Belediye Başkanı seçildiği zaman, hangi bölgeden seçiliyorsa, öncelikle o bölgenin tüm halkını, hiçbir ayrım yapmaksızın, kendisine oy vermiş-vermemiş düşüncesine girmeden, herkesi kucaklamalıdır.
Belediye Başkanının ilk görevi; Halkın derdini dinlemek, çözüm aramak ve Halk ile iç içe olmaktır. Belediyeciysen tüm halkının anne ve baba görevini üstlenmişsin demektir.
Halkın tüm sorumluluklarını taşıyabilecek bilinçte olmalısın.
Bir Başkan kişiye özel hizmet değil, genel hizmet yapmak zorundadır. Tüm Halka makamı açık tutmak zorundadır.
Çünkü Halk tarafından seçilen Başkanın işi mevki, makam, basit siyasetlerle uğraşmak değildir. Başkan demek “Halkına hizmet eden kişi” demektir. Kenid siyaset politikası ile yerine göre elimize kazma, kürek alarak veya çizme giyip hizmet etmeyi bilmeliyiz ve ben şahsım olarak bu hizmetleri onurla ve gururla yapmaktayım.
Belediye Başkanı hizmet yapacağı zaman ihaleye giren kişilerle hizmeti sınırlandırmamalıdır. Belediyenin menfaatini düşünerek, bizzat kendisi araştırıp, fiyatı düşük, Belediyeyi zarara uğratmayan, işi iyi yapan insanlara, bu hizmetleri yaptırmalıdır.
İhaleye çıkan işlerin bilgileri, maddi tutarları Halkla paylaşılmalıdır, şeffaf olunmalıdır.
Halk neyin, ne şekilde harcandığını bilmelidir. Çünkü bu para Halkımızındır.
Başkan olarak görevimiz de Halkın çıkarlarını korumaktır. “Ben Başkanım istediğimi yaparım“ düşüncesi ile hareket edemez, bir Başkan. Çünkü oturduğu koltuk daimi değildir, geçicidir.
Bu düşüncede olan bir Başkan, Belediyesi ister büyük olsun, ister küçük bir belediye olsun, her zaman batağa sürekler ve sürekli borçlardan dert yanar, bunun örneklerini Belediyelerimizde görmekteyiz.
Dürüstçe, yalan konuşmadan, Halkın ve Belediyenin çıkarlarını koruyarak hizmet etmek anlayışı ile çalışan Belediyeler her zaman ileriye gitmektedir.
Bunun örnekleri de mevcuttur.
Ben göreve geldiğimde bitmiş, tükenmiş, parasız, borçlu ve hiç yatırım yapılmamış bir belediye teslim aldım dememelidir. Bunun nedeni ise biraz önce örnekte sunduğum gibi, sadece kendi çıkarlarını düşünerek yürütülen Belediyecilik anlayışıdır. Tabiki herkes ektiğini biçecek zamanı gelince hesabını verecek.
Başkan yaptığı yapacağı hizmetleri , hangi şartlarda, ve hangi paralarla yaptığımı sürekli paylaşmalıdır. Her zaman duyuru yaparak, Gelir ve giderimi tüm Halkımla paylaşmalıdır.Asla taşeronluk sistemini kullanmamalıdır.
Neden mi ? çünkü temiz politikacı olmalıdır.Aksi halde üzerine şaibe yapışır ve Belediye adına Halkın her şeyi bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bütün Belediye Başkanlarının da bu düşüncede olmasını istiyorum.
Bana göre Belediye Başkanı denildiği zaman, görev yaptığı yerin öncelikle birlik ve beraberliğini, huzur ortamını sağlamalıdır. Herkes Başkan olabilir, olmasına. Ama yönetici olamaz. Bir başkan korkmadan, çekinmeden kendisine güvenmeli ve yaptığı her işte vicdanı rahat olmalıdır ki; toplumun içine rahat girebilsin.Bizde maalesef yandaş ve kendi adamlarına yemekler ziyafetler yurtdışı geziler verilirken kimse yapılan yanlışlıkları sorgulamamaktadır.
Başkan denen kişi göreve geldiğimden bu yana Belediyemin gelir-giderini tek tek inceletmelidir.Eğer usulsüz bir duruma rastlarsam incelediğim her şeyi tüm ilçemiz Türkiye basını ile paylaşacağım demelidir.Eğer benimle ilgili bir usulsüzlük var ise, beni de araştırsınlar. Benim her şekilde gönlüm rahat, vicdanım rahat. Herkes yaptığının cezasını çekmelidir ki; Türkiye’ ye örnek olalım demelidir.
Bu şehrin başına bundan sonra gelecek başkanlar hizmet etmek istiyorlarsa dürüst bir politikayla hizmet etsinler. Başkanlığı becerebilecek kişiler varsa gelip aday olsunlar ki; Halkımız hizmet görsün, Belediyemiz her yönü ile örnek olsun ve o belediye başkanını tarih yazsın...
Bir belediye başkanı nasıl olmalıdır sorusuna cevaben şimdi bizimkisini önünüze koyun ve düşünün on yıldan beri sizlere hangi hizmetleri getirmiştir ve neler yapmıştır.Lütfen iyi düşünün particiliği bir kenara koyun elinizi vicadanınıza koyarak bu adamın yaptıkalarını bir düşünün hepis fos çıktı ve hepis rant uğruna harcandı.
1-İlk işi Ata İş merkezi adına içinde tuvaletleri bile olmayan merdivenleri insanı öldürecek şekilde uygunsuz tek asansörlü yangın merdivensiz nitekim yangın geçirdi ve yine tehlikede olmasına rağmen yangın merdiveni yoktur kimsede bunu sorgulamamaktadır.
2-Kongre meydanı denen sözde tarihi yerde yaptığı ilkokul müsamereleri benzeri etkinliklerde topladığı yandaşlarına sözde konserler verdirmekle -Belediye bütçesinden -yaptığı milyarlarca harcamalarla kendi reklamını yaptırmakta ve halka kalıcı hiçbir hizmet yapmamaktadır.
3-Yine sözüm ona Modern ve çağdaş Pazaryeri adı altında ilçemizin kırk yıllık pazaryerini kaldırıp dere boyuna taşımasının amacıda meğer rant sağladığı dünyaca ünlü bir AVM olan şirketin kazanmasını sağlamak olduğu şimdi herkes kabul etmektedir.Çünkü trilyonlarca liraya mal olan modern pazaryerinde esnaf yazın sıcaklardan pişmekte kışın ise soğuktan donmakta son çare olarak yapılan
4-İlk icraatı olan Gençlik Parkı denen alanda kendisinden daha büyük olan 1963 yılında yapılan Şht Hv Plt Ütgm İbrahim Gerçek anıtını inkar etmiş olup hala yaptırmamıştır.
5-kongre meydanına koyduğu Atatürk ve Lüleburgaz halkı isimli Kompozisyonda resmen Atatürk'e benzemeyen uzaylı suratlı ellerinde eski SSCB zamanında gibi orak çekip olan cüce boylu heykellere milyarlarca lira ödemiştir.
6-İki kez yaptığı Taş ve Heykel Festivali adına yapılan 20 adet ucube gibi totem heykellerini koyacak yer olmadığından depoda tutarken şimdide üçüncü defa 10 heykel daha yapılmak için çalıştığı ortaya çıkmasına rağmen ben yaptım olur dediğim dedik madem ben başkanım belediye meclisi üyeleride benim emrimdedir diyerek yeniden milyarlarca lira harcayarak heykeller yapacağını ilan etmiştir.
7-Şehrin Trafik sorunu ve yolların yetersizliği günbe gün problem olarak ortaya çıkarken maalesef modern şehircilik ölmüştür.
8-Çöp sorunu için çözüm yolunun ilçemizin ölümü demek olan eskitaşlı merasına Trakyanın çöpünü getirip orada Çöp ayrıştırma alanı yaratmaka istemesi ve doğal olarak muazzam çevre kirliliğine sebep olacağı bilinirken hala bu konuda ısrar etmektedir.
9-Yaptığı yapacağı tüm hizmetlerinde kalıcı ve örnek olacak hiçbir hizmeti yokken çoğunluğu eline geçirdiği Belediye Meclisi üyelerine güvenerek ilçeyi adeta padişah gibi yönetmekte ve toplantılarda kendisini eleştiren muhaliflerine szö hakkı vermediği gibi bir dövmediği kalmaktadır
10-Şimdiye kadar yaptıkları tamamen ajitasyon provakasyon ve görüntü kirliliğinden öte geçmeyen buna rağmen partisini bile inkar eden bir zihniyetle görevden kaçan bir zihniyetteki bay başkan nasıl seçiliyor anlaşılmaz.
11-Önümüzdeki yıllar ne götürür ne getirir bilinmez lakin bence Bay Başkan küpünü doldurduğundan görevi mutlaka bırakacak ve yerine gelecek olan veliahtını lanse edecek parasına güvenerek gene parti değiştirerek MİLLETVEKİLİ olmaya çalışacaktır ve yine dört ayağı üzerine düşmesi muhtemelen iktidar partisinden aday olacaktır.
İşte bu gerçeklere rağmen bu yazımı okuyan herkese duyurum şudur Halk olarak artık yeter deyin ve bu zihniyeti artık sandığa gömün ve rahatlayın Allah büyük inş o günleri görürüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder