16 Aralık 2012 Pazar

BİR BULGAR YAZARI GÖZÜNDEN BALKAN SAVAŞI


Balkan Savaşı’nın 100. yıldönümü: Bulgar toplumundaki vatanseverlerin kalkınması 
Yazı: Veneta Pavlova

1912 yılında Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ olmak üzere dört Balkan ülkesi, Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı Avrupa kesimlerini serbest etmek üzere Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaş açtı. Bu vesileyle “Tarih” köşemizde “Balkan Savaşı’nın 100. Yıldönümü” dizisini öneriyoruz.
Osmanlı İmparatorluğu’nun iktidarı altında kalan Makedonya ve Edirne Trakyası’nda ki Bulgarların bağımsızlığı fikri, ülkemizin 1878 yılındaki kurtuluşundan sonra toplumun bilincinde her zaman canlı ve kuvvetli kalmıştı. Bu toprakların serbest edilmesi, siyasetçilerin, aydınların ve birçok sıradan insanın davası haline gelmişti. Bu fikir adına 1903 yılında patlayan ancak maalesef başarısız olan İlinden Ayaklanmasının doruk noktası olduğu bir Kurtuluş hareketi başlatıldı. 1911 yılının sonbaharında Makedonya’nın İştip şehrinde Bulgar devrimcileri bir kişinin hayatını yitirdiği bir suikast düzenledi. Buna cevaben Bulgar halkına karşı baskı uygulanmaya başlandı. Saldırıda 20 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 300 kişi de yaralandı. Bulgaristan Krallığı’nda bu olay büyük yankı uyandırdı. Osmanlı Egemenliği altında kalan yurttaşlarımızın serbest edilmesi talebiyle birçok toplu gösteriler düzenlendi. Toplumun bu davranışları, Bulgar hükümetini önce Sırbistan’la, sonra da Yunanistan ile ikili görüşmeler yoluyla Balkanlar Birliği’ni kurmaya teşvik etti. Böylece zor bir diplomatik görev yerine getirilmiş oldu. Ancak Temmuz 1912 tarihinde Makedonya Koçani’deki katliamdan sonra Bulgar hükümetinin başka çaresi kalmadı ve zafer kaydetmek üzere silahı eline almak zorunda kaldı. Bugünün görüş açısıyla savaş, bir bakıma aceleci bir şekilde hazırlandı ve Balkanlar’ın savaş sonrası yapısı için uluslararası sözleşmeler konusunda bazı önemli noktalar kaçırıldı. Ancak Bulgar toplumundaki gerginlik o kadar büyüktü ki bu an değerlendirilmeden geçilemezdi.
   Tarih Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Akademisyen Georgi Markov’a göre bankacı olan ve Bulgaristan Bilimler Akademisi Başkanı olan o zamanki Bulgar Başbakanı İvan Evstatiev Geşov, bu savaşı istemediğini iddia ediyor ve şunları açıklıyor: Kendisi de, partisi de bu savaşı istemiyordu, ancak İştip ve Koçani’deki katliamlardan sonra ülke genelinde protestolar, mitingler ve toplantılar yapıldı, Saraya ve Parlamentoya sayısız telgraflar gönderildi. Bulgar Çarı Ferdinand’ın özel fonunda savaş istendiğini belirten telgraflarla dolu sekiz dosya var. Eski bir devrimci soyundan Nikola Obretenov’un bir nutkundan çok etkilendim ben. Kendisi Ruse’de söylediği bir nutkunda “Levski ve Botev’in davasını bitirmeliyiz. Bulgarlarımızı serbest etmeliyiz. Ben bu yaşta bile tüfeğe sarılıp Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşa katılacağım” dedi.
   Osmanlı Egemenliği altında kalan Bulgarların serbeste edilmesi için coşku, bütün halkı sürüklemiş durumda. Büyük şairlerimizden Peyo Yavorov, savaşın ilan edilmesinden önce bile Pirin Trakyası’na gönüllülerden oluşan bir çete ile girdi. Kendisi, Yonko Vaptsarov’un çetesine ve birçok çatışmalara katıldı. Peyo Yavorov’un kahramanlığı tek bir vaka değildir. O zaman çok yabancı muhabir, Bulgaristan’da ayaklananların sadece ordu değil, silahlı bir halk olduğunun farkına varmıştı. Sofya’daki milli tiyatro, savaş sırasında piyeslerine ara verdi, çünkü aktörlerin çoğu orduya katıldı. Ünlü aktör Sava Ognyanov ile ilginç bir olay anlatılıyor. Savaşın açılmasıyla ilgili haber 5 Ekim tarihinde alındığında milli tiyatroda bir piyes oynanıyormuş. Kulis arkasından birisi, Sava’ya savaşın ilan edildiğini söylemiş. O zaman Ognyanov, oynamayı kesmiş ve “Baylar, Savaş ilan edildi. Gidip vatan borcumuzu yerine getirelim” demiş. Tiyatro oyuncularından aktör Hristo Ganev şehit düştü ve birkaç artist daha yaralandı. O zamanki muhabirlerden Spas İkonomov, “savaş haberinin, neşeyle değil, onayla değil, deli bir coşkuyla karşılandığını” yazdı. Fransız “Le Temps” gazetesinden Rene Puaux, “Burada binlerce üniforması olan veya olmayan, ellerinde eski model tüfekler olan insan söz konusudur” diye yazdı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder