24 Temmuz 2013 Çarşamba

PLEVNE KAHRAMANI OSMAN PAŞA HAYATI


GAZİ OSMAN NURİ PAŞA (1832-1900)

   Daha çok Gazi Osman Paşa olarak tanınır ve bilinir. 1832 yılında Tokat'ta, Yağcıoğulları ailesinin bir bireyi olarak dünyaya geldi. Beşiktaş’taki Askerî Rüşdiyede ve Kuleli Askerî İdâdîsinde (lisesinde) okudu. Harbiye’yi yirmi yaşında ikincilikle bitirdi. Harp Akademisine girdi. Kırım Savaşı'nın çıkması üzerine Tuna cephesine gönderildi. Burada dört yıl kalarak, teğmenliğe yükseldi. Savaşın sonunda ise yüzbaşı oldu.

   Genelkurmay Başkanlığı'nda çalıştıgı zamanlarda Osmanlı Devleti'nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesi kararlaştırıldıgından, Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1861'da Teselya’da, Yenişehir’de ve Cebel-i Lübnan’da görev aldı. Girit isyanları nın başlaması üzerine Girit’e tayin edildi. 1866’da Girit'teki çalışmalarından dolayı Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın takdirini kazanarak Miralay (albay) oldu. Yemen’e gönderildi. Arkasından Paşa rütbesiyle Rumeli’de bulunan Beşinci Ordu Manastır Fırka (tümen) Kumandanlığına tayin edildi (1875). Buradaki çalışmalarından dolayı birinci ferik (korgeneral) oldu. 27 Haziran 1876 yılında Sırbistan'ın, Osmanlı Devleti'ne ultimatom vermesi sebebiyle, Osman Paşa Vidin komutanlığına getirildi. Sırp İsyanları başlayınca emrindeki birliklerle İzver tepelerini ve Zayçar kasabasını zaptetti ve bu nedenle Sırp ordusu çekilmek zorunda kaldı. Osman Paşa'nın hedefi Belgrad'ı almaktı ancak Serasker den izin verilmedi, zira şartlar uygun değildi.

   Osman Paşa'yı tüm milletimize tanıtan olay ise 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı yani 93 Harbi'ndeki 145 gün süren ve Rus kuvvetlerini bu süre zarfında durduran Plevne Savunması olmuştur. Plevnede büyük bir savaş savunma örneği göstermiş olan Osman Paşa, birer ay arayla 3 büyük ve şiddetli taarruzda bulunan düşman kuvvetlerini durdurmuş ve onlara geçit vermemiştir. En sonunda taarruzdan fayda gelmeyeceği kanaatine varan Ruslar sıkı bir kuşatmayla Osman Paşa'nın erzağının bitmesini beklemeye başlamışlar ve erzak durumunun vehameti üzerine Osman Paşa askerleriyle birlikte huruç-yarma harektı düzenleyerek Rus uşatmasını yarmaya çalışmıştır. Tam başarılı olacakken yanlarında gelen sivil halkın kendilerini yavaşlatması üzerine Rus kuvvetleri arasına sıkışan Osman Paşa teslim olmak zorunda kalmıştır. Rus Çarı kendisine kesinlikle bir esir muamelesi yapmamış bir misafir gibi ağırlamış ve bir müddet sonrada İstanbul'a dönmesine müsade etmiştir.  

   Gazi Osman Paşa İstanbula dönüşünde Sultan II.Abdülhamid Han tarafından büyük bir törenle karşılanmış ve kendisine çok az yüksek rütbeli askere verilmiş olan "Gazi" ünvanı verilmiştir. Bu tarihten 1900 yılında vefat edene kadar 22 sene Saray Müşiri olarak Sultan II.Abdülhamid'in daima yanında bulunmuş, kendisine askeri danışmanlık yapmıştır. Ölümünden sonra ise bu makama bir daha kimse atanmamış yeri boş bırakılmıştır.Gazi Osman Paşa'yı çok seven Sultan II.Abdülhamid, bunun göstergesi olarak iki kızını Osman Paşa'nın iki oğluyla evlendirmiştir. 5 Nisan 1900 yılında vefat eden Gazi Osman Nuri Paşa, Fatih Camii haziresine defnedilmiştir. Kabri üzerine türbeyi Sultan Abdülhamid yaptırmıştır. Plevne Marşı Tuna nehri akmam diyor Etrafımı yıkmam diyor Şanı büyük OsmanPaşa Plevne'den çıkmam diyor Kılıcımı vurdum taşa Taş yarıldı baştan başa Şanıbüyük Osman Paşa Askerinle binler yaşa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder