ATATÜRK’Ü ANLAMAK VE
DÜŞÜNMEK NEDİR?
Değerli okurlarım yarın 29 ekim 2012 TC
Devletinin kuruluşunun 89.yılını anacağız. Bu vesileyle bugün İlke ve
İnkılaplarından uzaklaştırılmak istenilen Ulu Önder Atatürk kimdir bir kez daha
anlatalım ki O’nu gönüllerden silmek için çalışanlar utansın, Atatürk, gerek
etkileyici kişiliği, gerekse ahlaki meziyetleri ile tüm dünyanın kalbinde taht
kurmuş, eşsiz bir liderdir. Çöküş arifesinde olan, Avrupa’nın hasta adam dediği
enkaz haline gelmiş bir Osmanlı İmparatorluğunun, kölelik tehdidi ile karşı
karşıya kaldığını sezinlemiş, milletimizi esaretten kurtarmak için büyük bir
milli kurtuluş hareketi başlatmıştır. Cumhuriyet tarihimiz süresince, kritik
dönemler atlatan milletimiz, bir çok problemin üstesinden, yalnızca Atatürkçü
düşünceye ve milliyetçi-laik kimliğe sahip çıkmakla gelinebileceğini artık
kavramış durumdadır.
Türkiye'nin 21. yüzyılda, büyük önderin
hedef gösterdiği "muasır medeniyetler" arasında yer alması ve
ülkemizin "Lider ülke Türkiye" olması için Atatürk'ün açtığı bu yolda
emin adımlarla ilerlenmesi gerekmektedir. Atatürk, bir konuşmasında "Çağdaş bir cumhuriyet kurmak
demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu
öğrenmesi demektir" diyerek, Cumhuriyetin kurulması ve bekası için
"insanca" yaşamanın önemine dikkat çekmiştir. Atatürk, Müslüman-Türk
Milleti'nin insanlık onuruna yakışır şekilde yaşaması için bu sorumluğu kendi
omuzlarında hissetmiş, ülkeyi sahiplenmiş, artık misyonunu tamamladığına
inandığı bir imparatorluğun üzerine yeni temellere dayanan bir devlet
kurmuştur.
Şüphesiz, Atatürk dünyada benzerine az
rastlanan bir liderdir. Kendisi Türk Devleti'ni bizlere, özellikle de tüm
kalbiyle güvendiği gençlere emanet etmiştir. Gelecekte Türk Milleti'nin
bağrından, onun izini süren yüzlerce, hatta binlerce Atatürk çıkaracaktır.
Nitekim Ulu Önder Atatürk de bu temennisini şu şekilde ifade etmiştir: "İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben,
fani Mustafa Kemal; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemaller
idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya
çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha nice Mustafa
Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyz milletindir, benim değildir." Bizlerin
yapması gereken ise Atatürk'ün ilkelerini daima ayakta tutmak, milletçe bu
konuda bilinçlenmek ve onun gösterdiği güzel ahlakı örnek almaktır. Bunun için
ise, öncelikle Atatürk'ün ahlakını yakından tanımakla başlamalıyız. Atatürk'ü
iyi anlamak; sadece onun şahsına yönelik övücü konuşmalar yapmak, sözlü olarak
takdir etmekle değil, kendisinin milletinden ne istediğini anlamak, fikir
yapısını ve ilkelerini hayata geçirmek demektir. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk,
kendisini anlamanın, onun yolunda ilerlemenin nasıl mümkün olacağını yol olarak
bizlere şu şekilde belirtmiştir: "Beni
görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim
duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir.)"
İşte 29 Ekim 2012 de Cumhuriyet Bayramı
haftasında bu yazımızın yazılmasındaki amaç; insanı insan yapan ahlaki
değerleri Atatürk'ün sözlerinden alıntılarla anlatmak, bayrağımızın göklerde
özgürce dalgalanması, Devletimizin ve milletimizin bekası için "güzel
ahlakın" şart olduğu konusunda genç nesilleri bilinçlendirmektir. Ulu
Önder Atatürk'ün dediği gibi yalnızca "kılıçla
fetih yapanlar mağlup olmaya (yenilmeye) ve netice itibariyle mevkilerini
onlara bırakmaya mecburdurlar." Bu sebeple milletin ve devletin
bekası için toplumu oluşturan her bireyin güzel ahlaklı olması lazımdır. Ne
mutlu Türküm Atatürkçüyüm diyenlere…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder