Kepirtepe tümülüsü yükseklik ve çap açısından bölgenin
bilinen en büyük tümülüsüdür,
Böylece, içinde önemli bir mezar barındırabileceği
düşünülebilir. Tümülüs Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Yenibedir köyünün
yaklaşık 1 km doğusundadır. Tepe, 21 m yüksekliğinde ve 100 m çapında bir
büyüklüğe sahiptir. Büyüklüğü göz önüne alındığında, bir kral tümülüsü olma
olasılığı çok yüksektir. Ayrıca ES karayoluna olan yakınlığı (yaklaşık olarak 1350-60
m) tümülüsün korunmasım sağlamaktadır. Kuzey bölümünde bazı fıziksel
girişimlerin etkisi görülmesine karşın, genelde yüzeyi oldukça düzgündür.Büyüklüğü
ve karayoluna olan yakınlığı turizme açılabileceği düşüncesini doğurmuştur. Bu
amaçla, Edirne ve Kırklareli Kültür Müdürlükleri tarafından sağlanan izinlerle
mezar odasının yeri ile tümülüsün konumunu belirlemek için Ekim-1992 tarihinde
jeofizik özdirenç çalışmaları yapılmıştır.
2. ÇALIŞMA PLANI Kepirtepe
tümülüsü dış görünüş açısından oldukça düzgündür. 21 m lik yüksekliği ve 100 m
lik çapı gözönüne alındığında; araştırmanın zor1uğu ortadadır ve araştırma
zamanı da buna bağlı olarak artmaktadır. Bu etkilerin göz önüne alınmasıyla,
tümülüs üzerinde ışınsal bir örnekleme kullanmanın en doğru yöntem olacağı
düşünülmüştür. Örnekleme; tümülüsün tepe noktasından başlamak üzere birbiriyle
3001ik açı yapan 3 m nokta aralıklı profıllerden oluşmaktadır (Şekil: 1). Trakya
tümülüslerinin önemli özelliklerinden biri de, genellikle mezar odalarının
tümülüsUn merkezine yerleştirilmesidir. Eğer Kepirtepe tümülüsünde de böyle bir
olay varsa, mezarın tepe noktasından yaklaşık 15-20 m derinlikte olması
gerekir. B~. derece büyük bir tümülüste dizilim seçiminde çok dikkatli
olunmalıdır. Orneğin; böyle bir tümülüsün Wenner gibi bakışık bir dizilimle
araştırılması olanaksızdır. çünkü; elektrod aralığının 25 m seçildiği
düşünülürse, akım elektrodlan arası uzaklık 75 m gibi 'çok büyük bir değere
sahip olacaktır (tümülüs çapının 100 m olduğu gözönüne alınmalıdır). Böylece
topografyadan dolayı büyük yanılgılar ortaya çıkacaktır. Bu sorunu en aza
indirmek amacıyla, iki elektrod dizilimi kullanmak en yararlısıdır. Bu sorunlar
gözönüne alınarak araştırmada en az işçilik ve açılım uzaklığı gerektiren twin
dizilimi seçilmiştir. Bu dizilirnde bir akım ve bir gerilim elektrodu sonsuza
atılmakta, diğer gerilim ve akım elektrodu ise alan üzerinde gezdirilerek ölçü
alınmaktadır (Şekil: 2). Ayrıca, en büyük inceleme derinliğine bu dizilimin sahip
olması da araştırma açısından önemlidir. Topografya etkisini en aza indirmek
için; açılım doğrultulan topografik konturlara koşut seçilmiştir. Tümülüsün
doğal yapısı ve topografya sorunu, açılımların ancak 12 m yedeğin
uzanabilmesine olanak tanımıştır. Böylece; ölçümler 2, 5, 8 ve 12 m araştırma
derinliklerinde yapılabilmiştir.
3. ÖLÇÜMLER VE
DEGERLENDİRME Ölçümler METZ SAS-203 tipi sinyal ortalama sistemli (signal
average system) bir özdirenç aletiyle yapılmıştır. Akım, ölçüm derinliklerine 14bağlı
olarak sabit 10 ve 20 mA düzeylerinde tutulmuştur. Böylece; ortamdan aynı
düzeyde akım geçişi sağlanarak buna karşı oluşan tepkiler ölçülmüştür. Veriler,
birbirleriyle 30° lik açı yapan profillerin 2, 5, 8 ve 12 m araştırma
derinliklerinde ölçülmesiyle toplanmıştır. Toplanan veriler, değişik
derinliklerde konturlanarak görünür özdirenç haritaları elde edilmiştir.'Haritalara
bakıldığında, tüm derinlik düzeylerinde, tümülüsün ilginç bir karakteri ortaya
çıkmaktadır. Tümülüsün doğu ve güney bölümleri arası yüksek özdirençli konturlanmalar
gösterirken, batı bölümü oldukça düşük özdirenç değerlerine sahiptir (Şekil: 3,
4). Bu da tepenin iki farklı birimden oluştuğunu ortaya koymaktadır. Nitekim,
tepenin batı bölümündeki toprak birimlerinin çok ince taneli, doğu ve güneydoğu
bölümlerindeki birimlerin ise daha kalın taneli ve ufak mıcırlarla karışık
olduğu gözlenmektedir. Ayrıca, derine doğru gidildikçe özdirenç korunlanmalarının
döngüsel bir özellik kazandığı da gözlenmektedir. Yine ok işareti ile görülen
bölümdeki düşük özdirençli alanın da önemli bir özelliği simgelediği
düşünülebilir (Şekil: 4). Elde edilen veriler; yüzey düzensizliği ve değme
sorunundan oluşan gürültüleri yoketmek için alçak geçişli süzgeçlerden
geçirilmiş ve derinlik düzeylerine göre haritalanmıştır(Şekil: 4). Haritalardan
da görüldüğü gibi; tümülüsün güneyi ile doğusu arasında kalan bölüm diğer bölümlere
göre daha yüksek özdirenç değerlerine sahiptir. Aynca; araştırma derinliği
arttıkça tümülüs belirgin bir döngüsellik kazanmıştır. Ok işaretiyle gösterilen
2, 5 ve 8 m haritalannda görünen kuzeyde ve kuzeydoğudaki belirtiler, 12 m
haritasında yokolmaktadırlar. Böylece bu belirtilerin yüzeye yakın
düzensizliklerden oluştuğu sanılmaktadır. Aynca, bu düzensizliklerin sığ
kültürel katmanlardan oluşabileceği de gözönünde tutulmalıdır. Tümülüsün batı
bölümü, diğer bölümlere göre düşük özdirençli değerlerden oluşan bir görünüm
sergilemektedir. Bu sonuçlara dayanarak bu bölümün farklı bir fiziksel
karaktere sahip olduğu söylenebilir. Tepeye çok yakın ve kuzeydoğuda gözlenen
düşük özdirençli belirtilerin ise, kültürel bir yapının etkisinden olabileceği
sanılmaktadır. Tümülüs içerisinde varlığı düşünülen mezarın belirlenebilmesi ve
tümülüsün uzanımlarının bulunabilmesi için, verilere sinyal/gürültü oranını
arttırıcı işlemler uygulanmıştır. Bu amaçla veriler öncelikle sinyal belirleme
(signal detection) süzgeçlemesinden geçirilmiştir. Buradan elde edilen
yorumları güçlendirmek amacıyla da çapraz ilişki (cross-correlation) ve ters
evrişim (deconvolution) işlemlerinden geçirilerek, daha iyi bir sinyal/gürültü
oranı elde edilmeye çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmalardan sonra, tümülüsün
tepesine yakın ve kuzeydoğuda görülen belirtinin iyi bir ayrımlılığa sahip
olduğu görülmüştür. Aynca, belirti tüm derinlik haritalannda görülmesiyle de
ilginç bir özelliğe sahiptir. Sinyal/gürültü ora-15.nım arttırıcı işlemlerden
sonra, tepenin güneyi ile doğusu arasında kalan alanlardaki yüksek özdirençli belirtiler
daha iyi bir ayrımlığa sahip olmuşlardır. Tepede görülen önemli diğer bir
özellik de derine doğru inildikçe özdirenç değerlerinin döngüsel bir
konturlanma özelliğine sahip olmasıdır. Uygulanan farklı sinyal analiz
işlemleri, bu sonucu daha da 00- ilirginleştirmiştir (Şekil: 3, 4). Veriler 4
ayrı derinlik düzeyinde toplandığından; aynı zamanda bir sondaj niteliği de
taşımaktadır. Bunların derinlik kesitlerinin çıkarılarak, profiller boyunca
düşey özdirenç değişimlerindeki değişimler araştırılmıştır (Şekil: 7, 8, 9,
10). Şekillerden de görüldüğü gibi, tepenin güneyi ile doğusu arasında kalan.
bölgedeki kesitlerin. özdirenç değişimleri, önemli farklara sahiptir. Bu özellik
aranılan kültürel nesnelerin tümülüsün bu bölümünde olabileceğini
düşündürmektedir. .
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Ekim-1992'de Lüleburgaz-Kepirtepe tümülüsü üzerinde yapılan jeofizik özdirenç
çalışma1anndanşu sonuçlar elde edilmiştir:
ı. tümülüsün batı bölümü
düşük özdirençli değerler göstermesine karşın, diğer bölümleri (özellikle doğu
ve güney) yüksek özdirençli değerlere sahiptir. Bu özellik tepenin iki farklı
toprak birimine sahip olduğunu ve yüksek özdirençli bölgenin mezar yerleşimi
açısından uygun olabileceğini göstermiştir.
2. tepenin orta
noktasına yakın olan kuzeydoğudaki belirtinin düşük özdirençli karaktere sahip
olması ve genişliği düşünüldüğünde büyük bir boşluğa karşılık gelebileceği
düşünülebilir. Ayrıca, tepenin güneyi ile doğusu arasında bulunan ve tepenin
eteğine yakın yüksek özdirençli değerlerin bir kreps duyannın etkisinden kaynaklandığı
sanılmaktadır. Bu ikisonuç birleştirildiğinde, tepenin bu bölümünde bir mezann
varlığını gösteren işaretler ortaya çıkmaktadır. Ancak araştırmalar, çalışma
dönemindeki iklimsel olumsuzluklardan dolayı tümüyle bitirilememiştir. Bu
nedenle bu süre içerisinde elde edilen verilere dayanarak kesin sonuçlar vermek
yanıltıcı olabilir. Mezar odasının belirlenmesi amacıyla özellikle tepenin doğu
ve güney bölümleri arasında kısa süreli araştırmalar ve özdirenç sondajlamasına
yönelik çalışmalar yapılması önerilmektedir. Haritalardan da görüldüğü gibi
ilginç özellikler gösteren. belirtiler üzerinde yapılacak ayrıntılı özdirenç
çalışmaları, mezarın yeri ve konumu konusunda daha ayrıntılı sonuçlar vererek,
yapılacak kazıya büyük oranda yol gösterecektir.
TEŞEKKÜR
Bu araştırma; Edirne ile Kırklareli il Kültür
Müdürlükleri ve Trakya Universitesi Arkeoloji Bölümüyle yapılan uyumlu işbirliği
ile başanlmıştır. Bu konuda Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Müdürü,
Sayın Ömer Yörükoğlu'na, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr.
Ozkan Ertuğrul'a, araştırmalar sırasında gerekli desteği sağlayan Jeofizik
Mühendisliği Bölüm Başkanı Sayın Prof, Dr. A. Güngör Taktak'a çalışmalara ilgi
gösteren Yenibedir köyü halkı ve muhtarlığına, öğrencilerim A. Levent Akyol,
Ozkan Bayrı, Engin Deniz, Emine Dilaver ve Tarkan Tarakçı'ya çalışmalar
sırasında yeni bir araştırma dalına karşı sıcak ilgi duyup, yardım eden Trakya
Universitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerine sonsuz teşekkürler.
YARARLANILAN KAYNAKLAR AITKEN,
M.I., 1974, Physics and archaeology, 2nd ed: Olarendon Press, Oxford.
BERNABINI, M.,
BRIZZOLARI, E.. MONNA, D., PADULA, G., PIRO, S., E VERSINO, L. 1985,
Indlvlduazione di cavita 'sepolte medlante prospezione geoeleurica. Esempio di
appllcazione: ricerca di tombe nella necropoli sabina di Colle del Forno nei
pressi Montelibretti
(Roma): Bollettino del
Servizio Geologico D'italia, Vol: 23, pp: 67-80.
BERNABINI, M., BRIZZ0LARI,
E. and PIRO, S. 1988, Improvement of signal-to-noise ratio in resistivity
profiles: Geophysical Prospecting, 36,559-570.
CLARK, A. 1975.
Archaeological Prospecting: A progress report: Journal of Archaeological
Science, 2, 297-314.
DRAHOR, M.G. 1991.
Arkeolojik alanlarda jeofiziksel prospeksiyonun önemi: IX. Araştırma Sonuçları
Toplantısı, s: 235-250.
DRAHOR, M.G. 1992,
Ahmetli Çiftlikkırı tümülüsü özdirenç araştırma raporu: DEÜ, 43 sayfa.
DRAHOR,M.G. 1992,
Ahmetli Çiftlikkırı tümülüsü özdlrenç araşıınnası-1991: XIV. Kazı, Araştırma ve
Arkeometri Sempozyumu özet kitapçığı.
RJLLER,B.D., 1967, Two
dimensional frequency arıalysis and design of grid operators: Mining Geophys.,
2, 658-708.
HESSE, A., JOLlVET, A.
and TABBAGH, A., 1986, New prospecıs in shallow depth electrical surveying for
archaeological and pedological applicaticns: Geophysics, vol: 51, no: 3, p: 585-594.
MANSEL, A.M. 1943,
Trakya-Kırklareli kubbeli mezarlar ve sahte kubbe ve kemer problemi: Türk Tarih
Kurumu Yayınları, VI. seri,No: 2, 34 sayfa.
17ONURKAN, S., 1988,
Doğu Trakya tümülüsleri maden eserleri, Türk Tarih Kurumu Yayınları VI. Dizi,
s. 26, 118 sayfa.
PATTANTYUS-A., M. 1986,
Geophysica1 results in archaeology in Hungary: Geophysics, Vol: 51, No: 3, p:
561-567.
PRESS, W.H., FLANNERY,
B.P., TEUKOLSKY, S.A. and VETTERLING, W.T. 1987, Numerical Recipes: Theart of
scientific computing: Cambridge University Press.818 p.
TSOKAS, G.N. and ROCCA,
A. Ch. 1986, Geophysica1prospecting at archaeologica1 sites with scme examples
from Northem Greece: First Break, Vol: 4, No: 8, p: 31-39.
• Dr. Mahmut G. DRAHOR.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mü-
hendisliği Bölümü 35100
Bornova-İZMİR.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)