Balkan Savaşı’nın 100.
yıldönümü: Bulgar toplumundaki vatanseverlerin kalkınması
Yazı: Veneta Pavlova
1912 yılında
Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ olmak üzere dört Balkan ülkesi,
Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı Avrupa kesimlerini serbest etmek üzere
Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaş açtı. Bu vesileyle “Tarih” köşemizde
“Balkan Savaşı’nın 100. Yıldönümü” dizisini öneriyoruz.
Osmanlı
İmparatorluğu’nun iktidarı altında kalan Makedonya ve Edirne Trakyası’nda ki
Bulgarların bağımsızlığı fikri, ülkemizin 1878 yılındaki kurtuluşundan sonra
toplumun bilincinde her zaman canlı ve kuvvetli kalmıştı. Bu toprakların serbest
edilmesi, siyasetçilerin, aydınların ve birçok sıradan insanın davası haline
gelmişti. Bu fikir adına 1903 yılında patlayan ancak maalesef başarısız olan
İlinden Ayaklanmasının doruk noktası olduğu bir Kurtuluş hareketi başlatıldı.
1911 yılının sonbaharında Makedonya’nın İştip şehrinde Bulgar devrimcileri bir
kişinin hayatını yitirdiği bir suikast düzenledi. Buna cevaben Bulgar halkına
karşı baskı uygulanmaya başlandı. Saldırıda 20 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık
300 kişi de yaralandı. Bulgaristan Krallığı’nda bu olay büyük yankı uyandırdı.
Osmanlı Egemenliği altında kalan yurttaşlarımızın serbest edilmesi talebiyle
birçok toplu gösteriler düzenlendi. Toplumun bu davranışları, Bulgar hükümetini
önce Sırbistan’la, sonra da Yunanistan ile ikili görüşmeler yoluyla Balkanlar
Birliği’ni kurmaya teşvik etti. Böylece zor bir diplomatik görev yerine
getirilmiş oldu. Ancak Temmuz 1912 tarihinde Makedonya Koçani’deki katliamdan
sonra Bulgar hükümetinin başka çaresi kalmadı ve zafer kaydetmek üzere silahı
eline almak zorunda kaldı. Bugünün görüş açısıyla savaş, bir bakıma aceleci bir
şekilde hazırlandı ve Balkanlar’ın savaş sonrası yapısı için uluslararası
sözleşmeler konusunda bazı önemli noktalar kaçırıldı. Ancak Bulgar toplumundaki
gerginlik o kadar büyüktü ki bu an değerlendirilmeden geçilemezdi.
Tarih Araştırmaları Enstitüsü Müdürü
Akademisyen Georgi Markov’a göre bankacı olan ve Bulgaristan Bilimler Akademisi
Başkanı olan o zamanki Bulgar Başbakanı İvan Evstatiev Geşov, bu savaşı
istemediğini iddia ediyor ve şunları açıklıyor: Kendisi de, partisi de bu
savaşı istemiyordu, ancak İştip ve Koçani’deki katliamlardan sonra ülke
genelinde protestolar, mitingler ve toplantılar yapıldı, Saraya ve Parlamentoya
sayısız telgraflar gönderildi. Bulgar Çarı Ferdinand’ın özel fonunda savaş
istendiğini belirten telgraflarla dolu sekiz dosya var. Eski bir devrimci
soyundan Nikola Obretenov’un bir nutkundan çok etkilendim ben. Kendisi Ruse’de
söylediği bir nutkunda “Levski ve Botev’in davasını bitirmeliyiz.
Bulgarlarımızı serbest etmeliyiz. Ben bu yaşta bile tüfeğe sarılıp Osmanlı
İmparatorluğuna karşı savaşa katılacağım” dedi.
Osmanlı Egemenliği altında kalan Bulgarların
serbeste edilmesi için coşku, bütün halkı sürüklemiş durumda. Büyük şairlerimizden
Peyo Yavorov, savaşın ilan edilmesinden önce bile Pirin Trakyası’na
gönüllülerden oluşan bir çete ile girdi. Kendisi, Yonko Vaptsarov’un çetesine
ve birçok çatışmalara katıldı. Peyo Yavorov’un kahramanlığı tek bir vaka
değildir. O zaman çok yabancı muhabir, Bulgaristan’da ayaklananların sadece
ordu değil, silahlı bir halk olduğunun farkına varmıştı. Sofya’daki milli
tiyatro, savaş sırasında piyeslerine ara verdi, çünkü aktörlerin çoğu orduya
katıldı. Ünlü aktör Sava Ognyanov ile ilginç bir olay anlatılıyor. Savaşın
açılmasıyla ilgili haber 5 Ekim tarihinde alındığında milli tiyatroda bir piyes
oynanıyormuş. Kulis arkasından birisi, Sava’ya savaşın ilan edildiğini
söylemiş. O zaman Ognyanov, oynamayı kesmiş ve “Baylar, Savaş ilan edildi.
Gidip vatan borcumuzu yerine getirelim” demiş. Tiyatro oyuncularından aktör
Hristo Ganev şehit düştü ve birkaç artist daha yaralandı. O zamanki
muhabirlerden Spas İkonomov, “savaş haberinin, neşeyle değil, onayla değil,
deli bir coşkuyla karşılandığını” yazdı. Fransız “Le Temps” gazetesinden Rene
Puaux, “Burada binlerce üniforması olan veya olmayan, ellerinde eski model
tüfekler olan insan söz konusudur” diye yazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder